01 Haziran 2019 23:00

Seçim kampanyasından sonra

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mumia Abu Jamal

Tüm yazıları

Politikacılar ve siyasi partilerin halka “daha iyi zamanlar” vadettikleri ve Noel döneminde olduğu gibi, büyük hediyeler alacakları umudunu yaydıkları seçim kampanyası döneminde olunduğunu gösterir. Fransız Kralı 5. Henry’nin (1553-1610), “Pazar günü her köylünün tenceresinde bir tavuk olacak” vaadi gibi bugün de adaylar büyük sözler veriyor ve siyasi programlarını geniş bir gülümsemeyle pazarlıyorlar. Hatta bazıları seçmenlerini kafaya almak için açıkça şov yapıyorlar.

Ancak seçim kampanyası sona erip oylar sayıldığında, koca ağızla verilen vaatlerden pek bir şey kalmıyor. Bu, şimdiki politik sistem ve bitmek bilmeyen seçim kampanyaları dönemlerinin doğal gidişatıdır. Temel formül her zaman aynıdır. Birinci adım: Bol bol vaatlerde bulunun. İkinci adım: Vaatlerinizin en azını yerine getirin!

İşte bu sayede statükodaki hiçbir şeyin değişmeyeceği garanti edilmiş olur.

Bu, daha önce de iktidarda olan yönetici elitlerin iktidarı ellerinde tutmaya devam etmesi anlamına gelir. Gerçek değişimin şartı ise yönetici azınlık ile güçsüz çoğunluk arasında gerçek bir altüst oluştur.

Kapitalizmin temsili demokrasisi, seçilen politikacıların kendilerine oy veren insanları gerçekten temsil ettiğini iddia ediyor. Gerçek hayatta ise yalnızca seçim kampanyalarını büyük bağışlarla finanse edenleri temsil ediyorlar. Slogan: Ödediğinizin karşılığını alıyorsunuz.

Seçmenlerin oyları ücretsizdir ama politikacıların ücreti vardır. Bugün uygulanan politika, değişim için değil statükoyu korumayı esas alır. Samimi olarak halkı temsil etmeye çabalayanlar, halkın ihtiyaçlarını hissedebilmeli, onları anlayabilmeli ve çıkarlarını temsil edebilmelidirler. Bizde böyle temsilciler henüz yok. Buna erişmek çok büyük bir ilerleme anlamına gelirdi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI