08 Temmuz 2019 00:25

İbretlik amigo muhabirler

İbretlik amigo muhabirler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

NBA’de geçtiğimiz günlerde muazzam transfer gelişmeleri yaşandı. Kawhi Leonard’ın Los Angeles Clippers’ı seçmesi ve bu planın bir parçası olarak Paul George’u da takasla yeni takımına transfer ettirmesi süreci herkesi ters köşeye yatırdı. Tabii transferler bununla sınırlı değildi, 1 aydır NBA’deki dengeleri tamamen sarsan çok sayıda değişikliğe tanıklık ettik. Geçtiğimiz hafta “Türkiye’de transfer haberciliği” dosyasını açmıştık ya oradan devam ediyoruz aslında çünkü iki spor basını bu alanda birbirlerinden geceyle gündüz kadar farklı.

Kawhi Leonard örneği üzerinden gidelim. ABD’nin aynı zamanda en çok takip edilen spor haber mecraları olan ESPN, CBS, Yahoo! Sports, FOX gibi televizyon ve internet sitelerinde 1 ay boyunca pek çok senaryo dinledik, bu senaryoların hiçbiri gerçek olmadı. Ancak bu süreçte “Kawhi Leonard, Los Angeles Lakers’ta. Yıldız oyuncu, ‘Bu efsane camiaya layık olmaya çalışacağım’ diyerek son kararını verdi” ya da “Kawhi Leonard, Toronto Raptors’a imzayı attı. Son şampiyon ‘Kanada halkının desteğini unutamam’ diyerek kendisini 4 yıllığına Torontolu yapan sözleşmeyi imzaladı” gibi asparagas haberler de okumadık. 

Buna rağmen ABD’de şu sıralar Leonard’ın gerçek niyetini nasıl bu kadar iyi gizlediğiyle birlikte televizyonlarda yorum yapan ve Leonard haberleri/tahminleri karavana olan FOX’tan Chris Broussard, ESPN’den Jalen Rose, ESPN’den Stephen A. Smith gibi isimlerin çuvallayışı konuşuluyor. Tekrarlıyorum, bu muhabir ve yorumcuların kaynaklarına dayandırdığı iddiaların hiçbiri “Kawhi Leonard Lakers’ta”, “Kawhi Leonard Toronto’da” başlıklarıyla manşetlere taşınmadı. Tüm başlıklar gerçek durum neyse onu yansıttı yani “Rose: Kawhi’ın yüzde 99 Toronto’ya döneceğini duyuyorum” gibi… Peki bizde ne oluyor? Türkiye’yi, spor basınını tanımayan ama evrensel gazetecilik standartlarını çok iyi bilen herhangi biri şu anda Fanatik, TRT Spor, A Spor, Bein Sports, Sözcü Skor, Hürriyet Spor Arena gibi internet sitelerinden herhangi birini açsın. Sitenin ana sayfasındaki her sekmede ayrı bir futbolcunun (mümkünse dünya yıldızı) “Üç büyükler”e transfer olduğunu görecek ve şaşkına dönecektir. 

Bu alanda gazeteciliğin gerektirdiği asgari ilkeler tamamen ayaklar altına alındığı için, çoğu yöneticilerin kuklası konumunda olan, görevlerini haber yapmak değil tuttukları takıma transfer yapmak sanan amigo muhabirlerin Vedat Muriqi konusunda düştükleri durum şaşırtıcı değil. Her biri bu transfer konusunda sayısız gelişmeyi kesin gerçekmiş gibi yansıtan söz konusu amigo muhabirlerin “Tweet silmek yok tamam mı” noktasına varmış olması ibretlik. Geçtiğimiz haftanın bir başka ibretlik “haber”i, PSG’yle anlaştığı ta bahar aylarında ilk ağızlardan duyurulan Ander Herrera’nın Galatasaray’a katılabileceği iddiasıydı. Görebildiğim kadarıyla ilk Türkiye gazetesinin amigo muhabirinin dile getirdiği iddia “Galatasaray, uluslararası bir transfer çalımı atarsa kimse şaşırmasın” ifadesiyle son buluyordu. Amigo muhabirler her hafta buna benzer onlarca iddiayı dolaşıma sokuyor ve tabii ki Herrera örneğindeki gibi yüzde 99.9’u gerçeğe dönüşmüyor. Ama hazır “uluslararası transfer çalımı” ifadesi literatüre girmişken kendilerine sormak lazım: “Bu üfürmelerin kaynağı kim?​” İnsan gerçekten merak ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa