2019 yerel seçimlerinin önemi: Kaybedecek ve yükselecek figürleri ortaya çıkardı
Fotoğraf: Envato
2019 yerel seçimleri yerel ve seçim olmasının ötesinde kaybedecek ve gelecekte belirleyici olacak figürleri açığa çıkarması açısından çok daha önemli bulunuyor. Belki 1960 sonrasına benzer bir durum var, bir devrin politikacıları, Bayar ve İnönü giderek silikleşmiş, 1962’den 2002’ye kadar belirleyici olacak yeni figürler belirginleşmeye başlamıştı: Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan.
Sanki benzer bir durum şimdi de yaşanıyor. Önce birkaç tespit yapıp sonra öne çıkmaya başlayan geleceğin olası figürlerine işaret edelim.
KAYBEDENLER VE KAYBETME SEBEPLERİ
Seçim ve Materyalizm: AKP’nin Ekonomik Başarısızlığı: Seçim sonuçlarında AKP’nin ekonomik başarısızlığının, inşaat sektörünün büyük oranda krize girmesinin, enflasyon ve döviz kurlarındaki yükselişin, pahalılığın etkisi strateji, taktik, aday veya seçim stratejilerindeki hatalardan çok daha önce altı kalın harflerle çizilmesi gereken en önemli faktördür.
Yıllardır iki göstergeyi önemsiyordum. A) Sıfır araba satış sayısı düşer, B) Konut fiyatları (satış sayısı değil de fiyatları) düşerse bunun halk üzerindeki “kötüye gidiş” duygusu, “umutsuzluk” duygusu yaratacağı ve sonuçta iktidara negatif olarak yansıyacağı kanaatindeydim.
Bu zaten bilindik bir durum. Ekonomiyi yönetemeyen, para bulmakta güçlük çeken iktidarlar kaybediyor. Bu Hitler için de, Menderes için de, Gorbaçov için de, May veya Erdoğan için de geçerli.
Ekonomik başarısızlığın etkisinin henüz daha yeterince hissedilmediği ve yaşanmadığı kanaatindeyim. Yani iktidarı çok daha zor günler bekliyor. 2023 seçimlerine kadar ülke yönetimini götüremeyebilir. Ekonomik başarısızlık politik-yönetsel başarısızlığı gösterdiğinden arada seçim olmasa da yönetsel istikrar zora düşer, ülkeyi yönetmekte güçlüğe düşerler.
AKP’nin “illet, zillet, şer ittifakı, terörist” söyleminin dayandığı sınır: Erdoğan ve Bahçeli’nin Kürt siyasal hareketini çok ağır şekilde aşağılaması, dahası tüm rakiplerini “illet, zillet ittifakı, şer ittifakı, teröristlerle iş birliği” ile itham etmeleri, aşağılayıcı ve dışlayıcı söylemleri sonuçlar üzerinde etkili oldu, halkın yarısının kendisini yalnız ve dışta hissetmesine yol açtı, özellikle AKP’nin oy tabanını daralttı. Ü. Özdağ’ın sekterliği iyi partiye Balıkesir’i, Uşak’ı kaybettirdi: İYİ Parti iki ili alabilirdi, bu da politik kalıcılığını desteklerdi. Ü. Özdağ’ın katılığı Gaziantep’te C. Doğan’ın kaybetmesine, karşılığında İYİ Parti'nin Balıkesir ve Uşak’ı kaybetmesine yol açtı. Sonuçta Ü. Özdağ ve İyi Parti kaybetti. Küçük çıkar grupları ve Sarıgül’ün tümden tasfiyesi: BBP, DSP, Sarıgül vb. küçük çıkar gruplarının kaybettiği anlaşılıyor.
BELİRLEYİCİ VE GELECEĞE TAŞINACAK FİGÜRLER
Demirtaş: “Yüreğinize taş basın, faşizme karşı oy verin”
Tümden ezilmek istenen, her tür baskı, engelleme ve dışlayıcı propagandaya konu edilen, hatta açık açık hedef gösterilen HDP, daha da önemlisi tutukluluğu süren Demirtaş seçimin birinci dereceden belirleyicisi oldu: Kaybedenlerin kaybetmelerini, kazananların kazanmalarını en çok da Demirtaş’ın açıklamalarının, seçmeni sandığa davet etmesinin, “Yüreğinize taş basın, sandığa gidin, faşizme karşı oy verin” çağrısının etkisi aşikar bulunuyor.
Ancak AKP-Erdoğan, MHP-Bahçeli’nin Kürt siyasal hareketini tümden dışlayıcı ve aşağılayıcı söylemi olmasa Demirtaş’ın çağrıları bu kadar karşılık bulmazdı.
6- Yavaş, İmamoğlu, Zeydan, Böcek, Soyer: Seçmene ve sandığa sahip çıkılması
Demirtaş etkisi, sonuçlarda CHP’nin kendi seçmenlerini motive etmesi, dahası İstanbul, Ankara ve Batı illerinde sandıklara ilk defa doğru dürüst sahip çıkmasının önemini azaltmaz. Bunda Kılıçdaroğlu’dan daha çok Yavaş, İmamoğlu, Zeydan, Böcek, Soyer gibi adayların etkisi büyük.
Büyükerşen’den sonra bu isimler hem bölgesel hem de ülke düzeyinde kalıcı ve etkili figürlere dönüşeceğe benziyor. Parti liderlerinin otoriterleşmesini de zayıflatacak bölgesel farklı politik ve kanaat önderleri oluşması demokratik çoğulculuğun gelişmesinde ciddi katkı oluşturacaktır.
7- Üç farklı figür: Maçoğlu, Kesimoğlu, Saatcı
Tunceli’de Maçoğlu, Kırklareli’de Kesimoğlu, Muğla’da Saatcı… Farklı cephelerden önemli siyasal figürler olacaklardır.
Özetle; 1- 2019 yerel seçimleriyle Türkiye nefes aldı. 1 Mart tezkeresi kadar, Gezi kadar önemli bir kırılma süreci daha yaşandı. Dinciliğe ve otoriterleşmeye direnç sonuç vermeye başlıyor.
2- Türkiye’nin demokratik çoğulculuğuna da katkısı olacak, geleceğe yönelik her cepheden bölgesel ve ulusal düzeyde farklı figürler oluşuyor.
Belediyelerden sonra özellikle MEB ve YÖK’ün değişim dönüşümü çok önemli bulunuyor.
- İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine 13 Aralık 2024 04:40
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44