Bir şeyler olacak...

YSK’nin İstanbul Büyükşehir seçimini iptal kararının hiçbir hukuku dayanağı yoktur.

Karar hukuki değil, siyasidir.

Karar, tek parti tek adam yönetiminin ihtiyacına binaen verilmiştir.

Dolayısıyla iptal kararı daha başında halkın vicdanında mahkum olmuştur.

Öyle ki, mahkemenin gerekçeli kararının da Saray’daki danışmanlar tarafından hazırlanıyor olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.

Hakimler okuyup açıklasa da hukuken hiçbir hükmü yoktur.

Zira bu iptal kararı ile birlikte AKP yönetimi, hukuksuzluğuyla bir kez daha hem tescil hem de mahkum oldu.

Şu söylenebilir; yasama, yürütme, yargı zaten ayaklar altındaydı, ancak bu defa bir yüksek mahkeme olan YSK tarafından verilen bu iptal kararı, Türkiye’de hukuk, hak adalet konusunda durumun ne denli vahim olduğunu gözlere sokarcasına göstermiş oldu.

YSK, tüm hukuk normlarını bir kenara itmiş, hakimler cübbelerinin düğmelerini ilikleyip yerlere kadar eğilmiş halde iktidarın isteği doğrultusunda karar vermiştir.

Bu mahkeme daha önce de çokça hukuksuz karara imza atmış, Bölge’de adeta AKP ne istediyse öyle karar vermiş, HDP’nin her haklı itirazını reddetmiş, birkaç oyla birkaç yüz oyla AKP’ye seçim kazandırmış, Kürt halkının bölgedeki iradesini gasbetmiştir. KHK’liler seçime sokulmuş ancak kazandıkları yerde mazbata hukuksuzca AKP’lilere verilmiştir.

YSK zaten güvenilirliğini yitirmişti, Saray karşısındaki teslimiyeti çok konuşulmuş eleştirilmişti, ancak bu defa verdikleri kararla yaptıklarının üzerine adeta tüy diktiler.

Hukuksuz, dayanaksız iptal kararı tüm dünyanın gündemine girdi. Türkiye ve dünya kamuoyu adeta çalkalandı. Kararın ekonomiye etkileri hemen baş gösterdi. TL hızla değer kaybediyor. AKP yönetimi gelmiş geçmiş tek adam yönetimleriyle, diktatörlüklerle kıyaslanıyor. Güvenilmez bulunuyor. Gidişatın vahametine ilişkin çok şey konuşuldu, konuşuluyor.

Daha da konuşulacaktır.

Türkiye’deki yönetimin nereye doğru gittiği, seçimlerin bir kıymetinin olup almadığı, bundan sonraki gidişatın nereye doğru olduğu yönlü sorular soruldu ve irdeleniyor.

Bu konu hiç de atlanacak, unutulacak bir konu değil.

AKP iktidarı için bir dönüm noktasına da işaret eden İstanbul seçiminin iptali kararı aynı zamanda bir iktidarın tükenişinin de tescilidir.

Karar siyaseten ise çok anlamlıdır!

Çünkü hukuksuzluğun bundan daha bariz bir göstergesi olamazdı.

Ve tabii ki bu kararın siyasete başka türlü etkileri oldu ve daha da olacaktır.

Bunu öngörmek pek ala mümkündü ancak bu kararı verenlerin batışını önümüzdeki her gün biraz daha somutluk kazanmış olarak göreceğiz.

Bir kez daha siyasal İslamcıları seçimle gelen ancak seçimle gitmeyen bir zihniyete sahip olduğu konuşuldu, konuşuluyor. Siyasal İslamcıların mağduriyetlerini ağlayarak kullanan ancak bir kez yönetimi ele geçirince seçimle gitmek istemediğine dair bol sayıda yorum yapıldı.

Dahası İslami cenah içerisinde de birçok kesim ve tanınmış isimden iptal kararına karşı tepkiler ortaya çıktı. Bu kararla AKP’nin kendi ayağına sıktığını dün AKP’ye oy vermiş olanlar içinde söyleyenler az değil.

Çöküş hızlanacaktır ve tükeniş kaçınılmazdır.

Bu Türkiye ve dünya seçim tarihi bakımından bir “iz” bırakmış olan bu kötü ünlü karar işçi ve emekçilerin işini daha da kolaylaştırmıştır. Ekonomik, sosyal, siyasal çöküş Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halklarına kendi iktidarlarını kurma çabasında yeni olanaklar sunacaktır.

Yeter ki Türkiye halkları, işçi ve emekçiler, örgütlü güçler doğru tutum alabilsin...

Başka bir yanıyla bakınca; aslında bu iptal kararı iyi oldu!

Çünkü tek adam yönetiminin Türkiye’yi nereye sürüklediği çok daha çarpıcı biçimde görüldü.

Görmeyen gözler, duymayan kulaklar, kabuk bağlamış vicdanlar bile irkildi.

Çünkü, AKP’nin herhangi bir düzen partisi olmadığı daha çarpıcı biçimde görünür kılındı.

Çünkü, tek parti tek adam iktidarı karşısında birleşmenin ne denli önemli olduğu ve aciliyet kazandığı gözler önüne serildi. AKP’nin çürümüşlüğünün boyutunu AKP’ye oy verenler de görmüş oldular.

Kısaca söyleyecek olursak; AKP’li Yavuz; “Bir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu ve fark edemedik” gibi anlaşılmaz sözleriyle YSK’ye iptal kararı verdirebilmiştir. Ancak gerçekten de bir şeyler oluyor ve her şey çok güzel olacak...

Umut ve mücadele her şeyin ilacıdır.