Gül yüzlüler

Fotoğraf: Pixabay
HER GÜN
Köpek havlamalarıyla uyanıyorum. Kuşların cıvıltısını bastıran. Televizyonda havlıyormuş gibi konuşan bir adam, güneşli bir sabahı silerek! Selamlarıyla, günaydınlarıyla günü kurutan. Soluk soluğa koşturduğumuz bu kalabalık kentte. Her gün.
IŞILTI
Gece aydınlanıyorsa bir yerinde. Bil ki, parmaklarımız değiyor birbirine. Sabahın erinde evrilerek ışıltılı bir güne…
ÖZGÜRLÜK
Özgürlük, özgür düşünenlerin elinde can bulacaktır. Canları pahasına da olsa.
ÜLKÜ’NÜN ŞİİRİ
Soğuk Otların Altında’dır Ülkü Tamer’in şiiri. Yaşamın ılıklığıyla. Sevda güneşiyle ışıyıp ısıtan.
Bu yüzden yaşama bir teşekkürdür Ülkü’nün şiiri.
BAHAR ŞENLİĞİ
Bir gün, bir pazar sabahında, güneş açtığında, güneşli bir pazar sabahında el eleyim seninle. Bir çiçek gibi açan gülüşünle açtırdığın çiçeklerle el ele, kol kola herkesle bir pazar sabahı, bahar şenliğinde.
GÜLÜŞÜN
Gülüşünü özlüyorum, saçlarını dağıtıp havalandırdığın rüzgarınla. Sıcak bir gününde herhangi bir mevsimin, enseni yakan saçlarını topladığın gülüşünle. Bağlayışını saçlarını ince bir paket lastiğiyle. Rüzgarıyla savuruşunu havayı serinleterek. Ferahlatan içimizi. Yürek yüreğe.
GÜL YÜZLÜLER
Seven, sevilen gül yüzlü annelerimiz ya da sevgililerimizdir karanlıkları aydınlığa çeviren. Bizi biz eden. Güzel günlere uzanan bir yolda…
SIKIŞIKLIK
Yollarla, köprülerle, kulelerle, kalabalıkla sıkışık bir kent bizimkisi. Birbirini kesen yolları, köprüleri, kuleleriyle ulaşılamayan. Birbirini çelmeleyen kalabalığıyla yönünü bulamayan. Yolların, köprülerin, kulelerin çevresinde dönüp durarak yerinde sayan kalabalığıyla.
YANSIMASIZ
Ayağımızın altından toprağı, üstümüzden gökyüzünü çekip alıyorlar. Bir örtüyü çeker gibi. Açılan yerlere beton dökülüyor, zehir tüten bacalar yükseliyor. Ne ağaç, ne ot, ne çiçek ne de bir bulut. Çıplak güneşin altında ne insan, ne de bir gölge. Yansıtmayan boş bir aynada.
Evrensel'i Takip Et