28 Mart 2019 19:57

Yerel ama genel!

Yerel ama genel!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Artık yerel seçimlere çok kısa bir süre kaldı. Pazar günü sandık başına gidilecek ve yerel yöneticiler seçilecek. Seçimler yerel ama etkileri genel olacak. En başta ülkeyi yöneten iktidar ve onun başındaki tek adam bu durumun farkında. Devletin tüm olanaklarını kullanarak, propagandanın en kirlisini yaparak, seçimlerden sonra ortaya çıkacak tablonun kendisine ve iktidarına zarar vermeyecek bir biçimde olması için olağanüstü bir çaba gösteriyor.

Böyle olmasına karşın yine de, seçimler yerel, neden iktidarın geleceğini belirlesin ki sorusu sıkça ortaya atılıyor. Oysa seçimlerin ardından ortaya çıkacak tablonun politik sonuçlarının karşılıklı olarak mücadele eden güçlerin iradesinden bağımsız nesnel sonuçları olur ve bu mücadeleye giren hiç bir güç bu gerçeğe sırtını çeviremez. Düzen muhalefeti açısından bakıldığında bugün ne söylerlerse söylesinler, seçimlerin kendileri için kazanım olarak yorumlanacak bir sonuçla bitmesi durumunda söyleyecekleri şu olacaktır; ‘Halk güvensizliğini belirtmiştir, ülke 4.5 yıl böyle yönetilemez erken seçime gidilmelidir.’

Buna karşın seçimleri bir “beka sorunu” olarak alan iktidar ise; ‘Seçimler yereldi, buna karşın halkın mesajını aldık, bundan sonraki politikalarımızda bunu dikkate alacağız’ diyecekler, hiç bir şey olmamış gibi yollarına devam etmeye çalışacaklardır. Ama artık tablo ortadadır ve iktidar ve muhalefet bu tartışmaları her geçen gün yeni gelişmeler üzerinden yineleyeceklerdir.

Bu arada iktidar seçimler nedeniyle zamları kontrollü yapma, krizin yükünü bütünüyle halkın sırtına yıkma konusundaki tüm frenleri boşaltacaklardır. Zamlar, yeni vergiler, ücret artışlarını engelleyerek sermayeye nefes aldırma politikaları hız kazanacak, emekçi halk için yaşam daha da katlanılmaz hale gelecektir. İktidarın bu yolu tutmaktan başka bir çıkar yolu bulunmamaktadır. IMF’siz IMF politikaları uygulama konusunda zaten ileri adımlar atmışlardır ve bu adımlar sonuna kadar devam edecektir.

İktidar ve sermayenin halka yönelik bu saldırısına karşı işçi ve emekçi kitlelerin durup seyredecekleri, kaderlerine razı olacakları düşünülmemelidir. Burjuva muhalefet partilerinin düzen yollarını, seçimleri “çözüm ve çıkış” olarak gösterme çabalarına karşın, işçi ve emekçi kitleler mücadele yoluna girecekler, kendi durumlarını biraz olsun düzeltebilmek için mücadelenin yolunu tutacaklardır. Ve burada vurgulamak gerekir ki, seçimlerin sonucu ne olursa olsun, bu süreç ondan bağımsız olarak işleyecektir. Seçim sonuçlarının iktidarın aleyhine olması emekçi hareketine sadece daha fazla moral ve güç verecektir.

Bütün bunlardan genel bir sonuç çıkmaktadır ki o sonucu şöyle özetlemek olanaklıdır: Ülke 1 Nisan’dan sonra yeni bir politik sürece girecektir. Bütün politik aktörler bu süreci kendi lehlerine çevirmek için azami bir çaba gösterecektir. Ama ne iktidarın, ne de muhtemelen seçimlerden kazançlı çıkacak muhalefetteki burjuva düzen partilerinin -geriletilen sadece tek adam yönetimi olacaktır- halkın, işçi ve emekçi kitlelerinin taleplerini karşılayacak, uluslararası sermayenin ve onun yerli iş birlikçilerinin dayattıkları programı boşa çıkaracak bir yönelimi olmayacaktır.

Çözüm işçi ve emekçi halkın kendi ellerindedir. Mücadele etmek için bütün nesnel koşullar bulunmaktadır ve bunlar her geçen gün daha fazla olgunlaşmaktadır. İlerici, devrimci, sosyalist güçler işçi ve emekçi halkın kendi kaderini kendi eline almasına ne kadar yardım edebilirlerse, ülkenin kaderi de o kadar aydınlık ve güzel olacaktır. Şu anlaşılmalıdır ki, ülke burjuva siyasetinin olağan politik süreçlerinden çok daha değişik, büyük altüst oluşların yaşanacağı bir sürece gebedir. Doğum sancılarını kolaylaştırmak kendi ellerimizdedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa