Tek adam rejimi ve belediyelerde yeni düzen!
Fotoğraf: Envato
Mardin’in merkez ilçelerinden Artuklu, ülkenin ve bölgenin en önemli, güzel ve tarihi merkezlerinden biri. Bu yazı yazılırken ilçenin halkı 3 gündür susuzdu.
İlçedeki su kesintisinin nedeni Dicle Elektrik Dağıtım Şirketinin (DEDAŞ) belediyeye bağlı Mardin Su ve Kanalizasyon İşletmesinin (MARSU) borcunu ödemediği gerekçesiyle elektrikleri kesmesi.
Peki, sizce bu borçlar kimin marifeti olabilir?
Bildiniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “halkın hizmetkarları” dediği kayyumların marifeti.
Sayıştay, daha 2017 yılında kayyumların yönettiği 3’ü büyükşehir 13 ildeki belediyelerde yaptığı incelemelerde 196 usulsüzlük tespit etmiş ve Mardin Artuklu Belediyesi Sayıştay raporunda yolsuzluk ve usulsüzlükler konusunda öne çıkan belediyelerden biri olmuştu. Aynı raporda bu belediyelerin borcunun kayyumlar döneminde yüzde 85 arttığı da tespit edilmişti.
Van Büyükşehir’de kayyum, belediyeyi tekrar alan HDP’ye ne kadar borç bıraktı biliyor musunuz?
Bir buçuk milyar lira!
Kayyumların bıraktığı borç Batman Belediyesinde 307, Cizre Belediyesinde 220, Diyarbakır Yenişehir ilçesinde 178, Dersim Belediyesinde 68 milyon lira.
Kayyumun bıraktığı toplam borç miktarının daha belirlenemediği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Eş Başkanı Selçuk Mızraklı kendisini ziyaret ettiğimizde kendileri yönetime gelmeden önceki ay belediyeye gönderilen paranın 43 milyon lira olduğunu ama yönetimi devraldıktan sonra bu paranın birden 15 milyona düştüğünü söylemişti -ki, sadece çalışanların maaş ödemeleri 11 milyon lirayı buluyor-.
Hatırlanırsa Mızraklı, “halkın hizmetkarları” kayyumlar arasında Erdoğan’ın gözdesi olan ve bu nedenle 31 Mart’ta AKP’nin adayı yapılan Diyarbakır Büyükşehir Kayyumu Cumali Atilla’nın makam odası adı altında kendisine nasıl küçük bir saraycık yaptığını dünya aleme göstermişti.
Halkın yüzlerce milyon lirasını har vurup harman savuran kayyumların lüks ve şatafat konusunda nereyi örnek aldığı ise, herhalde biliniyor.
Geçen dönem kayyumun değil ama ‘tek adam rejimi’nin küçük ortağı MHP’nin yönettiği Kars Belediyesi ile ilgili medyaya düşen haberi de görmüşsünüzdür.
Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, MHP döneminden kalan 338 milyon liralık borç nedeniyle makam odasına haciz geldiğini, makam koltuklarının bile haczedildiğini açıkladı.
Ve bir haber daha: Bu belediyeler borçları nedeniyle iş yapamaz hale getirilmişken iktidarın baskısıyla seçimleri tekrarlatılan İstanbul Büyükşehir’de 124 yöneticiye tahsis edilen makam aracı sayısı tamı tamına 874.
İşte tek adam rejiminin belediyelere getirdiği yeni düzen: Bir yanda makam koltuğu bile haczedilen muhalefet ve öte yandan yüzlerce yöneticisinin her birine 7’den fazla makam aracı tahsis edilen iktidar belediyesi.
Burada sorulması gereken soru şu: Elektrikleri kesilen Artuklu ve haciz işlemleri yapılan Kars Belediyelerini HDP yerine AKP ya da MHP yönetseydi belediyenin elektriği kesilebilir ya da haciz yapılabilir miydi?
Bu soruyu “Bu işlemler neden borçları yapanlar zamanında değil de HDP belediyeleri aldıktan sonra yapılıyor?” biçiminde de sormak mümkün.
Bu sorunun yanıtını, partisinin belli başlı büyükşehirleri kaybetmesinden sonra yaptığı “topal ördek” açıklamasıyla aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan veriyor.
Tek adam rejimi, 31 Mart’ta kaybettiği yerlerde halkı cezalandırıyor. En temel hizmetlere ulaşmasını engelleyerek halkı kendisine biat etmeye zorluyor.
Bu politika dün kayyumlarla yönetilen Kürt belediyelerinde Kürt sorunundaki baskı ve tasfiye politikasının bir devamı olarak özel bir biçim kazanıyor. Dini ağızlarından düşürmeyenler ramazan ayında halkı susuz bırakarak cezalandırıyor ve halk ile HDP’li belediye yönetimlerini karşı karşıya getirmeye çalışıyor.
Tablo buyken ne diyordu İçişleri Bakanı Soylu?
“Önümüzdeki 5 yıl aynı şekilde (kayyumlarla) devam edelim. Çok net söylüyorum orada HDP’nin belediyesi filan kalmaz.”
Soylu herhalde ironi yapıyor. Çünkü sadece yönetime el koydukları iki buçuk yılda halkın kaynaklarını kendileri ve iktidar destekçisi çevrelerin çıkarları temelinde harcayıp belediyeleri milyarlarca liralık borçlarla karşı karşıya bırakan kayyumların 5 yılda neler yapabileceklerini tahmin etmek hiç de zor değil. İşte böylesi bir tabloda HDP, Soylu’nun dediğine gelip belediyeleri tekrar almaktan vazgeçebilir!
Yerel seçimlerin üzerinden daha iki ay bile geçmemişken tek adam rejiminin kendisine biat etmeyenleri cezalandırdığı, cezalandıracağını ilan ettiği yeni durumda belediyelerin içine alınmak istendikleri cendereyi kırmak için halka dayanmak ve halkla birlikte mücadele etmekten başka çıkar yolları yok.
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30
- Adı konulmamış ‘süreç’te Rojava çıkmazı! 06 Aralık 2024 06:45
- Cihatçı saldırının yol işaretleri ve Halep'te kesişen yollar 03 Aralık 2024 06:55
- HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar 30 Kasım 2024 06:50
- Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor? 29 Kasım 2024 06:20
- Selefi Ebu Hanzala in, demokrasi ve laiklik out! 26 Kasım 2024 06:45
- ‘İşgalci ülke’ açıklaması ve Erdoğan iktidarının Suriye’de alarm veren politikası 19 Kasım 2024 05:00
- Trump'ın Ortadoğu'su ve Erdoğan'ın Kürt sorunu 12 Kasım 2024 04:45
- Devlet ‘yeni sürece’ kayyım atadı! 05 Kasım 2024 05:04