Bir retweete bakmıyor

Sosyal medyanın günümüzde elde ettiği güç ve oluşturduğu yeni dengeler, hepimizde yeni bir mücadele alanı duygusu yarattı. Gezi döneminde sosyal medya sayesinde ana akım medyanın oynadığı üç maymun tiyatrosunun perdelerini yırtmış olabiliriz fakat bu her zaman geçerli olmuyor maalesef.

Ekrem İmamoğlu’nun seçim danışmanlığını yürüten Reklamcı Ateş İlyas Başsoy, seçimin tekrarlanma kararı akabinde CHP’li belediyelerin “23 Haziran’da Sahiller Kapalı” minvalinde attığı tweetler ile yaratılan coşku seline karşı bir yazı paylaşmıştı. Yazıda özetle, “Her şey çok güzel olmayacak, bilakis her şey çok zor olacak” deniyor ve yenilenen seçime doğru ilerlenecek virajı almanın zorlukları, bu olayın magazinel bir üslup ile sulandırılmaması ve her şeyin ayarında bırakılması gerektiği yazılıydı. Nitekim sonrasında bu geyik muhabbetleri yerini ciddi stratejilere bıraktı ve sonucu hep birlikte gördük.

Aynı şeyi, geçtiğimiz hafta sonu Pride Yürüyüşü vesilesiyle bir kez daha yaşadık. Tabii ki, içinde yaşadığımız ülke söz konusuyken Trabzon’un bir beldesindeki resmi bir kurumun eşcinsel haklarını destekleyen bir tweet atması muazzam bir iştir ancak sadece “bir” iştir. Bizi, bir yol kat etme konusunda sonuç aşamasına taşımayacaktır. Zira bu ülkede, sırf eşcinsel olduğu için bir hakem görevinden men edildi birkaç yıl önce.

Halil İbrahim Dinçdağ’ı bir ihtimal duymuşsunuzdur. Yine de bahsedelim…

2008 yılında eşcinsel olduğu gerekçesiyle askerliğini yarıda bırakarak memleketi Trabzon’a dönen Dinçdağ, TFF il hakem kurulunun kendisinden istediği askerlikle ilişiği olmadığına dair raporu, “Askerliğe Elverişli Değildir” belgesini teslim etmek suretiyle beyan eder.

İki ay boyunca hakemlik yapan Dinçdağ, bir gün bir kurul yetkilisi tarafından aranır ve “Askerlik yapmadığın için hakemlik yapamazsın” denilerek sonrasında yaşanacakların ilk haberi verilir. Nitekim akabinde Dinçdağ’a aylar boyunca hiç maç verilmez ve hakemlik görevine de ‘performans yetersizliği’ iddiasıyla son verilir.

Bununla da bitmez. Nasıl olmuşsa, bir süre sonra “Trabzonlu Eşcinsel Hakem H.İ.D.” diye anılarak homofobik haberlere konu olur. Yaşadığı yer ve statüsü nedeniyle kim olduğu kolayca anlaşılan Dinçdağ uzun bir süre zor günler yaşar.

Her ne kadar TFF’ye açtığı davaları kazanmış olsa da Dinçdağ halen görevine iade edilmiş değil.

Sözün özü, bir retweete bakmıyor bazı şeyler, mücadelesi uzun zaman sürüyor ve bizim gibi ülkelerde çoğu zaman sonuç da vermiyor. Mücadeleyi ve direnişi, azınlıkta bırakılan bütün kesimleri kapsayacak şekilde güçlendirmek şart!