29 Haziran 2019 00:44

TÜPRAŞ TİS’inin YHK’den geçmesini önlemek için...

TÜPRAŞ TİS’inin YHK’den geçmesini önlemek için...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

TÜPRAŞ’ın dört rafinerisinde Koç Holdingle Petrol-İş arasında yapılan TİS görüşmelerinin “uyuşmazlık”la sonuçlanması, “ara buluculuk aşaması”nda bir anlaşmaya varılamaması üzerine sözleşmenin Yüksek Hakem Kuruluna gittiğini sürekli okurlarımız gazetemizden izliyorlar.

İşte bu sözleşmeyle ilgili olarak dört rafinerinin örgütlü olduğu Petrol-İş şubelerinin yöneticileri ve yüzlerce rafineri işçisi, çarşamba günü Koç Holdingin merkezi önünde, holdingin tutumunu protesto ettiler.

Koç Holdingle rafineri işçileri arasında üstünde uzlaşmaya varılmayan üç madde; “3 yıllık sözleşme kapsam süresi, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinlerinin gün sayısının azaltılması”ydı.

Aliağa Rafinerisi işçileri başta olmak üzere rafineri işçileri ve şube yöneticileri, aylardan beri mücadele ediyorlar. Ancak bugüne kadar verilen mücadele, sözleşmenin YHK’ye gitmesini engelleyemedi. Dahası işçilerin ve rafineri şubelerinin Petrol-İş merkez yönetiminin tutumundan rahatsız olduğu da herkesin bildiği bir gerçektir.

Nitekim, çarşamba günü Koç Holding merkezi önündeki konuşmasında Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, “Bugün de arkadaşlarımızın almış olduğu kararın arkasında durarak buradayız... Herhalde bu yöneticiler bu Koç Holdinge olayı doğru anlatmıyor. Dolayısıyla geldiğimiz noktada halen daha sözleşmenin konusu olmayacak konularla bizi geriyorlar. Buraya biz kimseye saygısızlık etmek için gelmedik. Biz Koç Grubunun ne kadar önemli bir kurum olduğunu biliyoruz... Sendikayla çalışmak istediğini zaten biliyoruz. Ama zannediyoruz ki yöneticiler size doğru şeyler anlatmıyor... Arkadaşlarımız buradaki aidiyet duygusunu kaybediyor. Farkında değil misiniz?” dedi.

Eğer Petrol-İş’in Genel Başkanı, bu konuşmayı, TİS görüşmeleri başlarken yapsa, herhalde görüşme ortamını yumuşatmak için yapıyor diyerek, anlamlı bunabilirdi. Ama, görüşmeler yapılmış ara buluculuk aşamasından geçilmiş ve sözleşme artık YHK’nin önündedir. İşçiler ve sendikacılar da Holding binasının önünde belki son uyarıyı yapıyorlar. Ama Petrol-İş’in Genel Başkanı hâlâ Koç Holdinge övgüler diziyor ve Koç Holding yönetiminin rafineri yöneticileri tarafından yanlış bilgilendirildiğini iddia ediyor.

Eğer Petrol-İş Başkanı, Koç Holding yöneticileriyle, onların zekasıyla alay etmiyorsa, “İşçileri kafaya almak”, daha doğrusu işçilerin kafasını karıştırmak için bu konuşmayı yaptığını söylemek daha gerçekçi olur. Çünkü niyeti bu olmasa bile sözleşmenin bu aşamasında Ali Ufuk Yaşar Bey’in bu konuşması ne yazık ki bu anlama gelir.

Çünkü Koç Holdingin kurt yöneticileri, neyin ne olduğunu bilmeden hiçbir adım atmazlar. Hiçbir alt yönetici de onları yanıltmak için bilgi vermez, veremez. Eğer öyle yaparlarsa ertesi gün kendisini sokakta bulur!

Hele de YHK’ye kadar getirilmiş, Koç Holdingin arkasında Kiplas’ın olduğu bir TİS’ten söz ediyorsak. 

Ortadaki tablo, TÜPRAŞ işçisi, “3 yıllık sözleşme kapsam süresi, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinlerinin gün sayısının azaltılması”na boyun eğdirilirse, bundan sonraki TİS’lerde de bu dayatmalar, patronların kazanılmış hakkı olarak da ilk günden masaya getirilecektir. Tıpkı, PETKİM’de “üç yıllık sözleşmeye” imza atmasının Petrol-İş’in önüne TÜPRAŞ sözleşmesinde getirilmesi gibi!

TİS görüşmeleri sürerken rafineri işçileri, “Biz sadece kendimiz için değil bütün sınıf için esnek çalışma ve üç yıllık sözleşmeye direniyoruz” derken elbette gerçeği söylüyorlardı. Ve bunun gereğini de yapmak gerekir. Yani Petrol-İş sadece Koç Holdingin değil, Türk-İş’in DİSK’in de kapısına giderek onların desteğini almak ihtiyacında, hatta zorundadır. Bundan sonraki sözleşmelerde patronların masaya 1-0 önde oturmasını önlemek için TÜPRAŞ sözleşmesine Koç Holdingin istediği gibi YHK’den geçmesini önlemek TÜPRAŞ işçileri kadar tüm işçiler için de önemlidir.

Bunu başarılabilmesi için Petrol-İş ve şubelerinin

- En başta da Petrol-İş’in 45 bin üyesinin gücünü Koç Holdingin ve YHK’nin karşısına dikmekle başlayarak,

- Petrol-İş’e destek vereceğini açıklayan İzmir’deki sendikaların desteğinin pratikte nasıl hayata geçirileceğini gündeme getirerek,

- Rafinerilerin kurulu olduğu bölgelerde, yerel sendika şubelerini, emekten yana çevreleri harekete geçirecek girişimler başlatarak,

- Türk-İş, DİSK, KESK ve bağlı sendikaların desteğini sağlayacak girişimleri vakit geçirmeden başlatarak!  

Ama lafla değil de gerçekte işçilerin altı aydır mücadele ettikleri taleplere gerçek sendikacılar gibi sahip çıkarak!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa