İzmit'te "bir şeyler olmuş"

Geçtiğimiz hafta, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet bir basın açıklaması düzenledi. Bu açıklamada, devraldığı AKP’li yönetim döneminde gerçekleşmiş bazı şaibeli ödemeleri ve işlemleri basınla paylaştı. Kısaca özetleyecek olursak:

TÜGVA için bina inşası kapsamında 3 milyon lira, Enderun Sohbeti için 16 bin lira, TÜGVA yaz okulu gösterisi sunumu için 4 bin 157 lira, gene aynı TÜGVA’nın terlik ve nevresim gibi giderleri için ise 31 bin lira harcama yapılmış. Cemaat ve vakıflara, “hizmet ve bağış” kapsamında belediye kasasından 7 milyona yakın kaynağın aktarılmasının yanı sıra belediye meclis üyelerine de belediye bütçesinden lüks araçlar tahsis edilmiş.

Bütün bu sürecin gayriresmi takipçisi olarak Kocaelispor ve Körfez FK aşamalarını hem bu köşede hem de daha önce pek çok farklı platformda zaten gündeme getirmiştim. Fakat Hürriyet’in açıklamalarından hareketle tekrar bir şeyleri özet geçmek gerektiği kanaatine vardım.

Cemaatlere, vakıflara 7 milyon liraya varan para aktaran İzmit Belediyesi, Kocaelispor’un tesislerinin zapt edilmesine seyirci kaldı mı? Kaldı.

Şehrin sembolü olan bu takımın borç harç içinde yok olmaya mahkum edilerek futbolcularının hülle yoluyla yapay bir kulüp olan Körfez FK’ye transfer olmasına seyirci kaldı mı? Kaldı.

Hatta ve hatta dönemin İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da bir sürü bürokrat ile birlikte Körfez FK’nin kurucu kadrosu arasında yer aldı mı? Aldı.

Peki olanca güçleriyle yüklendikleri Körfez FK projesi, tıpkı diğer iktidar partisi kökenli proje kulüpleri gibi ellerinde kaldı mı? Kaldı.

Sonra ne oldu? Kocaelispor amatör liglerden tekrar dönüş yapabildiği anda tesisler tahsis edildi, yardımlar yapılmaya başlandı… Bir umut. Neden? Hem yerel seçimler yaklaşıyordu hem de Körfez FK olayında ciddi anlamda zarar görmüşlerdi.

Oysa bir yandan, belgeler doğru ise, tam olarak nereye harcandığının açıklamasını hiçbir zaman yapamayacakları milyonlarca lirayı savurmaktan beis duymuyorlardı.

Sözün özü; son dönemin moda söylemiyle, “Hiçbir şey olmasa bile İzmit’te kesinlikle bir şeyler oldu” diyebiliriz. Fakat herkes biliyor ki, hiçbir şey ile ifade edilemeyecek kadar “çok” şey olmuş İzmit’te… Bir de bunu tüm Türkiye’ye orantılarsanız, çuvala sığmayacak bir mızrak ayan beyan ortaya çıkacaktır.