Düşük doz radyasyon, p53 mutasyonları ve kanser
Fotoğraf: Pixabay
Çağımızın en önemli ve yaygın hastalıklarından biri kanser. Çeşitli kanserlerin mekanizmaları ve olası tedavileri üzerine yapılan ve yapılmakta olan on binlerce çalışma var. Kanserin ortaya çıkış sürecine dair bildiklerimiz bu nedenle az değil. Bazı kanser türlerine karşı geliştirilmiş oldukça etkili ilaçlarımız da mevcut. Ancak yine de kanserin ortaya çıkışını tetikleyen mekanizmaları ve değişimleri tamamıyla çözmüş değiliz. Bu nedenle, alandaki büyük resmi tamamlamaya çalışan tüm çalışmalar oldukça değerli. Katı tümörlerin yüzde 50’den fazlasında p53 adı verilen bir genin mutasyona uğradığı biliniyor. P53 geni DNA’ya bağlanarak gen düzenlemesi yapan bir protein yani bir transkripsiyon faktörünü kodluyor. Bu transkripsiyon faktörü hücre yaşamından DNA tamir mekanizmalarına, programlanmış hücre ölümüne ve senesansa kadar pek çok hücre içi sinyal iletim yolağını düzenliyor ve kontrol ediyor. Bu gendeki bazı mutasyonların kanser ile sebep sonuç ilişkileri de kanıtlanmış. Şunu biliyoruz ki, kanser tek bir mutasyonun sonucu değil, yukarıda bahsedilen sinyal iletim yolaklarında yer alan genlerde gen ürünü olan proteinlerin işlevlerini bozan mutasyonların birikimlerinin bir sonucudur. Şunu hatırlatmak isterim, kanserde bahsettiğimiz mekanizmalar burada özetlediğimizden daha karmaşıktır.
Wellcome Trust Institute ve Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacıların Cell Stem Cell dergisinde 18 Temmuz 2019’da yayımlanan çalışmaları bu alanda göreceli olarak daha az araştırılan bir konuya ışık tutması bakımından oldukça önemli.1 Cambridge Üniversitesinden Prof. Phil Jones ve çalışma arkadaşları düşük dozdaki radyasyonun fare yutak hücrelerine olan etkilerini incelediler. Yüksek dozdaki radyasyonun kanserle ilişkisini gösteren pek çok çalışma mevcutken CT tarama ve X-ışınlarının (röntgen ışınları) etkilerini konu alan çalışmalar oldukça az. Tıbbi cihazlarda kullanılan düşük dozdaki radyasyonun çok az DNA hasarı yarattığı, uzun vadede daha az hasar yarattığı biliniyor ve genel olarak da güvenli olduğu düşünülüyor.
Normal yutak hücrelerinde yaşlanma ile birlikte p53 geninde mutasyonlar biriktiği ve bu mutasyonları taşıyan kanserleşmemiş hücrelerin sayısının arttığı biliniyor. İşte bu hücreler, kanserleşme potansiyeline sahip hücreler. Araştırmacılar, düşük dozdaki radyasyonun (3 CT taramasına eş değer, 50 miligray ünitesi) farelerin normal yutak hücrelerinde p53 mutasyonu taşıyan hücrelerin sayısını artırdığını gösterdiler. Araştırmacılar, hücrelere bir antioksidan olan N-asetil sistein (NAC) verdiklerinde ise sağlıklı hücrelerin sayısının artarak mutasyonlu hücre sayısını geçtiğini buldular. Çalışma, düşük dozdaki radyasyonun uzun vadedeki etkilerini göstermesi ve buna önlem olarak antioksidanların kullanılma potansiyelini ortaya koyması bakımından önemli. Elbette, bu alanda daha fazla çalışma yapılmalı. Araştırmanın yazarları, antioksidanlar uygulanmadan önce, hücreler üzerindeki uzun vadeli etkilerinin ortaya çıkarılmasının gerekliliği konusunda da uyarıda bulunuyorlar.2
1 David Fernandez-Antoran, Gabriel Piedrafita, Kasumi Murai, Swee Hoe Ong, Albert Herms, Christian Frezza, Philip H. Jones. Outcompeting p53-Mutant Cells in the Normal Esophagus by Redox Manipulation. Cell Stem Cell, 2019; DOI: 10.1016/j.stem.2019.06.011
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07