Cumhur İttifakı'nın bütün hak-hukuk tanımazlığına karşın

Dün, Türkiye tarihinin en adaletsiz, en hak-hukuk, en yasa-anayasa tanınmaz seçimi yapıldı.
Seçim süreci boyunca, az çok adil bir seçim için olmazsa olmaz olan hiçbir normun umursanmaması, seçim sonrasında AA’nın verileri sunuşu, seçim sonuçlarıyla oynandığına dair güçlü işaretler verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 22.00’de yaptığı konuşmada, “Bir zafer daha kazandıklarını” iddia etti ve “beka sorunu”nun halk tarafından anlaşıldığını söyleyerek, ama asıl olarak HDP’ye yönelik suçlamaları eşliğinde bölgede kazandıklarını iddia ederek, yenilginin üstünü örtmeye çalıştı.
Çünkü, Ankara başta olmak üzere Adana, Mersin, Antalya gibi elindeki büyük illeri Millet İttifakı’na ve CHP’ye kaybetti. AKP Artvin, Ardahan, Bilecik, Kırşehir, Bolu gibi illeri de CHP’ye kaptırdı. Kazandığı büyük illerde de AKP oyları ciddi biçimde düşerken, bu illerde AKP+MHP oylarının da önemli ölçüde düşüş yaşadığı görülüyor. Cumhur İttifakı’nın daha önceki seçimlerde yüksek oranda oy aldığı sanayi merkezlerindeki oy kaybının devam ettiği anlaşılıyor. 
Kuşkusuz bu seçimle ilgili tartışmaların sürdürüleceği, özellikle de ilerici demokrat güçler açısından çok önemli veriler ortaya koyacağı dikkate alındığında, bu tartışmanın çok yönlü olarak sürdürülmesinin gerektiği apaçıktır.

***
Ama şimdiden, ortaya çıkan verilere bakarak sıcağı sıcağına şunları söyleyebiliriz.
1) Cumhur İttifakı, seçim meydanlarından varmayı istediği amaçlarına varamamıştır. Tersine bu seçimden güç kaybederek çıkmıştır. Ancak, AKP+MHP ortaklığı oy kaybederken MHP karlı çıkmıştır. Bazı illerde (Karaman, Erzincan...) MHP belediyeleri AKP’den almış, oylarını ciddi biçimde artırmıştır. Bu illerde AKP oylarının ise ciddi biçimde azaldığı gözleniyor. Bu da AKP’den MHP’ye ciddi oy kaydığını gösteriyor. AKP’den MHP’ye oy kaymasında en önemli iki nedenden biri ekonomiyle ilgili sorunlarsa diğerinin “beka sorunu” etrafında yürütülen kampanya olduğu apaçıktır. Çünkü halk; mevcut kriz, işsizlik, yoksulluk, geçimi sıkıntısından Erdoğan ve AKP’yi sorumlu tutarak, tepkilerini MHP’ye geçmek biçiminde ifade etmiş görünmektedir. “Beka” etrafındaki kampanyanın da MHP’ye yaradığı, “beka”ya ikna olan AKP’li seçmeninin “Eğer durum buysa MHP’ye oy vermek daha doğrudur” kanaatine vardığı görülmektedir. Çünkü “beka cephesi”nin zihniyeti, MHP programından alınmıştır.
2) Millet İttifakı, Ankara, İstanbul, Mersin, Adana gibi önemli illerde seçimi alarak önemli bir başarı kazanmıştır. Özellikle de Ankara’nın AKP’den alınmış olması siyasi bakımdan önemli bir gelişmedir. İller bazında ve muhtemeldir ki genelde de oyunu artırmıştır. Millet İttifakının oylarını artırmasında “kriz” ve “beka” tepkisi gibi etkenler elbette vardır ama burada HDP’nin aday çıkarmadığı illerde HDP’li seçmenlerin oyunun da diğer önemli etken olduğu bir gerçektir. 
3) Hiç kuşkusuz bu seçimde Cumhur İttifakı ve tüm gerici odaklar tarafından baskının envai türünün hedefi yapılan HDP’nin, en ağır koşullarda seçime giren, “kayyım”lı bazı illerde seçimi kaybetse de seçimden başarıyla çıkan bir parti olduğunu söylemek sadece siyasi olarak değil vicdani olarak da gereklidir. Ama bu bazı illerde ve ilçelerdeki kayıplarda HDP’nin bir sorumluluğunun olmadığı anlamına da gelmemektedir. 

***
Bu yazı yazıldığında, İstanbul’daki seçim sonuçları henüz netleşmemişti. Ama Binali Yıldırım, “Ben kazandım” açıklaması yapmıştı. Ancak İstanbul’da henüz 100 sandığın açılmadığı, arada çok farkın kalmadığı, hatta İmamoğlu’nun öne geçtiğine dair çeşitli haberler de çıkmıştı. AA’nın seçim akşamı boyunca birkaç kez “veri akışını durdurması” ise seçim sonuçlarını şaibeli hale getirmiş bulunmaktadır. Tartışmayı ayrıntılarıyla yarın ve sonraki günlerde de sürdüreceğiz.  

Evrensel'i Takip Et