26 Mart 2019 19:30

EYT’lilerin mücadelesi ve sendikal mücadele

EYT’lilerin mücadelesi ve sendikal mücadele

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Emeklilikte yaşa takılanlar, “EYT’liler” olarak yerel seçim sürecinde giderek artan biçimde siyasi gündemde yer aldılar.

Nitekim son günlerde Adana, İzmir, Ankara, İstanbul gibi büyük kentler başta olmak üzere pek çok kentte basın açıklamaları, kitlesel eylemler, binlercesinin katıldığı kapalı salon toplantıları yaptılar, on binlercesi ise İstanbul’da Maltepe miting alanında bir araya gelip taleplerini haykırdı.

Ne var ki, yerel seçimde onca sıkışmışlığına ve bu sürede çeşitli kesimlere “seçim rüşveti” bahşetmelerine karşın Erdoğan-Bahçeli ikilisi (ve onların sözcüleri) EYT’lilere karşı, bir seçim öncesinde beklenmeyecek kadar sert, hatta onları aşağılayıcı ifadelerle suçlayan bir tutum takındılar.

Önce Erdoğan EYT’lileri, “türediler” ve “çift dikişçiler” olarak suçladı. Burada “çift dikişçiler”den kasıt, EYT’lilerin emekli olduktan sonra da çalışarak “Çift maaş almak isteyen rantiyeler” olarak suçlamaktır.

Erdoğan, son günlerde konuyu bir kez daha gündeme getirdi. EYT’lilere önceki suçlamalarını sürdüren Erdoğan, EYT’lileri “Ne istediklerini bilmemekle” suçlarken aynı zamanda, “Onlar 38 yaşında emekli olmak istiyor” diyerek, kamuoyunu yanıltıcı iddialar öne sürdü.

Bahçeli ise EYT’lilere, daha önce “Sorunu çözme” sözü vermesine karşın, şimdi Erdoğan’ın ağzından konuşuyor; “Erken emeklilik gündemimizde, seçim arifesinde bunu istismar etmeye gerek yok” diyerek, topu taca atarken EYT’lileri de “istismarcılık”la suçluyor!

Önce şu bilinmelidir ki, EYT’liler;

  • Yeni hak” istemiyorlar; gasbedilmiş haklarını istiyorlar.
  • 38 yaşında emekli olmak gibi bir istekleri de yok; şu anda emeklilik isteyenler 45-52 yaşında olanlar.

EYT’lierin emekli olduktan sonra da çalışmak için ikinci bir işte de çalışacakları ise elbette ki, emeklilerin suçu değil, emekli maaşlarının “Gerçek açlık sınırının bile altında kalması”dır. Ki, bunun sorumlusu da herkesten önce ülkeyi yönetenlerdir.

Bu yüzdendir ki emeklileri, “Bunlar emekli olduktan sonra da çalışacak” diye suçlayanlar, emeklilerin içinde bulundukları sıkıntılardan haberi olmayan, “Havada vurup tavada yiyenler” ve “sarayzadeler”dir!

Kaldı ki, EYT’liler sadece, şimdi “Emekliliklerini gün olarak doldurdukları” için işten çıkarılanlardan da ibaret değil. Tersine 1998’de yapılan yasal düzenlemeden önce işe girmiş olan her işçi, bugün “EYT’li durumunda”dır. Ve bu işçiler, “Emeklilik gün sayısını doldurduklarında” patron, daha genç ve daha düşük ücretli işçiler almak üzere işten çıkardığında, bir gelirleri kalmayacağı gibi, “işsizlik maaşı”ndan ve “sağlık sigortası”ndan da yararlanamayacaklardır!

Gelinen yerde iktidar gücünü elinde bulunduran Erdoğan’dır ve o “evet” demeden, ciddi bir mücadele olmadığında, EYT’lilerin haklarının tanınması beklenmemelidir. Dahası, EYT’lilerin taleplerini elde etmeleri de seçimden sonra verilecek ciddi bir mücadeleyle elde edilebileceği artık açıkça anlaşılmaktadır.

Bu yüzden de;

  1. Elbette ki EYT’liler, bugüne kadar sürdürdükleri mücadeleyi, yeni koşullarda ve dönemin sağladığı imkanları da kullanarak sürdürmelidir.
  2. Sendikalar konuyu gündemlerine alarak, bir yandan patronlar nezdinde emekliliği gelen ama yaşa takılan işçilerin mağdur olmaması için çözümler üretmeyi, öte yandan da işçilerin taleplerini yasalara geçirmek için hükümet nezdinde girişimler yapmak durumundadırlar. Dolayısıyla konu sendikal mücadelenin gündemine alınmak durumundadır.

Ne var ki, işini gücünü kapalı kapılar arkasında TİS yapmaya indirgemiş konfederasyonlar ve sendikalar, bu önemli sorunu bugüne kadar gündemlerine almamış bulunuyorlar. Bundan sonra da eğer ciddi bir kitle baskısı olamazsa almaları da beklenmemelidir.

Bu yüzden de her önemli işçi talebinde olduğu gibi, burada da sorunun sendikaların gündemine girmesi, mücadeleci sendikacıların, ileri işçi kesimlerinin ve emekten yana çevrelerin gayretine bağlıdır.

Seçimden sonra sorunun sendikaların gündemine girmesi bu yüzden ayrıca önem taşımaktadır.

Gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa