Twitter Şeffaflık Raporu'nda Türkiye
Fotoğraf: Envato
Twitter’ın yılda iki kez yayımladığı ve çeşitli ülkelerden gelen yasal talepler ve bu taleplere dair yapılan eylemlerin istatistiklerini içeren Twitter Şeffaflık Raporu’nun 14’üncüsü geçtiğimiz gün yayımlandı. 2018’in ikinci yarısını ele alan rapora göre yılın ilk yarısına kıyasla içerik kaldırma taleplerinde yüzde 8’lik bir azalma var. Hesap bilgisi talebi sayısında ise ciddi bir değişim söz konusu değil.
Hesap bilgisi taleplerinde altı aylık sürede 3 bin 860 hesaba ait bilgileri talep eden ABD birinci sırada. ABD’yi Japonya ve Birleşik Krallık takip ediyor. Türkiye ise 512 hesaba ait bilgileri talep ederek, bu altı aylık periyotta talepte bulunan 53 ülke arasında altıncı sıraya yerleşmiş. Twitter, Türkiye’nin de aralarında olduğu 24 ülkeden gelen taleplerde herhangi bir bilgi paylaşmamış.
İçerik kaldırma taleplerinde ise Türkiye 9 bin 155 hesaba dair 5 bin 14 talep ile ilk sırada. Türkiye’yi 3 bin 391 hesaba dair 3 bin 344 talep ile Rusya takip ediyor. Türkiye’den gelen bu talep yoğunluğuna karşılık Twitter’ın bir eylemde bulunduğu vaka sayısı oldukça az. Türkiye’den gelen talepler üzerine Twitter’ın askıya aldığı hesap sayısı 72, askıya aldığı tweet sayısı ise 355.
Elbette bu sayılar sadece Twitter’a ulaştırılan talepler. Sansür talepleri ve metotları sadece bunlarla sınırlı değil. Tabloyu daha bütünlüklü görebilmek için başkaca verilere de ihtiyacımız var. Aynı periyotta Twitter’da yazıp çizdiklerinden dolayı -şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadan- hakkında dava açılan ya da dava açılmasın diye yazdıklarını silmek durumunda kalan kişi sayısını bilmiyoruz. Ya da telif hakkı bahanesi ile yapılan sansürlemelerin sayısı nedir bunu da bilmemiz pek mümkün görünmüyor. Bu tabloya maç saatlerinde telif bahanesiyle tüm yayınların engellenmesini ve son dönemde pek yapılmasa da daha önce tanık olduğumuz bölgesel ve ulusal hız yavaşlatmaları ve erişim engellemelerini de ekleyin…
Twitter’ın içerik kaldırma oranının düşük olması onlar açısından sansür sorununu çözüyor olabilir ama bizim açımızdan çözmediği kesin. Üstelik gelecekte bu oranların böyle kalacağının da bir garantisi yok. “Demokrasi havarisi” Apple’ın Çin ile son birkaç yıldaki iş birliğine ya da Google’ın kendi çalışanlarının geri püskürttüğü Çin için sansürlü arama motoru projesine göz atmak bile yeterli yarın oranların tersine dönebileceği olasılığını görmek için. Üstelik bizim açımızdan sansür belası tek platformla da sınırlı değil. Çevrimiçi platformlarda bazen erişim engelleme kararıyla, bazen BTK kararıyla bazen de telif hakkı maskesi altında sansürle yüz yüze geliyoruz. Salt sansüre değil -şimdilik karşılık bulamayan- sansür taleplerine karşı da sesimizi yükseltmek gerek.
- Platformlar ve yayıncılar çevrim içi radikalleşmenin neresinde? 19 Ekim 2024 06:56
- Hamam böceği yuvası mutfakta değil 10 Ekim 2024 04:55
- ‘Yerli ve milli’lik siber güvenliğin neresinde? 21 Eylül 2024 06:01
- Sızan/sızmayan veri ve sonrası 14 Eylül 2024 04:54
- Modern İskenderiye Kütüphanesi yanarken 07 Eylül 2024 04:43
- Genç oyun geliştiricilere vadedilen kabus 24 Ağustos 2024 05:58
- Oyunları kim, neden hedefe koyar? 17 Ağustos 2024 05:04
- Sansür, ebeveynler ve oyunlar 10 Ağustos 2024 06:30
- Roblox sansürü çocukları koruyabilir mi? 09 Ağustos 2024 04:15
- Distopya gerçeğe dönerken… 03 Ağustos 2024 05:33
- Yapay zekada sonun başlangıcına yaklaşırken 29 Haziran 2024 04:54
- Şirketlere yapay zeka tepkisi büyüyor 15 Haziran 2024 03:55