İş kazalarında farkındalık yaratmak için en uygun kamu spotu: Yerin altında ölüm riski var, yukarıda ise açlık kesin!
Fotoğraf: Envato
İş kazası meslek hastalıklarının nedenleri ve önlenmesi için moda deyimle farkındalık yaratılmasına ilişkin kamu spotları yayımlanıyor. Bu kamu spotlarının tamamında iş kazalarının önlenmesi için verilen mesajlar işçiye dönük. Dikkatli ol. Çocuğunu düşün. Güvenlik önlemlerine uy vb.
Bir hafta önce benim de izlediğim bir toplantıda eğitim veren hoca iş kazalarına yönelik mesaj vermek isteseniz ne söylerdiniz diye sordu. Soruya yanıt verenlerin tamamı mesajlarını işçiye dönük verdiler. Baretini tak yaşama bağlan vb.
Aynı toplantıda hoca bu kez bir kolunun iş kazasında kopmuş olsa ve işyerine gelseniz arkadaşlarınıza ne dersiniz diye sordu. Yanıt veren 12 kişiden sadece bir tanesi hariç tamamı, bakın ben ne hale geldim, siz dikkatli olun anlamında bir şeyler söylediler. Sadece bir katılımcı, hakkınızı arayın işverene dava açın diyebildi.
Ürperdim. Hele de yanıt verenlerin mühendislik öğrencileri olduğunu duyduğumda ürpermem korku ve kızgınlığa dönüştü.
Adamlar bu işi başarmışlar. İş kazası ve meslek hastalığını işçinin kişisel yetersizliğine indirgeyen görüş, içselleşmiş, kafalarda yer etmiş. Bu çağ dışı anlayışa göre, işçi sağlığı iş güvenliği alanında her şeyimiz tam. Mevzuat yeterli. Ah bir de şu sakar işçiler olmasa. Bu görüşü savunanların çözümü de basit: İşçiyi eğiteceksin mesele kalmaz. Eğitim için ise sözsel eğitimler değil, görmeye, duymaya, tekrara dayalı aktif eğitimler yapacaksın.
Toplantıyı izlerken yıllar önce benzer eğitim veren bir hocanın söyledikleri geldi aklıma. Hoca, “İşçilere asansördeki aynaların kendilerini seyretmek için yapılmadığını, aynada kendini görmemenin asansörün katta olmadığı anlamına geldiğini, aynada kendini görmeden asansöre binmemek gerektiğini anlatmak gerek” diye adeta haykırıyordu.
Ben de hocaya, halat bakımı yapılmadığı için, aslında yük asansörü olmadığı halde yük asansörü olarak kullanıldığı için düşen asansörün içinde kaza geçiren ve belli kırılan işçileri anımsatmak zorunda kalmıştım.
Bu şekilde kaza geçiren işçinin birisi, belden aşağısı sakat kaldığı için bez bağlanıyordu. İşçi moral olarak da çökmüş, sürekli ben artık erkek bile değilim diyordu.
Bilmem yararı olur mu ama, iş kazaları ve meslek hastalıklarını işçilerin kişisel yetersizliklerine indirgeyen sistemin çağ dışı bir sistem olduğunun altını çizmemiz gerekir. Çünkü:
- İş kazaları ve meslek hastalıklarının işin doğasından kaynaklandığına inanılan ve yaşanan olayları bireysel bir trajedi olarak gören anlayış 19. yüzyılda kalmıştır.
- İş kazaları meslek hastalıklarının sonuçlarının tazmini ve işverenin bu tazminden sorumlu olacağına ilişkin aşama da artık günümüzde aşılmıştır. İşverenin iş kazaları meslek hastalıklarında sadece tazminle sınırlı tutan dönemde beş işçiden sadece bir işçinin zararlarının tazmin edildiği görülmüştür.
- Tüm dünyada iş kazaları ve meslek hastalıklarında artık, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine dönük sistemleri yaşama geçirme aşamasına gelinmiştir.
- İş kazası ve meslek hastalıklarını önlemeye dönük sistemler hukuki dayanaklarını öncelikle yaşama hakkından almışlardır.
- İş kazası meslek hastalıklarını önlemeye dönük sistemlerin amacı, en deneyimsiz, en yetersiz, en eğitimsiz, en sakar işçinin dahi çalışma ortamında zararlandırıcı bir etkiye maruz kalarak sağlığının bozulmayacağı bir çalışma ortamı yaratmaktır.
- İşçi sağlığı iş güvenliği önlemlerini almanın yükümlüsü, istisnasız, amasız, işverendir.
- İşveren çağın gerektirdiği en son teknolojiyi de kullanarak iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
- İş kazası meslek hastalıklarını önlemeye dönük sistemlerin sağlıklı işlemesinin ön koşulu, işvereni sistemin belirlemiş olduğu özgün kuralları işyerinde uygulamak zorunda bırakacak etkin bir denetimin varlığıdır.
- İşçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığını denetleyecek birinci aşamada işçi yer alır. İşçinin işçi sağlığı iş güvenliği önlemleri alınmadan çalışmaya itiraz hakkının olması, bu itiraz hakkını kullanan işçiyi işinden atan işverene tekrar işçiyi iş başı yaptıracak ölçüde güçlü bir iş güvencesi sistemi olmazsa olmazdır.
- İşçi güvencede değilse, işçi sağlığı iş güvenliği kuralları kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur.
- Sadece işçinin değil, işçi sağlığı iş güvenliğini işyerinde denetleyecek işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının mutlak anlamda iş güvencesiyle korunmuş olmaları gerekir.
Tüm bu önlemleri almadan, sistemi güvence üzerine inşa etmeden, işçinin örgütlenme hakkını tanımadan, iş kazası meslek hastalıklarını işçinin kişisel yetersizlikleriyle açıklamak tek kelimeyle insafsızlıktır.
Bu konuda kamu spotu üretilecekse uzağa gitmeye gerek yoktur. Ermenek’te işçi söylenebilecek en özlü kamu spotunu söylemiştir: “Yerin altında ölüm riski var, yukarıda ise açlık kesin.”
İşçiyi yerin altındaki ölüm riskini sorup sorgulamadan kabul etmek zorunda bırakan yukarıdaki açlığı çözmeden hiç kimsenin en azından vicdanı olan hiç kimsenin işçi sağlığı iş güvenliği alanında işçiyi suçlamaya hakkı yoktur.
- Ücretli öğretmenler artık görülmek, haklarına kavuşmak istiyorlar 25 Eylül 2023 04:50
- Güvencesizliğe mahkum edilmiş öğretmenlik: Ücretli öğretmenlik 02 Ağustos 2023 04:14
- Harap olan gözeler 19 Temmuz 2023 04:11
- Güç-İktidar-Hak 12 Temmuz 2023 04:26
- Dayanışma-iyilik-yoksulluk ve sosyal politika 21 Haziran 2023 04:27
- Pes artık: Aile mahkemesi kararı ile sendikal faaliyetin engellenmesini de gördük 14 Haziran 2023 04:26
- Toplu iş sözleşmesi yetki belirleme süresi kısaltılabilir 07 Haziran 2023 04:25
- Sosyal zeka ve hakka saygı 24 Mayıs 2023 04:26
- Demokrasinin güzelliği budur bizim oğlan 17 Mayıs 2023 04:40
- Kanuna karşı hile ve esnaf kuryelik 10 Mayıs 2023 04:40
- Çalışan yoksulluğu ve sosyal iyilik hali 03 Mayıs 2023 04:09
- Kalben yakın olanlar: ‘Gulaça’ 26 Nisan 2023 04:36