Artık TİS’ler daha çetin mücadelelere sahne olacak

Oh ne güzel bir memleket!

İşçinin “Grev hakkı var” ama greve yapmayı hükümet yasaklıyor, işçiyi grevsiz TİS yapmaya zorluyor.

İşçinin ve sendikasının “TİS hakkı var” ama, patron dayatmalar yapıyor, TİS’e yanaşmıyor, TİS’i Yüksek Hakem Kurulu (YHK) imzalıyor!

TÜPRAŞ işçilerinin TİS görüşmelerinde aynen böyle oldu.

TÜPRAŞ işçisinin grev yapması yasal olarak zaten “yasak” olduğu için, hükümet grev yasaklamaya ihtiyaç duymadı.

Koç Holding ve iş kolundaki patron sendikası Kiplas, işçiye ve sendikaları Petrol-İş’e “3 yıllık sözleşme, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinlerinin azaltılması” dayatması yaparak TİS’i imzalamaya yanaşmadı. Böylece TİS, YHK’ya taşındı. Önceki gün ise, patronların istediğinden bile geri bir TİS, YHK tarafından bağıtlanarak yürürlüğe sokuldu.

Üstelik de patronların dayatmaları sonucu TİS masasında hiç konuşulmamış ücret zammı maddesine de YHK tarafından “işçi ücretlerine yüzde 6 zam” yapıldı!

Yani resmi, TÜİK’in enflasyon beklentisinin yüzde 15 olduğu yılda YHK, TÜPRAŞ işçisinin ücretlerine yüzde 6 zam öngördü!

Oysa başta Petrol-İş’in Aliağa şubesi olmak üzere rafinelerin bağlı olduğu şubelerini bu altı aylık süreç boyunca TİS’in işçileri lehine sonuçlanması için hayli gayret sarf ettiklerini gazetemiz okurları izlediler. Ama Petrol-İş’in merkez yönetiminin TÜPRAŞ TİS’ine, işçiler kadar önem vermediği gibi, bu TİS’in işçi sınıfı mücadelesi için öneminin farkında olan bir tutum takınmadığı da görüldü. TÜPRAŞ işçileri ve rafineri şubelerinin yöneticileri merkez yönetiminin bu tutumunu çeşitli vesilelerle de eleştirdiler. Ki, bu eleştirilerin elde edilen sonuç üstünde daha da derinleşeceğini söylemek yanlış olmaz.

Dahası petrol işçilerinin, işçi sınıfımızın en mücadeleci kesimlerinden birisi de olduğu dikkate alındığında; hem patronla, hem de sözleşme görüşmeleri sırasında mücadelenin işçiler arkasında durmayan, üstüne düşenleri yerine getirmeyen Petrol-İş yönetimiyle mücadelelerini sürdüreceklerdir.

Ancak, bu TİS yılında, krizin de baskısıyla da birleşen koşulların TİS’lere kazandırdığı önem, TÜPRAŞ ve sektördeki petrol işçilerinin taleplerini aşan sonuçları olacağını söylemek yanlış olmaz.

Bu geniş açıdan bakıldığında;

1) Koç Holding YHK eliyle hayallerini bile aşan koşullarda bir sözleşmeye sahip olarak, kolay elde edemeyeceği bir avantaj sağlamıştır.

2) Böylece patronlar, metal başta olmak üzere bundan sonraki sözleşmelere 2-0 önde oturacak bir dayanak elde etmişlerdir. Bu dayanaklardan birisi, YHK patronların istediğinden daha patron yanlısı bir sözleşmeye imza atarak işçilere, “Patronlarla anlaşın yoksa...” diyen bir tehdit unsuru olduğunu açıkça göstermiştir. Öteki de patronların 3 yıllık sözleşme ve “esnek çalışma” dayatmalarına yeni bir dayanak sağlanmış olmasıdır.

3) Son yıllarda TÜİK enflasyonunun altında, hatta “TÜİK enflasyonu”nun üçte biri seviyesinde bir ücret zammıyla yapılan ilk sözleşme olarak TÜPRAŞ’ın YHK imzalı sözleşmesi, bunda sonraki sözleşmelerde ücret zamlarını olduğu gibi yıl sonundaki asgari ücret zammını da aşağı çeken bir özellik taşımaktadır.

Kısacası TÜPRAŞ sözleşmesi bir yandan patronların “krizin yükünü işçilere yıkma”nın olduğu gibi, “patronların krizi fırsata çevrilmesi”nin de bir vesilesi olmuştur.

Bu da;

TÜRAŞ sözleşmesinin sadece TÜPRAŞ içsinin değil tüm sınıfın ders çıkarması gereken bir sözleme olduğu,

Bundan sonraki sözleşmelerin çok daha çetin mücadelelere sahne olacağı demektir.

Hem TÜPRAŞ mücadelesinden çıkarılacak dersleri hem de önümüzdeki TİS mücadelesiyle ilgili gelişmeleri, gazetemiz yakından izlemeye devam edecektir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et