Sınıfa yönelik saldırılar ve 1 Mayıs
Fotoğraf: Envato
İzmir ve Ankara’da, sendika şubeleri ortak bir 1 Mayıs kutlamak için anlaştılar.
Başka birçok ilde de sendika şubelerinin ortak 1 Mayıs kutlamak üzere bir araya geldiklerini biliyoruz.
Üstelik bu yıl şubelerin bir araya gelmesinin, önceki yıllara göre daha kolay olduğu gözleniyor. Çünkü, sınıfın en temel haklarına yönelik saldırı ve krizin yükünün emekçilere yıkılması için sermaye ve hükümetlerinin hazırlıkları da son aşamada.
Nitekim 10 Nisan günü Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı “ekonomik paket”te de en dikkati çeken maddeler;
- “Kıdem tazminatının fona alınıp zorunlu BES’le koordine edilerek”, sermayeye tepe tepe kullanacakları yeni bir kaynak sağlanması,
- “Verginin tabana yayılması” iddiasıyla işçi ve emekçilere yeni vergiler getirilmesine dair maddelerdir.
ABD’de yapılan Dünya Bakası ve IMF toplantısında da Albayrak ve yanındakilerin yabancı finans kuruluşlarının temsilcilerine yeni krediler için gösterdikleri en somut “reformlar” da bunlar.
Yani önümüzdeki dönem, sermaye için öyle; durulacak, görüşmeler yapılacak, parlamentoda komisyon, genel kurul oyalamalarıyla “uzlaşma” arayacakları bir dönem değil. Tersine sermaye için, “Yeni kaynaklar yaratma” ve “Krizin yükünü halka yıkacak düzenlemeleri hızla yapmak” isteyecekleri bir dönemdir.
Bu “kaynaklar”dan birincisi “dış kaynak”tır. Ama bugünkü koşullarda bu kaynak, IMF ile uzlaşmaktan, başka bir sürü koşula bağlanacağından hem zamana ihtiyaç duyurur hem de zorlukları vardır. Bu yüzden de Hükümet, “iç kaynağı”, yani halkın boğazını daha da sıkacak yol ve yöntemleri devreye sokacaktır.
Ki, burada başlıca amaç;
- “Başlıca tüketim mallarına zam yapılmaya devam edilmesi”,
- “Kıdem tazminatının fona bağlanması”,
- “BES’in zorunlu hale getirilmesi”
- “Verginin tabana yayılması” iddiasıyla “Emekçilerden alınan vergilerin artırılması”
- TİS’lerin bu amaca hizmet edecek biçimde sonuçlandırılmasıdır.
Bu yüzden de ne “Kıdem tazminatına dokunmak sendikalar için genel grev nedenidir” demek ne de “Kıdem tazminatını korumak”, “Krizin yükünü reddetmek için 1 Mayıs’a” demek yeterlidir.
Çünkü “genel grev” nihayetinde, sendikaların durduğu mevzi de dikkate alındığında yapılacak olan, en iyi ihtimalle bir ya da birkaç günlük bir “genel grev”dir. 1 Mayıs da en nihayetinde bir gösteridir!
Bu yüzden de bugün sınıfa yönelik saldırının boyutları, ne bir “genel grev” tehdidiyle ne de 1 Mayıs’a en iyi biçimde hazırlanılarak sınırlanamayacak kadar büyüktür.
Elbette ki 1 Mayıs ya da sendikaların tazminata dokunmayı bir “genel grev” nedeni sayması, elbette ki bu süreçte çalışmanın motivasyonu için önemlidir.
Sınıfın en temel haklarına yönelik saldırı, sermaye ve hükümetin yukarıda sözünü ettiğimiz amaçlarıyla birleştiği dikkate alındığında, işçi sınıfı ve tüm emekçi sınıfları çok ciddi mücadeleler beklemektedir.
Bu durumun farkında olarak Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Evrensel Web TV’de “Gündem Özel”e yaptığı açıklamada; “Sendikalar olarak kıdem düzenlemesinin hazırlanmasını beklemeden, bugünden fabrikalarda ve işyerlerinde eylemler yaparak tepkimizi göstermemiz gerekir. Kıdem tazminatı konusunda fabrikalarda iş bırakmadan başlayan ve gerekirse genel grev uygulayacak bir planı bugünden hayata geçirmemiz gerekiyor” çağrısı yapıyor. Ve Aslan, bu mücadelenin asıl olarak şubeler ve işyerleri düzeyinde başlamasına, ancak böylece sendika merkezlerinin baskılanarak harekete geçirilebileceğine dikkat çekiyor.
Ama, konfederasyonlar ve bağlı sendikalar, böyle bir dönemde bile 1 Mayıs’ı ayrı kentlerde, bir “yasak savma”ya indirgeyerek kutlamaktadırlar.
Nitekim işçiler, emekçiler; “Bu konfederasyonlar böyle bir zamanda bile bir araya gelmiyorsa, 1 Mayıs’ı bile birlikte kutlamıyorlarsa ne zaman bir araya gelecekler?” diye soruyorlar.*
Bu sorunun yanıtını da herkes biliyor.
İleri işçi kesimleri ve mücadeleci sendikacılar bu gerçeği bilerek mücadeleyi örgütlemek durumundadırlar.
* DİSK ve KESK’in girişimlerini eleştirdiğimiz çerçevede görmemek gerekir.
- Metal TİS'i ve bir kez daha sendika bürokrasisine karşı mücadele sorunu 08 Şubat 2020 00:08
- Şimdi gözler 5 Şubat’ta başlayacak metal grevinde! 31 Ocak 2020 00:12
- Grev komiteleri etrafında örgütlenme günleri 25 Ocak 2020 00:30
- Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur! 22 Ocak 2020 00:21
- Şimdi zaman, gerçek bir grev için birleşme zamanıdır 18 Ocak 2020 00:00
- Din ve milliyetçilik istismarcılığı artık eskisi kadar etkili değil 15 Ocak 2020 00:40
- İşçiler siyasetle uğraşmadan kazanılmış haklarını bile savunamaz! 07 Ocak 2020 23:31
- İşçiler, iki 2020’den birini tercih edebilir! 03 Ocak 2020 00:29
- 2021 asgari ücretinde de aynı oyun sahnelenmesin diyorsak... 28 Aralık 2019 00:45
- "Asgari ücret"te bu yıl da aynı oyun sahnede! 21 Aralık 2019 00:36
- Ya işçiler devreye girerek kazanacak ya da hiçbir şey! 14 Aralık 2019 00:42
- MESS’in TİS’i YHK’ye götürmesi önlenmek isteniyorsa... 11 Aralık 2019 00:45