Durmadan

Fotoğraf: Pixabay
BULUTLARLA
Nicedir gri bir gökyüzüne uyanıyoruz sabahları. Gün ortası karanlığa dönüşecek bulutlarla. Fırtınaya, yağmura, sele kesecek bulutlarla. Bir sabah gri gökyüzünü mavileştirecek bulutlarla.
ÖZGÜRLEŞME
Kitabın özgürleşmesi demek, düşüncenin özgürleşmesi demektir. Düşünce özgürleştikçe insan da, yaşam da özgürleşecektir.
GÖLGEN
Öyle sıcaktı ki pencereler açık yattık. Gecenin ışığı örttü üstümüzü. Beni örten ışıkta uzayan gölgendi. Sararak gövdemi. Her gece birbirimize sarılıyormuş gibi.
SU AKTIKÇA
Su aktıkça çakıl taşları parıldar. Kum ışıldar güneşle kumsalda. Bir yılkı yaklaşır suya soylu ayaklarıyla. Bir üveyik havalanır boz çalıların ortasından, boşluktan. Gölgeleri vurur suya atın, boz üveyiğin. Sureti yansır. Su aktıkça suda.
DURMADAN
Neler oluyor? Neler dönüyor/döndürülüyor diye de sorulabilir. Peki biz ne yapıyoruz? Ne yapmalı, ne yapmalıyız diye durup beklemeden. Durmadan. Her gün, her saat, her dakika karşı çıkarak. Dirençle. Durmadan. Durdurmaya kalktıklarında da… Durmadan!
DUVAR
Kent oluk oluk akan betonla her gün, biraz daha duvarlaşıyor. Kum tanecikleri döküyor ellerimiz. Ayaklarımız, mıcırlarla kabarıyor. Güneş değil, kireçtir yakan tenimizi. Bir pas tadı veriyor öpüşlerimiz, bir sap çiçek yerine.
Duvar duvar üstünde, duvarlaşan gökyüzünün altında.
SABAH ESİNTİSİ
Gökyüzünün mavisiyle denizin mavisi yarışır birbiriyle. Daha mavi. Masmavi. Leylak rengi, biraz da mor belki. Turuncudan sarıya dönüşen güneşin altında yeşil, sarı, mavi, mor, karışarak birbirine yüzümüze vurur, sabah esintisiyle. Serinleyerek kokusuyla alaca renkteki kırların…
Evrensel'i Takip Et