21 Nisan 2019

13 Mart 2019 günü “TÜRKİYE’ DE MÜZE NASIL OLMALI ?​” başlıklı bir çalıştay yapıldı Muğla’ da. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde…

Arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Mimar Prof. Dr. Müjgan Şerefhanoğlu Sözen, Doç. Dr. Zeynep Eres Özdoğan, Arkeolog Müzeci Sabahattin Türkoğlu, Mimar Nevzat Sayın katıldılar çalıştaya. Arkeolog, yazar, yayıncı Nezih Başgelen’ de çağrılı olarak geldiği gün İstanbul’ da annesinin yitirildiği bildirilince geriye dönmek zorunda kaldı.

Kültür Merkezinin büyük bir oylumunda toplanıldı. Sahneye yerleştirilen uzun masanın bir yanına, oyluma dönük oturuldu. Muğla Büyük Kent Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ile merkez ilçe Menteşe’nin Belediye Başkanı Bahattin Gümüş açılış konuşmalarını yaptılar. Çalıştayın yöneticisi olarak benim de amacımızı açıklayıcı konuşmamdan sonra çalışmanın ilk bölümü başladı.

Konuşmacıların karşısında tüm ilgililer, ilgi duymuş olanlar, arkeologlar, mimarlar, öğrenciler vardı. Üniversiteye, kamu kuruluşlarına çağrı yazıları gönderilmişti. Öğrenciler çoğunlukta görünüyordu.

Sabahtan öğleye dek olan ilk bölümde tek tek çağrılılara söz verdim. Konuyla ilgili kendi düşüncelerini anlattılar.

Tüm çağrılılara sunulan öyle yemeğinden sonra, dinleyiciler sorularını sordular. Katkılarını sundular. Bütün konuşmalar görüntülü olarak saptandı.

 Bu konuda ilk kez bu düzende bir çalıştay yapılıyordu. Umarız benzer çalıştaylar sürekli yapılır. Katkı sunmak için kimse özel çağrı beklemez. Ancak özellikle kamu kuruluşları, hepimize yararlı olacak, bizim koşullarımızı ortaya koyacak, yeni düşünceler geliştirilecek çalıştaylar yapılır.

Toplantıdaki tüm konuşmalar önümüzdeki günlerde yayınlanacak. Bunları okuyanlar, çeşitli nedenlerle katılamayanlar da düşüncelerini ekleyebileceklerdir.

En sonunda Baksı Müzesini yaratan sevgili Hüsamettin Koçan’ın değindiği gibi, insanlarımızdan kopmamış müzelerimizin gerçekleştirilmeleri için herkes elinden geleni yapacak. Böylece yurdumuzun her köşesinde coğrafyamıza, geçmişimize, geleceğimize, öykülerimize de ışık tutacak sergilemelere kavuşacağız. Dışarıdan geleceklere övünmek için değil, önce kendi insanımızı aydınlatmak için bir şeyler yapacağız. Yerellik, çeşitlilik ortaya çıkacak, bütün bilgi alanlarına, yediden yetmişe herkese açık olacak.

(Sürecek)

Evrensel'i Takip Et