'Murdar kavurma' meselesi
Fotoğraf: Envato
Kirvem,
Malum olduğu üzere yerel seçimler kuralınca birer “vatandaş” olarak sandıklara attığımız oylar sayesinde kimi adayları kendimizce belirleyip, böylece bu baptaki tercihlerimizi yerine getirdik elhamdülillah!
Öncelikle “Oy namustur” hükmünden yola çıkıp, akabinde de; bunun satılmasının, çalınmasının, şu veya bu minvaldeki yollarla sağından solundan mıncıklanmasının her şeyden önce demokrasimize yakışmayacağı gibi, keza örf, adalet ve vicdani duygularımıza da hepten terso olduğunu, üstelik böylesine “hayasızca, edepsizce” davranışların da asla kabul edilmeyeceğini belirtip, bu ulvi düşüncelerle reylerimizi şeffaf, plastik, mühürlü kutulara atarak anayasal hakkımızı kullandık çok şükür!
Oylarımızı, reylerimizi kimilerimiz “cumhur”, kimilerimiz de ‘millet” safında yoğunlaştırıp, bu bapta “irade”mizi kapalı ‘loca”larda vicdanımızla baş başa kalıp belirledikten sonra, gönül rahatlığı içinde yolumuza revan olurken, diğer yandan da sandıklardan çıkan sonucun “hayırlara vesile” olmasını tüm kalbimizle diledik...
Sonra?..
Sonra... Seksen iki milyona neredeyse merdiven dayayan nüfusumuzun kahir ekseriyetinin kullandığı bu oyların sayılmasıyla başlayan süreç içinde memleket sathında kopan vaveylanın bini bir parayı bulurken, aynı zamanda da bu bizim “namus” diye bellediğimiz oylarımızın “İffet”i, hani mil pardon sadece beş para-lık olmakla kalmadığı gibi, ayrıca demokratik yollarla meydanlara çıkıp havariliğine soyunduğumuz bu seçim faslının da hepten “murdar” olduğunu duyunca, ehh tabii ki hem üzüldük hem de ister istemez feleğimizi şaşırdık...
Ve... gele gele nihayet “Murdar olan etin kavurması olmaz” fetvasını şimdilerde buyuran yetkili ağızlar, bu saatten sonra kendi paşa gönüllerince murdar olduğunu beyan ettikleri bu seçimin ardından, hiç ummadıkları halde enselerine inen bu sillenin, bu yenilginin faturasını kimlere, hangi hileli yollarla ciro edip, akabinde de gari yıllardan beri her defasında başları sıkıştığında aynı tavada kavrula kavrula artık dibi tutup kömürleşen “beka” lapasına acaba daha fazla sarılmanın ucuzluğuna sil baştan soyunup, bundan medet mi umarlar, bunu ilerleyen günlerde hep beraber izleyip göreceğiz Kirvem!
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30