27 Mayıs 2019
DİĞER YAZILARI

Sınırlarımıza dayanmış acımasız bir dünya savaşına denk gelir benim kuşağımın çocukluğu. Dönemin siyasetçileri ülkeyi savaştan uzak tutmayı başardılar. Sıkıntılı, yoksunluklar içinde ama yine de mutluyduk. Yamalı giysilerimizden gocunmuyorduk. Yeter ki üst baş temiz olsun. İlkokulda harika öğretmenlerimiz vardı. Ufkumuzu açar, eğitir bir yandan da resimle, müzikle, halk oyunlarıyla örülü bir dünyanın kapısını aralarlardı bizlere. İnsanların birbiriyle yardımlaşarak önemli yaratılara imza atabileceğini o çağlarda fark ettim. “İmece” sözcüğünü hep çok sevdim. Belki futbola olan tutkumu tetikleyen bu oyununun 11 sporcunun yardımlaşarak ortaya koydukları bir seyirlik olmasındandı. 2. Dünya savaşının dehşet günleri bizi erken olgunlaştırdı. Tutumlu olmayı, güçlü arkadaşlık bağlarının değerini, ırk köken ayrımı yapmamayı, hayvanlara iyi davranmayı, çevreye saygılı olmayı, çiçekleri böcekleriyle doğayı, başka bir deyimle, hayatı sevmeyi öğrendik. Sonrası mı? Gülten Akın’ın kısa şiiri: “Sonra işte yaşlandık” Peki bizim kuşağı erken yaşlandıran o aradaki süreçten hiç söz etmemeli mi? Etmeli elbet, çünkü o süreç insanın insana kıydığı, vicdanların askıya alındığı, devlet erkinin ayıplarıyla dolu bir süreçtir ki alışkanlıkları günümüzde de sürüyor. Irkçılık, ayrımcılık, düşünceye kelepçe, kaba güç, cezasızlık, hak ihlalleri ve adil işlemeyen bir hukuk sistemi uzun yıllardır ayrılmaz bir parçası toplumun. Olsun. Bütün bunlara karşın gelecek güzel günlere olan inancımızı hiç yitirmedik. Özgür, halklarının hayata hep gülümseyerek baktığı eşitlikçi bir toplum için mücadele ye devam. Biz göremezsek de çocuklarımız, torunlarımız görecek o güzel günleri. Buna yürekten inanıyorum. Bir gün her şey çok güzel olacak… Madem Gülten Akın’dan söz ettik yazıyı da onun bir şiiri ile bitirelim.

Susarak
Yalan ülkesidir sarıp kuşatırlar kurumla kurulla
Tünerler üstüne, uzun da sürmüştür kimileyin
Çoraktır ne şiir ne masal ne türkü
Bizimle göçmüştür oysa söylencemiz
Masalımız uyumuştur biz dönesiye
Sözlerin yurdunu bilenler için
Bir başka dil saklarız dilimiz içinde
Silme kıyadır durur alnacımızda çöker eğnimize
Susarız gözlerimizde binbir iğne
Resmiyle doludur tarih susarak öldürdüğümüzün
Örselenmiş susuz solgun zambakları
Sular diriltiriz söyleşe söyleşe

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et