08 Temmuz 2019 00:51

Çetinkaya’yı ‘günah keçisi’ ilan etmek Erdoğan ve Albayrak’ı kurtarır mı?

Çetinkaya’yı ‘günah keçisi’ ilan etmek Erdoğan ve Albayrak’ı kurtarır mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Görev süresinin bitmesine 10 ay kalan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, “kurumsal hedeflere ulaşılamadığı” gerekçesiyle görevinden alındı.

Oysa aylardır, bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yandan Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, ekonomideki “iyileşmeyi” öve öve bitiremiyorlardı. Üstelik Bakan Albayrak, “tünelin ucundaki ışığın giderek büyüdüğünü” iddia ediyordu. 

Elbette ki, eğer ekonomideki iyileşmeden söz ediliyorsa, bunun en önemli ayaklarından birisinin de Merkez Bankası’nın “kurumsal hedeflerine varması”yla olması gerekirdi. 

Ama görüyoruz ki, Erdoğan ve ekibi, böylece ekonomideki kötüye gidişi kabul etmekte, ama sorumluyu kendileri dışında birilerini göstererek, kendilerini korumaya alan bir yola girmişlerdir.

MERKEZ BANKASI DA TEK ADAMA BAĞLANMIŞTIR!

İktidara göbekten bağlanmamış ekonomistler ve hukukçular bu görevden almayı; Merkez Bankası’nın görünüşteki bağımsızlığının da sona erdirilmesi olarak görürken aynı zamanda bunun tamamen ve açıkça yasalara aykırı olarak yapılmasına dikkat çekiyorlar. 

Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcılarından İbrahim Turhan bu konuda, “Merkez bankalarının başkanlık konumu çok kritiktir. Bu değişikliğin gerçekleşme yöntemine ve zamanlamasına benim aklım ermiyor” diyor.

Kuşkusuz ki, İbrahim Turhan, “...benim aklım ermiyor” derken, bu kararın yasalar ve sonuçlarının umursanmadan alınmasına dikkat çekiyor.

Yoksa Erdoğan ve Hükümeti’nin nasıl bir yolda ilerlediğini az çok gören herkes için bu görevden almanın gerekçeleri vardır.

Nitekim bunlar, gerek fikirlerini söyleyebilen iktisatçılar gerekse muhalefet tarafından çeşitli yönleriyle ifade ediliyor.

Bu gerekçeleri şöyle ifade edebiliriz:

1-) Çetinkaya’nın faiz-enflasyon ilişkisinde “her türlü kötülüğün anası da babası da faizdir” diyerek, sorunu dini-ideolojik alana çeken Erdoğan’la olan görüş farklılığı. (Erdoğan da dün yaptığı açıklamada, faiz konusunda anlaşamadıklarını açıkladı)

2-) Çetinkaya’nın TÜİK’in enflasyonuna inanmayarak faizleri düşürmeye yanaşmaması.

3-) Hükümetin, Merkez Bankası’nın “Yedek Akçesi”nin Hazineye aktarılması konusunda ayak sürümesi!

Toplam açısından bakıldığında şunu söyleyebiliriz ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 Ağustos’undaki büyük döviz dalgalanmasından sonra, Merkez Bankasının bağımsızlığını tanıdığını göstermek adına attığı geri adımı şimdi ileriye doğru atarak, “Ne Merkez Bankası bağımsızlıymış. Benden bağımsız bir kurum olmaz, benim yönetimimde” demiş olmaktadır!

Böylece Merkez Bankası da açıkça Cumhurbaşkanına bağlanmış olmaktadır! 

"GÜNAH KEÇİSİ" TAKTİĞİ ZEVAHİRİ KURTARMAZ

Erdoğan, böylece ekonomideki pembe tablolara inanmayan halka, “Bakın çarşı pazardaki yüksek fiyatların, enflasyonun, hatta piyasalardaki durgunluğun nedeni olan yüksek faizleri aşağı indirmeyen Merkez Bankası’nın başkanıydı. Onu görevden alarak, yerine faizleri düşürecek olan yeni bir başkan atadım” demiş olmaktadır.

Böylece Erdoğan, ekonomik gidişattan Erdoğan’ı ama özellikle de Bakan Albayrak’ı sorumlu gören muhalefetin önüne de Çetinkaya’yı atarak, en azından vakit kazanmak istemektedir.

Ancak “Albayrak’ın yerine Çetinkaya’nın ‘günah keçisi’ ilan edilmesi, halkı ve muhalefeti, geçici olarak da olsa, tatmin edecek midir?​” denirse bu sorunun yanıtının “evet” olması da çok olası değildir. Hatta geri tepme ihtimali çok daha kuvvetlidir.

Çünkü ekonomideki krizin ağır yükü altında ezilen halkın gözünde ekonominin bu hale gelmesinin nedeni Merkez Bankası değil, 17 yıldır ülkeyi yöneten, son yıllarda tek adam olarak ekonomiyi de yöneten Cumhurbaşkanı ve onun Hazine Bakanı Albayrak’tır!

Son iki seçimde de bunu açıkça gördük. 

Bu yüzden de Çetinkaya’nın “günah keçisi” olarak ortaya atılması, zevahiri kurtarmaya yetmeyecektir.

TEK ADAM YÖNETİMİNİN FITRATI, YETKİLERİ TEK ELDE TOPLAMAKTIR

Merkez Bankası gibi çok hassas bir konuda böylesi pervasız bir adım atılması, seçimden sonra Erdoğan ve AKP’den daha uzlaşıcı, tek adam misyonunu biraz geri çekerek kabul edilir hele getirme hamlesi bekleyen çevrelerde de hayal kırklığı yaratmış olmalı! 

Ne var ki, bu köşeden daha önce de ifade edildiği gibi, “tek adam yönetimleri”, sorunları, yetkileri paylaşarak değil yetkilerini artırarak aşmayı amaçlayan bir fıtrata sahiptir. 

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da giderek derinleşen ekonomik krizi; Merkez Bankası’nın bağımsızlığını artırarak, kendi üstündeki ekonomiye dair yetkileri kurumlara paylaştırarak değil, Merkez Bankası’nı, açıkça ve yasaları umursamadığını da göstererek kendisine bağlayarak aşmayı amaçladığını göstermiştir. 

Bu yüzden de Erdoğan ve partideki Erdoğancı hizip; kriz ve seçim yenilgisinin faturasını, ikinci üçüncü dereceden sorumlu kişilere keserek, Erdoğan ve ekibinin güçlenmesi için her şeyi yapacaktır. Yani AKP ve hükümetteki “revizyon” süreci, gerçekten sorumların bulunması değil, tersine bir takım “günah keçileri”nin tasfiye edildiği ve gerçek sorumluların yetkileri artırılarak görevlerinin başında kalmaya devam edeceği bir süreç olarak işleyecek görünmektedir.

Merkez Bankası Başkanının görevden alınması gerekçeleri ve tarzı Erdoğan kliğinin seçim yenilgisi ve krizi nasıl kullanacağını göstermiştir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa