MikroRNA temelli kalp krizi tedavisi
Görsel: Enzo R. Porello'nun "microRNAs in cardiac development and regeneration" makalesinden alınmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünya çapında 32.4 milyon insan kalp krizi (miyokardiyal infarktüs) ve inme geçiriyor[1]. Kalp krizi ve inme geçirenlerin yaklaşık yüzde beşinde bu durumların tekrarlanma olasılığı bulunmakta. Türkiye’de ise TÜİK’in 2016 verilerine göre hem kadın, hem de erkeklerde, kalp krizi geçirme oranı yüzde 2 civarında[2]. Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun “Türkiye kalp ve damar hastalıkları önleme ve kontrol programı” raporunda belirtildiği üzere, TÜİK’in 2014 verilerine göre, ölümlerin yüzde 40.4’ü kalp hastalıklarına bağlı olarak gerçekleşmektedir[3]. Tüm bu veriler, hem dünyada hem de ülkemizde kalp hastalıklarının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunun tekrar altını çizmektedir. Kalp krizinde, özetle kalbe giden damarların çeşitli sebeplerden tıkanması nedeniyle kalbe kan akışı azalmakta ya da durmakta bu durum da kalbin oksijensiz kalması ve kalp kas hücrelerinin bir bölümünün hasarlanması ve ölmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle kalp krizinin sonuçlarını geri döndürebilecek, yani kalp kaslarındaki hasarı tamir ederek, kalbi sağlıklı hale getirecek tedaviler üzerinde uzun yıllardır çalışılmakta. Araştırmacılar bu alanda oldukça fazla yol katetti.
Geçtiğimiz hafta Nature dergisinde yayımlanan araştırma, bu alanda yeni bir tedavinin de ilerde mümkün olabileceğini gözler önüne serdi[4]. Araştırmada mikroRNA adı verilen özel RNA’lar ile domuzlarda yapılan deneylerde kalp krizi sonrasında kalp tamirinin gerçekleştiği ancak bunun kontrolsüz olduğu açığa çıkarıldı. Bu bir tür genetik terapi idi. Ancak araştırmacılar ne yazık ki henüz bu çalışmaları ile bunun kontrolünü sağlayamadılar.
MikroRNA’lar küçük, yaklaşık 18-24 baz uzunluğunda ve protein kodlamayan ve gen ifadesi kontrolünde rol oynayan RNA parçacıklarıdır. Bu parçacıklar dizileri eşleşen mesajcı RNA’nın 3’ proteine çevrilmeyen bölgesine (3’ UTR) bağlanarak, onun protein ürünün üretilmesini engelleyerek bir genin susturulmasında rol oynayabilirler.
Çalışmada mikroRNA-199 adeno-ilişkili viral bir vektör aracılığı ile domuz kalplerinde ifade edildi. Bu vektörle tedavi edilen hayvanlarda vektörün verilişinden bir ay sonra genel ve bölgesel kasılma, kas kütlesinde artış ve yara büyüklüğünde azalma görüldü. Yapılan analizler bu durumun kardiyomiyosit hücrelerinin yeniden farklılaşması ve bölünmesi nedeniyle oluştuğunu gösterdi. Ancak bu mikroRNA’nın sürekli ve kontrolsüz bir şekilde ifade edilmesi, tedavinin uygulandığı hayvanların aritmi nedeniyle ölümlerine sebep oldu. Araştırmacılar, bu hayvanlarda kardiyomyosit hücrelerinin miyoblast hücrelerine tam olarak farklılaşamadıklarını ancak miyokart dokusunda bu tür tam farklılaşamamış hücrelerin artışının, ani ölümlere neden olduğunu ortaya koydular. Araştırmacılar mikroRNA-199 seviyelerinin hücrelerde dikkatlice kontrol edilerek bir doz ayarlaması yapılması konusunda hemfikirler.
Kök hücre araştırmalarının bu konuda çok büyük bir ilerleme sağlayamadığı bir dönemde kalp tamirinin her ne kadar kontrolsüz olsa da mikroRNA’larla başarılması oldukça önemli. Araştırmacıların, çalışmalarını bu alanda daha da derinleştirip, buluşlarını kontrollü kalp tamiri yönünde geliştireceklerini ümit ediyoruz.
1 - https://www.who.int/cardiovascular_diseases/priorities/secondary_prevention/country/en/index1.html
2 - Sağlık İstatistikleri Yıllığı,2017
4 - Gabisonia et al. (2019) MicroRNA therapy stimulates uncontrolled cardiac repair after myocardial infarction in pigs. Nature, DOI: 10.1038/s41586-019-1191-6
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07