AKP-MHP ittifakının asıl amacı seçimi itibarsızlaştırmak mı?

İster tanıdık bir çevreye gidin isterseniz insanların şu ya da bu vesileyle bir araya geldikleri bir mekana, sohbetlerde öne çıkan konu, “İstanbul’da seçimin sonucunun ne olacağı!” Daha somut olarak söylersek son günlerin gündemi, “Ekrem İmamoğlu’ya mazbatasının verilip verilmeyeceği” konusu!
“Verilir” diyenlerin de “Verilmez” diyenlerin de kendilerine göre nedenleri var ve doğrusu birinin nedenleri ötekinin nedenlerinden daha az güçlü değil.
Seçimin sonucuna itiraz edilerek, seçim kurulları ve YSK’yi baskı altına alarak aldırılan kararlar, bu kararların haklı gösterilmesi için dünyanın gözünün içene bakılarak söylenen yalanlara bakınca, bu iktidarın mazbatayı vermemek için her yola başvuracağını düşünüyorsunuz. Ama öte yandan halkın bu sefer yalanlara inanmayacağını, tehditlere boyun eğmeden iradesini savunacağını gösteren işaretlere bakınca iktidarın İmamoğlu’ya mazbatasını vermek zorunda kalacağını görüyorsunuz.

POLİS BASKINLI BÜYÜKÇEKMECE GİRİŞİMİ ELLERİNDE KALDI!

Yerel seçimin üstünden 17 gün geçti. Ama yerel seçimin en önemli merkezi olan İstanbul’da oy sayımı bitemedi. Hatta sayımı yapılamaz hale getirmek için akla hayale gelmedik yollara başvuruyorlar.
“Büyükçekmece’de usulsüz seçmen kaydırması yapıldı, onun için biz İstanbul’da seçimi kaybettik” iddiası üstünden günlerce kamuoyunu meşgul edip, ilçede adres tespiti için polise ev bastıranlar, şimdi de Maltepe’de her gün yeni bir manevra yaparak, sandıkları yeniden yeniden saydırarak, sayımı sonsuza kadar sürdürmek için her numarayı yapıyorlar.
Bu arada Büyükçekmece’de adres tespitine giden polislere, “2007’nin seçmen kayıt listeleri” verilmiş. Amaçlanan 2007’den sonra Büyükçekmece’den göç eden herkesi, sahte seçmen olarak göstermek! Çünkü niyet 31 Mart seçiminde kim gerçekten Büyükçekmece’de oturuyor ya da oturmuyoru araştırmak değil, “Bakın şu kadar kişi 31 Mart seçiminde Büyükçekmece’de oturmuyor”muş tespitini polise yaptırmak! Yani “On binlerce kişi Büyükçekmece’ye taşınarak seçim sonuçlarını değiştirecek organize işler yapıldı” yalanına başka bir yalanla dayanak sağlamak.
Nitekim günlerce, “Büyükçekmece’de olanlar” üstünden ortalığı toza dumana boğanlar, son günlerde Büyüçekmece’nin adını ağızlarına almıyorlar. 

SEÇİMLERİ İTİBARSIZLAŞTIRMA GİRİŞİMİ

Şimdi varsa yoksa Maltepe’de oyların “yeniden sayım”ı. Daha doğrusu oyları saydırmama oyunları!
İstanbul’un ilçelerinde oyların yeniden sayılmasından istedikleri sonucu alamayan Cumhur İttifakı partileri, cuma günü sandık kurullarının çalışmasını önleyerek, aslında oyların sayılmasını değil “sayımı bitirmeme”yi amaçlayan bir taktiği hayata geçirmeye yöneldiler. 
Oyların daha hızlı sayılması için YSK’nin kararıyla oluşturulan sayım kurullarındaki AKP ve MHP’li üyeler, sayılan 400 sandıkla ilgili kurulun tutanaklarını imzalamadılar. Onlara bakan ya da onların istekleri doğrultusunda kuruldaki “devlet memuru üyeler” de tutanakları imzalamadı. Böylece pazar akşamına kadar bitirileceği belirtilen Maltepe’deki oy sayımını, AKP ve MHP’liler, önce cuma günü kurulların sayım yapmasını engelleyerek, sonra da tutanakları imzalamayarak provoke ettiler.
Siz bu yazıyı okurken, YSK’nin Maltepe seçimi ile ilgili bugünden sonra neler yapacağı, AKP ve MHP’nin itirazıyla 400 sandığı yeniden sayma kararı mı verdi, yoksa pazar günü verdiği “Hakimler huzurunda yapılmıştır. Kimi üyelerin tutanakları imzalamamasının bir hükmü yoktur” kararında ısrar mı etti, eğer yeni numaralar sahneye konmamışsa, zaten görmüş olacağız. 
Eğer YSK, AKP-MHP ittifakının isteğine uyarak 400 sandığın yeniden sayılması kararını verirse, bu, “yeniden sayım”ın sürgit devam edeceği, dolayısıyla İstanbul seçiminin sonuçlarının alınamayacağı ve bunun bir kaosa yol açacağı apaçıktır.

SONUÇLARI ‘KONTRA’ YÖNTEMLERLE DEĞİŞTİRME HAMLELERİ

Ve bu sadece İstanbul seçimi için bir kaos olmakla kalmayacak, önümüzdeki seçimlerin de inandırıcılığı ve itibarı sıfırlanmış olacaktır. Çünkü sonuçları tanınmayan bir seçimin, seçimde oy kullanan vatandaş için hiçbir değeri kalmamış olacaktır.
Burada akla gelen; AKP-MHP ittifakının artık seçimlerle iktidarda kalmasının mümkün olmadığını fark ettikleri, bu yüzden de resmen seçimler olsa da fiilen seçimlerin tanınmadığı bir döneme yöneldikleridir. Bunun ilk adımı da seçimlerin itibarsızlaştırılması ve halkın seçim yoluyla iktidarı değiştirebilecekleri düşüncesinin altını oymaktır. 
■ İmamoğlu’nun mazbatasının bugüne kadar verilmemesi, 
■ YSK’nin, AKP-MHP ittifakının en saçma isteklerine evet derken muhalefetin hiçbir isteğine evet dememesi, 
■ KHK ile ihraç edilen seçilmiş belediye başkanlarına mazbataları verilmezken, yerlerine rakiplerine mazbata verilmesi,
■ Büyükçekmece ve Maltepe’de “kontra yöntemler”in devreye sokularak seçim sonuçlarının değiştirilmesi için girişimler yapılması, AKP-MHP ittifakının seçimleri bilinçli olarak itibarsızlaştırma amacının işaretleridir.
Ve ancak böyle bir amaçları varsa, AKP ve MHP’nin seçimlerin sonuçlarına yönelik girişimleri anlamlanabilmektedir.