AKP zeytinyağı gibi üste çıkmak istiyor. Yaptıkları için daha güzel bir söz var ama yazamıyoruz. Çünkü hemen suç duyurusunda bulunuyorlar ve savcılar da bekletmeden dava açıyor.

AKP’nin İstanbul seçimleri ile ilgili ileri sürdüğü itirazlarına dayanak yaptığı gerekçelerin tümü seçim öncesi muhalif partiler tarafından ileri sürülmüştü. Neydi bunlar? Bazı bölgelere sahte seçmen kaydı yapılıyor. Bir dairede 40-50 kişi oturuyormuş gibi gösteriliyor. Bazı ilçelerde seçmen dengesini iktidar lehine çevirmek için çok sayıda asker ve polis o ilçede geçici olarak görevlendiriliyor ve orada oy kullanması sağlanıyor. Bazı polis ve bazı memurlara herhangi bir sandıkta oy kullanabilmesini sağlayan belgeler veriliyor. Bu kişiler örneğin İstanbul’da aynı gün beş, altı sandıkta oy kullanabilir vs.

AKP yetkilileri ve YSK Başkanı bütün bu itirazlara, yapılan her şey yasaya uygun ve gayet demokratik bir seçim yapıyoruz. Bizim seçim sistemimiz dünyada en adil ve demokratik sistemdir gibi şeyler söylemişti.

İktidarın marifetleri bu kadar da değildi. YSK üyelerinin görev sürelerini Anayasa’ya ve seçim hukukuna aykırı olarak bir sene uzattılar. Hem de seçimlere üç ay kala. Anayasa Mahkemesi de bu yasaya aykırı işe onay verdi. İktidar, seçim öncesi nüfus müdürlüklerinde de gerekli düzenlemeleri yaptı. Sahte seçmen ve seçmen kaydırmalar bu şekilde mümkün oldu. Yine, Seçim Kanunu’nda değişiklik yaparak sandık başkanı ve üyesinin memur olması zorunluluğu getirdiler. Böylece sandık başkan ve üyelerini de onlar atayacaktı.

AKP, bu tür hileleri eskiden beri yapıyordu fakat bu seçimlerde özel olarak daha fazla ve daha titiz çalıştı bu konuda. Çünkü, AKP her seçim öncesi neredeyse her hafta anket yaptırıyordu ve anketlerde bugün kaybettikleri kentleri kaybettiklerini görüyorlardı. Zaten bunun için beka sorunundan söz ediyorlardı. Halkı sanki Türkiye’nin var olup, yok olma gibi bir sorunu olduğuna inandırmaya çalıştılar ama asıl beka sorunu AKP’nin ilk beş büyük şehri kaybedip, kaybetmeyeceği sorunu idi.

Hileleri özellikle Doğu kentlerinde ve Balıkesir, Bursa gibi bazı illerde kazanmalarını sağladı ama İstanbul ve Ankara’da yetmedi.

Şimdi, bütün bunlar olmamış gibi muhalefetin seçim hilesi yaptığını ve üstelik bu işi organize yaptıklarını iddia ediyorlar. Sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi. YSK’de ve yargıda etkisi olmayan, nüfus müdürlüklerini atayamayan, sandık başkanlarını belirleyemeyen, on binlerce asker ve polisin görev yerini değiştiremeyen bir muhalefet nasıl seçim hileleri organize edecek? Buna kim inanır?

Kimse inanmaz ama AKP halkın balık hafızasına ve bir yalan makinesine dönmüş yandaş medyaya güveniyor. Kendi yaptığı hileleri, kendilerine yapılmış gibi davranıyor. Zeytinyağ gibi üste çıkıyor. Ama, bu şekilde de kazanması mümkün değil. Çünkü, tüm hilelere rağmen muhalefet kazanmıştır. Geçersiz oylar dışında iktidarın muhalefetten alabileceği tek bir oy dahi yoktur. Geçersiz oylarda ise iktidarın seçmen profiline bakarak muhalefetten bir miktar fazla oy alabilmesi mümkündür. Ki, İstanbul için geçersiz oylar da sayılmış ve sonuç değişmemiştir. Aslında geçersiz oyların sayılması da yasaya ve hukuka aykırıdır. Sandık başında itiraz edilmemiş ve kanuna uygun bir gerekçesi olmadan geçersiz oylar sayılamaz.

Bir haftadır, YSK ve seçim kurullarının AKP’nin itirazlarına verdiği olumlu yanıt, muhalefetin itirazlarına verilse idi; muhtemelen AKP 10-15 kenti daha kaybedecekti.

AKP ne kadar çabalasa da boşuna. Yokuş aşağı gidiş başlamıştır. Burası daha yokuşun başıdır. Zaten onun için Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini öne aldılar. Yerel seçimleri var olma, yok olma meselesi olarak yutturmaya çalıştılar. Ekonomik kriz onlara dört yıl daha iktidar olma olanağı vermez. Önceki bu çaptaki bütün krizler hükümetleri değiştirmiştir.

Evrensel'i Takip Et