Bir kez daha Venezuela üzerine
Fotoğraf: Envato
Hugo Chavez’in başkanlığının ilk yıllarında ABD destekli güçler, seçilmiş Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Hükümetine karşı bir darbe yaptı ve kendi devlet başkanını atadı. Başkentin varoşlarında, Caracas ve ülke genelinde milyonlarca insan kendiliğinden sokaklara döküldü ve eski subay Chavez’e desteğini gösterdi. Kitlesel gösteriler cumhurbaşkanı serbest bırakılıncaya ve darbecilerin tutuklanmasına kadar devam etti. Beklendiği gibi George W. Bush’un yönetimindeki ABD Hükümeti, darbedeki rolünü reddetti, ancak tüm dünya sorumluların kim olduğunu biliyordu. Özellikle Latin Amerika, ABD emperyalizminin çirkin yüzünün defalarca kendini gösterdiği neredeyse 100 yıl boyunca, ABD siyasetinin kanlı çizgisini kendi tecrübesinden tanıyordu.
Kısa süre önce New York Times, ABD yetkililerinin Venezuela hükümetine son darbesi sırasında “Venezuelalı generallerle temas halinde” olduğunu ve bu askeri liderleri ülkelerinin liderliğine ihanet etmeye ikna etmeye çalıştıklarını bildirdi. Yine, Beyaz Saray herhangi bir müdahaleyi reddetti, ama bütün dünya gerçeği artık daha iyi biliyor. Venezuela’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı Nicolás Maduro, oldukça ikna olmuş bir Chavez taraftarı. Ülkesine dışişleri bakanı olarak hizmet verdiği 2013’ten beri selefi Hugo Chavez’e hayran ve onun siyasi mirasını koruyor.
Donald Trump yönetimindeki ABD Hükümetinin Venezuela halkı için endişelendiği iddialarına kimse inanmıyor. Bunu anlamak için Washington’un sömürgesi Porto Riko’ya nasıl davrandığına bakmak yeterli. İrma ve Maria kasırgaları 2017’de Karayipler adasını sarstıktan ve ülkenin çoğunu tahrip ettikten sonra Beyaz Saray, aralarında başkent San Juan Belediye Başkanı Carmen Yulín Cruz’un da olduğu Porto Riko halkının seçilmiş temsilcilerini “nankör” olarak niteledi. Nankörlüklerinin nedeni ABD hükümetine Porto Riko’ya etkili bir felaket yardımı sağlamak için acil bir çağrı yapmış olmalarıydı. Ancak ABD Başkanı Trump, medyatik hareketlerle yetindi. Mesela adaya yaptığı ziyarette, seçilmiş felaket kurbanlarına mutfak kağıdı ruloları attı, ancak hayati kurtarma önlemlerini neredeyse tümüyle reddetti. Yıkıcı bir doğal afet karşısında, ABD hükümeti onları kaderlerine bıraktı. Yüzerek kurtulmak ya da boğularak ölmekten başka çareleri yoktu! Porto Riko vatandaşlarının 100 yıl önce zorla ABD vatandaşı yapıldıkları unutulmamalıdır. Ancak bu önemli değildi, çünkü Porto Rikolular kendileri gibi ABD vatandaşı olan Washington’dakilerden yardım istediklerinde tek başlarına bırakıldıklarını gördüler. ABD hükümetinin, kendi vatandaşı olan Porto Riko halkını umursamadığı açıkça belli olduğuna göre, Venezuela halkına önem verdiğine kim inanıyor? Harika bir atasözü var: “Kedi fareyle hiçbir zaman dost olmaz”. ABD’ye uyarladığımızda emperyalizm hiçbir zaman soygundan vazgeçmez.
- Düşüşten önceki imparatorluk gururu 01 Aralık 2024 04:05
- Maestra'ya veda 20 Ekim 2024 04:41
- Büyülü müzik 13 Ekim 2024 04:07
- Dağın altında 22 Eylül 2024 03:56
- İsrail’in sınırı yok 01 Eylül 2024 04:22
- Komplo Teorileri 21 Temmuz 2024 04:30
- İmparatorluk başkanı için imparatorluk mahkemesi 14 Temmuz 2024 04:53
- İsrail'in uluslararası hukuka karşı savaşı 30 Haziran 2024 04:19
- Haklı davanın destekçisi 23 Haziran 2024 04:49
- Adalet savaşçısı kadın 16 Haziran 2024 04:41
- Dövüldüler, hapse atıldılar ve okuldan uzaklaştırıldılar 19 Mayıs 2024 04:16
- "Filistin güneşinde George Jackson" 05 Mayıs 2024 04:00