İki konu bir de sav söz

Bir köşe yazarı olarak bana soğuk gelen konulardan biri de, seçimler üzerine yazı yazmaktır. Aslında benim kusurlarımdan biridir bu: Her konuda olduğu gibi, seçimler konusunda da okurlarımızı bilgilendirmek, önceden dürüst bir kavrayışla yol göstermek, gazete yazarının görevleri arasındadır. Neylersiniz ki, bazı iyi niyetli olmayan yazarlar, kendisine karşıt görüşteki partilerin adaylarını küçümsemeyi görev sayarlar. Biz o küçümseme ya da karalama siyasetinin yayın organlarından ve yazarlarından değiliz. Biz, sömürülen ve ezilen emekçileri, yoksul insanları kollayan, onların yanında olan bir dünya görüşünün kalemleriyiz. Bu çok yönlü konuyu elimizden geldiğince sergileyip açıklamayı başarmak zorundayız.

Açık söyleyeyim: Örneğin Ankara’daki yerel seçimlerde genel olarak başa güreşen partilerin sayısı çok değil. Geniş kitlelere hitap etmeyen öteki partileri ve çıkabilecek bağımsız adayları ben hep önemsemişimdir. Ama gerçekleri saklamak bizim işimiz değil: Bu iki geniş tabanlı partiden biri olan CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Mansur Yavaş, en büyük projelerinin “Aç ve açıkta insan bırakmamak” olduğunu belirtiyor. Bu sözlerin, fakir fukarayı kandırmak için söylendiğini sanmıyorum. Sayın Yavaş, eğer Ankara’da belediye başkanı seçilirse, 84 yaştaki şu halimle onun bu sözünü hatırlatacak ilk insanlardan biri olmak istediğimi işte buraya yazıyorum.

*

Yirmi beş yurttaşımızın öldüğü Çorlu’daki tren faciasına ilişkin olarak başsavcılık, tren şefi Hüseyin Kahraman, makinistler Halil Altınkaya ve Suat Şahin'in yanı sıra, siyasetçiler ve konuyla ilgili bürokratlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.  

Bu konuda uzman olan kişiler ise 25 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden olan facianın denetim eksikliğinden kaynaklandığını belirtmişti. Kararı derin üzüntüyle karşılayan aileler, “İçimizi tekrar acıttılar” derken, CHP’li Mahmut Tanal da Twitter hesabından “25 vatandaşımızın kanı yerde kaldı, hukuk katledildi” mesajını paylaştı.

Öyle görünüyor ki asıl sorun, bu tür faciaların kesin olarak bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin gecikmeden alınmasıdır. Bu yöndeki kökten çözüm, bir an önce yerine getirilmedikçe kamu vicdanında açılan yaralar kapanmayacak, yürekleri dağlamayı sürdürecektir.

*

Son haftalarda beni çok etkileyen bir sav sözü okurlarımın paylaşmasına ve değerlendirmesine sunuyorum: BU DÜNYADA SADECE ÇOCUKLAR VE HAYVANLAR MASUMDUR.

Ne dersiniz?