Kayyımlar ve kaldırımlar
Fotoğraf: Envato
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlere hep örnek gösterdiği Necip Fazıl’ın en ünlü şiirlerinden biridir ‘Kaldırımlar’. Hani kaldırımları “Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur.../Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...” dizeleri ile anlattığı şiiri.
İşte Erdoğan’ın önceki gün katıldığı bir televizyon yayınında söylediği “Kayyumların başarısını görmemek bakar kör olmaktır. Bunun en güzel örneği, Diyarbakır’dır” sözleri insanın aklına Necip Fazıl’ın bu şiirini getiriyor. Çünkü Diyarbakır başta olmak üzere kayyım belediyelerinin olduğu her yerde kayyım deyince insanların aklına ilk olarak kaldırım geliyor.
Neden mi?
Çünkü kayyımlar belediyeciliği kaldırım döşemekten ibaret bir iş sanıyor. Devletin bütün olanakları seferber edilerek kaldırım döşemekten ve yollara asfalt dökmekten ibaret bir iş…
Kayyımların haklarını da yemeyelim. Bu hizmetlerinin yanında bir de Kürt kentlerini yeniden fethediyormuş gibi yaptıkları ‘Türk-İslam’ sentezli çevre düzenlemeleri de var! Mesela Dersim kayyımının laleli yol ışıklandırması ve Munzur kıyısında Osmanlı hilali süslemeli köprüleri ile çevre düzenlemesi var. İçişleri Bakanı Soylu’nun çok övdüğü Lice kayyımınınsa 500 bin liraya yaptırdığı “tek millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak” yazılı saat kulesi.
Kayyımların icraatları bunlarla bitmiyor elbette. DBP/HDP’li 102 belediyenin 94’üne atanan kayyımların kaldırım döşemeden önceki işleri belediyelerin kadın, kültür-sanat, eğitim, çocuk başta olmak üzere birçok alanda hizmet veren kurumlarını kapatmak oldu. Sadece belediyeler bünyesinde hizmet verirken kapatılan kadın kurumunun sayısı 43. Belediyeler bünyesinde hizmet veren birçok kültür merkezinin Kürtçe olan adları değiştirildi, konservatuvar ve sanat kursları kapatıldı. Eğitim destekevleri ve çocuklara ana dillerinde eğitim veren kreşler “sakıncalı” bulunduğu için faaliyetlerine son verildi. ‘Sarmaşık’ gibi toplumun en yoksullarına ayrım yapmadan ve onları rencide etmeden yardım etmeye dayalı kurumlar kapatıldı, sosyal yardımları kayyım ve iktidar desteği koşuluna bağlayan ‘yardım’ ağları kuruldu.
Ama kayyımların icraatlarını bir de Sayıştay raporlarından okumak gerekiyor. Yüz milyonlarca liralık kaynakların nasıl gereksiz projelerle çarçur edildiğini ve yandaşlara peşkeş çekildiğini-ki, belediye kaynaklarının peşkeş çekilmesi konusunda AKP’nin yerel yöneticileri ve kayyımlar arasındaki anlaşmazlıklar medya organlarına da yansımıştı. Sayıştay raporları bütün açıklığı ile ortaya koymuştu.
Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın örnek gösterdiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı Cumali Atilla’ya.
Acaba Atilla, kentin yeni yapılaşan bölgelerine kaldırım döşemek dışında Diyarbakır’ın hangi temel meselesini çözmüş?
Diyarbakır’ın trafiğine çözüm bakımından oldukça önemli bir proje olan “Hafif Raylı Sistem” projesi ta Osman Baydemir zamanında hazırlanıp yıllarca başbakanlıktan onay bekledi. Ama beklenen onay bir türlü çıkmadı. Sonra Atilla belediyeye kayyım atandı. Kayyımın ilk işlerinden biri medyanın karşısına çıkıp bu projeyi kendi projesi gibi sahiplenmek oldu. Sonra ne oldu dersiniz? Bunca zaman proje kapsamında bir tek çivi bile çakılmadı. Ya da yine DBP’li belediyeler tarafından hazırlandıktan sonra Erdoğan tarafından sahiplenen ve Dicle vadisinin ekolojik dengesinin korunması ve kent insanlarıyla buluşturulmasını amaçlayan ‘Dicle Vadisi Projesi’ni kayyım hayata geçirdi de bizim mi haberimiz yok!
Kayyım atanan hangi ile, ilçeye bakarsanız bakın bu kentlerin temel sorunlarının çözümü için kayyımlar tarafından atılmış tek bir adım yok. Aksine bu kentlerde halkın kendi dili, kimliği, sanatını yaşatmak; kadınların, gençlerin ve çocukların yaşadığı sosyal eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için yapılmış ne kadar iş, kurulmuş ne kadar kurum varsa sakıncalı bulunup bir bir yok edildi.
Halkın iradesine darbe vurularak atanan kayyımlardan geriye kala kala kaldırımlar kaldı.
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kayyımların ‘başarısı’ ile ilgili söylediklerine Necip Fazıl’ın şiirini biraz değiştirerek yanıt verelim: Ne kaldırımlar kadar kayyımları anlayan olur, ne de kayyımlar kadar kaldırımlardan anlayan…
- Mesele sadece Erdoğan'ın adaylığı mı? 17 Ocak 2025 05:25
- Adsız süreç, çözümsüz barış! 14 Ocak 2025 05:00
- Trump, Erdoğan’ı niye övüyor? 10 Ocak 2025 04:40
- Türkiye-İsrail rekabeti ve Kürt sorunu 07 Ocak 2025 05:30
- Suriye’deki gelişmeler ve kapısı aralanan yeni ‘süreç’ 03 Ocak 2025 07:30
- Öcalan'ın mesajı ve yeni sürecin işaretleri 30 Aralık 2024 12:47
- HTŞ yönetimi ve Suriye'nin etnik-dinsel fay hattı 27 Aralık 2024 06:20
- Suriye ve yeni Osmanlıcılık 24 Aralık 2024 05:00
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30