‘Demirkırat’ meselesi

Kirvem,

Yerel seçimlere hazırlandığımız şu günlerde ülkemizin siyaset sahnesindeki “oyun”lara bakıldığında; görünen o ki, el alemin “demokrasi” deyip yere göğe sığdıramadıkları idare tarzıyla, bizim “demirkırat” menşeli yönetim biçimimiz farklı kulvarlarda yol alıyor...

Mesela onların parlamentolarında demokrasinin erdeminden söz eden veya bunu yücelten doğru dürüst iki kelam bulmak için göbeğiniz çatlarken, buna mukabil bizim yüce Meclisimizde, yani TBMM’de kürsünün arkasındaki duvarda tamamı büyük harflerle “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” hükmünü içeren anayasamızın bu şatafatlı fıkrası gerek “millet”, gerekse “cumhur” olarak hepimizin gururunu fevkaladenin fevkinde fazlasıyla okşuyor nitekim!

Egemenlik sözcüğünün öyle laf ola beri gele kabilinden tebeşirle yazılıp bir nevi süs niyetiyle duvarlara asılmadığını, üstelik tıpkı “bayrak”, tıpkı “vatan” gibi, keza “Söz konusu egemenlikse, gerisi teferruattır” hükmünün de bizler için ne denli önemli bir anlam taşıdığını dostlarımızın yanı sıra, ayrıca köklerini bir türlü kurutamadığımız dahili, harici, zahiri düşmanlarımız A’dan Z’ye, hatta affedersiniz Q’dan W’ya varıncaya kadar eksiksiz gediksiz harfiyen zaten biliyorlar...

Şu garip dünyada kimilerinin demokrasi deyip kendilerince baş tacı yaptıkları bu yönetim biçiminin aslının, astarının, özellikle de göbek adının “demirkırat” olduğunu, üstelik tam da şu günlerde “yerli ve milli” stilleriyle bu kır atlara binmeyi rahatlıkla becerebilen “usta” jokeylerimizin gerek kum, gerekse çim kulvarlarda at koştururken elde ettikleri başarılarıyla iftihar etmek birer vatandaş olarak tabii ki boynumuzun borcu!

Anadolu topraklarında doğan, kendine özgü kişnemesiyle dillere destan olan bu bizim “demirkırat”ımız, bilumum sahalarda bir taraftan emin adımlarla yol alırken, diğer yandan da peşi sıra koşuşturan acemi binicilere nal toplatıyorsa, eh o zaman demek ki vardır bu işin bir hikmeti!

İşin hikmetine gelince, bunun sırrı, adresi belli...

Öyleyse?..

Öyleyse elin keferelerinin “sözde” demokrasilerini, bu baptaki yalan yanlış ifadelerini elimizin tersiyle bir kenara dehleyip, hemen ardından da kır atlarımızı mahmuzlayıp, böylece yerel seçimlerimizin arifesinde dünya aleme “demirkırat” dersi vermenin belki de tam zamanı mı kim bilir Kirvem!..