02 Nisan 2019 20:11

Şimdi ne olacak?

Şimdi ne olacak?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP+MHP Koalisyonuna yerel seçimlerde iyi bir ders verildi. Bunda CHP’nin başarısından daha çok ekonomik krizin etkisinden söz edebiliriz. Son bir senede emekçi halkın gelirlerinde en az yüzde otuz azalma, işsizliğin bir o kadar artması, gençler arasında yayılan gelecek kaygısı, eğitimli gençlerin büyük çoğunluğunun iş bulamaması; enflasyondaki büyük artışın yanı sıra iktidar yanlılarının arsızlığı, şımarıklığı; yolsuzluklar, halkı aşağılayan bir dil ile yapılan propaganda; yandaş basının yalanın dozunu iyice abartması ve okunmaz, seyredilmez hale gelmesi; Erdoğan’ın televizyonlarda bütün gün konuşması; büyükşehir belediyelerinin çözemediği sorunlar; trafik sorunu, otopark sorunu, kitle ulaşım araçlarının kullanımının pahalılığı; elektrik ve doğalgaz ve akaryakıt zamları; temel tüketim mallarındaki zamlar ve tanzim çadırları vb. yıllardır AKP’yi destekleyenlerden bir kısmını dahi çileden çıkardı. İktidarın bu kesimi tutmak için yaptığı din ve bayrak istismarı dahi işe yaramadı. “Beka meselesi” propagandası ise iktidar destekçilerinin büyük bir kesimi tarafından dahi ciddiye alınmadı.

Her geçen gün halkın iktidara olan desteği azalacaktır. Çünkü, ekonomik kriz giderek derinleşmektedir. Halkı iktidarı desteklemekten uzaklaştıran yukarıda saydığımız etmenler azalmayıp, artacaktır.

Muhalefetin aldığı belediyelerin de işi kolay değildir. İktidar muhalif belediyelere para vermeyecek ve onların çalışmalarını engellemek için elinden geleni yapacaktır. Erdoğan’ın balkon konuşmasının ılımlılığı kimseyi kandırmasın. İktidar ortağı partilerden demokratikleşme, halkçılaşma beklemek gaflet olur. Onlar takiye ustasıdır. Geşmişte yaptıkları, gelecekte yapacaklarını göstermektedir.

Muhalif belediyeler eskisi gibi çalışmamalıdır. Muhalif belediyelerin eski çalışma tarzının övülebilecek bir yanı yoktur. Halk onların belediyeciliğini çok beğendiğinden değil, iktidara tepkisinden ötürü muhalefete oy vermiştir. Muhalif belediyeler halkın acil sorunlarını çözmek için halkla birlikte çalışmayı meslek edinmelidir.

İktidarın dört buçuk yıl seçim yok, biz dört buçuk yıl iktidarız söylemleri mezarlıktan geçerken çalınan ıslık gibidir. Korkunun ifadesidir. 31 Mart’ın ertesi günü Türkiye’de kimse mevcut iktidarın dört buçuk yıl daha iktidarda kalacağına inanmamaktadır. İktidar da dahil.

Patronlar 31 Mart seçimlerinden sonra IMF programı ile krizin yüklerinin emekçi halkın sırtına yıkma programının yürürlüğe girmesi kararını çoktan almışlardır. IMF programı ile halk daha da yoksullaşacak, IMF programına karşı ayağa kalkmasın diye daha çok baskı altında tutulmaya çalışılacaktır.

Demokrasi güçleri IMF karşıtı, halkçı-demokratik bir mücadele platformu için hiç vakit geçirmeden harekete geçmelidir. Seçimlerde başarılı olduk rehaveti halkın aleyhine sonuçlar doğurur. Demokrasi güçleri halkın taleplerine sahip çıkıp, örgütlülüğünü güçlendirdiğinde; pahalılığa karşı, işsizliğe karşı, baskılara karşı örgütlü mücadelesini yükselttiğinde her şey farklı olacaktır.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa