14 Mart 2019 20:10

İlahi materyalizm

İlahi materyalizm

Fotoğraf: Envato

Paylaş

MEB 2023 Vizyon Belgesinde spiritüalizmi temel veya zemin saydığından beri spiritüel eğitimin nasıl bir eğitim olacağına dair kendi kendime sorup duruyorum.

Başlangıç sorunu, “yaratıcı” sorunu, önce tasarım mı yoksa materyal mi vardı sorusu, materyal olmadan herhangi bir varoluş nasıl tasarlanabilir sorusu kafamı kurcalayıp duruyor. Diyelim ki, Tanrı tasarlamış olsun, nasıl tasarlamış olabilir?

TEVRAT, TEKVİN 1 YARATILIŞ, DÜNYANIN YARATILIŞI

1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu. 3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. 4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 5 Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu. 6 Tanrı, “Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu. 7 Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. 8 Kubbeye “Gök” adını verdi. 9 Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. 10 Kuru alana “Kara”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. 11 Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu. 12 Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. 14-15 Tanrı şöyle buyurdu: “Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin.” 16 Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı. 20 Tanrı, “Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun” diye buyurdu. 21 Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı.  22 Tanrı, “Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın” diyerek onları kutsadı. 24 Tanrı, “Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. 26 Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun./27 Onları erkek ve dişi olarak yarattı.”

KUR’AN’DA İNSANIN YARATILIŞINA DAİR ÇEŞİTLİ AYETLER

“Allah, “Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi. (O da) “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın” dedi.” (Araf, 7/12)./ “İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi.” (Sâd, 38/76)./ “Yine unutma ki bir vakit melâikeye Âdem için secde edin demiştik derhal secde ettiler, lâkin İblîs hiç dedi: ben bir çamur halinde yarattığın kimseye secde mi ederim?” (İsra, 17/61)./ “7 O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı. 8. Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı. 9. Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Secde, 32/7-9)./ “Âdem çamurdan süzülmüş bir hulâsadan yaratılmıştır.”(Mü’minun, 23/12)/  “14 Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı. 15. “Cin”i de yalın bir ateşten yarattı.” (Rahman, 55/14-15)/ (Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.” (Tâhâ, 20/55) Şu ayetlerde de insanın çamurdan yaratılışı ifade ediliyor: Hicr, 15/27-33, Saffat, 37/11, Mü’minun, 23/12, Enam, 6/2, Rum, 30/20. 

Tevrat ve Kur’an’ı irdelersek, Rab, bu dünyayı, var olanları ve canlıları “materyal” halinde veya “materyalden” tasarlıyor veya yaratıyor. Tanrı önce göğü ve yeri, sonra ışığı (yıldızları), sonra cansız maddeleri, sonra bitki ve diğer canlıları yaratıyor. İnsanı çamurdan, Şeytan ve Cin’i ateşten yaratıyor. Tüm bunlara bir tür “ilahi materyalizm” denebilir; çünkü bir materyal olmadan veya madde formuna geçmeden olmuyor.

MATERYAL VE BEŞERİ OLANIN BİLGİSİ VE BİLİMLERİ

İnsan topraktan gelmiş ve toprağa geri dönecek. Gerisi, yani mutlak baş ve mutlak son, varsa da aşkın şeyler, insan aklı ve bilgi sınırlarını zorluyor aşıyor, ancak Tanrı’nın kendisinin bilebileceği şeyler, yani ilahiyatçılar, ne söylüyorsa, Tanrı’nın alanına giriyorlar, belki de her söyledikleri şirke girmek anlamına geliyor veya atıp tutuyor yalan söylüyorlar.

İlahiyat gereksizdir çünkü aşkın olana dair, Tanrı’yı açıklamaya dair tüm görüşler mesnetsiz kalmaya mahkûm. Sezgi ve benzeri deneyimler de öznel olup bir başkasına doğru şekilde aktarılamaz.

Bilim kişileri ve filozoflar yalan söylemiyor, şirke girmiyor, çünkü materyal olanı, duyulabilir ve akledilebilir olanı anlamaya ve açıklamaya çalışıyorlar. Beşer sınırında ve bu dünyanın sınırlarında kalıyorlar, insan dahil mahlukatla, oluşmuş olanlarla, materyal olanla ilgililer. Tanrı ve dinleri de beşeri olan üzerinden açıklamaya çalışıyorlar, varsa, Tanrı’nın aşkın alanına müdahil olmuyor veya ilahiyatçıların yaptığı gibi onun adına konuşmuyorlar.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa