Felsefeciler Derneği: MEB’in ortaöğretim reformu okul ve öğretmeni değersizleştiriyor
Fotoğraf: Envato
Eğitim sadece bir günün değil tüm hayatımızın parçası olup her zaman en güncel ve temel konulardan birini oluşturmaktadır. MEB bu hafta, 18 Mayıs’ta yeni ortaöğretim modelini açıklamış bulunuyor. Bu ortaöğretim ve okul reformu, Bakanlığın da vurgusu ile hepimizin ve çocuklarımızın 2023’ünü, 2040’ını belirleyecektir. Her okul reformu hayatımızı belirleyici bulunmaktadır.
Benim ilk kanaatim bu reform kabaca “Dincilikle harmanlanmış uluslararası bakalorya”dır. Yani şeriatçılık ve küreselleşme odaklıdır. Bu ikisinin nasıl buluşturulduğu, ne kadar örtüşebileceği, illa da örtüşmesi gerekip gerekmediği ayrıca uzun uzun irdelenmelidir.
Küreselleşme “piyasaları” temel ölçüt kabul etmektedir (Küreselleşme anayasasının değişmez maddesi piyasacılıktır, gerçekte kartelciliktir).
Ancak piyasadaki rekabetçilik bir miktar da olsa “bilimsel, eleştirel düşünceyi” gerektirmektedir. Bilgi kuramları dersi sanki bunu karşılamaya yöneliktir.
Piyasacılığa karşı eşitlikçi, özgürlükçü taleplerin kırılması ise işin muhafazakarlık, dincilik, sabır şükür kısmını oluşturmaktadır. Müfredattaki dinci dersler buna yöneliktir, biraz da AKP’nin fazladan şeriatçılığıdır.
Yönetim modeli ise yönetişimdir, yani eşraf-tarikat, burjuvazi ve bürokrasi bloklaşmasıdır, bu bir tür iş birliğidir.
Bu konuları daha sonra tartışmaya çalışacağım. Bugün Felsefeciler Derneğinin çok önemli açıklamalarından birkaçını aktaralım:
FELSEFECİLER DERNEĞİ: ALAN AĞIRLIKLARI UYGUN DEĞİL, FEN FELSEFE ZAYIF, DİN KENDİ BAŞINA BİR ALAN SAYILMIŞ
Derneğin açıklamasından: “Sistemi ve bütünü anlamadan parçaların anlaşılamayacağı yerinde bir yaklaşımdır, ayrıca geleceğe hazırlamak ve toplumsal faydanın gözetilmesi ilkeleri de yerindedir. Ders sayılarının azaltılarak saatlerinin artırılması da yerinde olmuştur.”
Ancak açıklanan taslakta sistemsel ve bütüncül yaklaşıma, toplumsal fayda ve geleceğe hazırlama amaçlarına yeterince dikkat edilmemiştir.
“1- Toplam 129 saatlik AGEP (akademik gelişim programı) dersleri arasında öncelikle hangi ders gruplarının olacağı ve dört yıllık ortaöğretimdeki ağırlıklarının ne olacağı en önemli konuyu oluşturmaktadır. Taslak incelendiğinde;
- Din kültürü ve ahlak bilgisi 8 saat,
- Yabancı dil 17-29,
- Fen ve teknoloji 18 saat,
- Sosyal ve beşeri bilimler 14-18 saat…
Açıklanan yeni taslak bir miktar iyileşme öngörüyorsa da hâlâ fen bilimleri, sosyal bilimler, sanat ve spor alanlarının toplam içindeki ağırlıklarının çok düşük olduğu görülmektedir (Tüm fen dersleri veya sosyal bilim dersleri bir yabancı dil bile etmemektedir). Sosyal bilimler, fen bilimleri, sanat ve spor alanlarının payı artırılmalıdır.”
“3- Felsefe dersi düşünce ve uygarlık tarihini evrensel boyutta kavrama ve yorumlama açısından biriciktir ve başka bir dersle ikamesi mümkün değildir. Dolayısıyla 7 veya 14 ders arasından seçimlik durumunda olabilecek bir ders değildir.”
“8- Bilgi kuramı dersinde olduğu üzere dört sınıfa uygun bir dağılım yapılarak minimum birer kez felsefe, sosyoloji ve psikoloji derslerinin de alınması garanti edilebilir.
“11-Ulusal ve uluslararası mahkemelerce hukuksuz olduğu kayıt altına alınan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin dört sınıf boyunca her yıl 2’şer saat olarak tekrarlanması temel insan hak ve hürriyetlerine aykırılık oluşturmaktadır.”
FELSEFECİLER DERNEĞİ: KARİYER OFİSİ VE SERTİFİKASYON BİLİMİ, OKULU VE ELEŞTİREL DÜŞÜNMEYİ ZAYIFLATIR
“13-Kariyer ofisleri temel eğitim ilkeleriyle çelişmektedir. (..) Eğer İşletme ve benzeri farklı bir alandan uzmana kariyer ofislerinde yer verilmesi planlanıyorsa bu durum pedagojik açıdan uygun değildir.”
“14-Sertifikasyon düzenlemesi de sakıncalar içeren başka bir husustur. Dışarıdan sertifikasyon sağlanmasının onaylanması dershanelere dönüş anlamına gelecektir. Öğrencinin bilgi ve belge edinme ihtiyacı okullar tarafından karşılanmalıdır. (…) Ayrıca sertifika dersleri ile okul derslerinin kıyaslanması da okul derslerinin işlev ve değerinin sakatlanmasına yol açacaktır.”
Açıklama çok önemli olup tam metnine bu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.felsefecilerdernegi.org.tr/milli-egitim-bakanliginin-acikladigi-programa-iliskin-basin-aciklamasi/
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46
- YKS, eğitim ve şehirler: Üniversitede resesyon, şehirde resesyon ve göç 16 Ağustos 2024 04:15