Yarın bizimdir

Orhan Günşiray’ın yıldızı, Neriman Köksal’la oynadığı Fosforlu Cevriye ile başrole geçmesiyle parlar. Çok popüler bir jön olmuştur Orhan Günşiray. Film şirketleri, Anadolu’daki işletmeciler Orhan Günşiray’lı filmler istiyordur artık. Bu ün Günşiray’a para da kazandırır.

Oyunculuğun dışında yapımcılık da yapmaya başlar. 1960 yılında Atıf Yılmaz’la birlikte Yerli Film yapım şirketini kurarlar. Sohbet ettiğimizde “Çok güzel bir yazıhanemiz vardı. Eksik olmasın Rejisör, Mimar Duygu Sağıroğlu yapmıştı. İstiklal Caddesi’nde Sivas İş Hanı’nın 3. katındaydı.” demişti Orhan Günşiray.

Yerli Film olarak 1960-64 arasında 8 film yaparlar. Vedat Türkali senaryosuyla Orhan Günşiray’ın başrolünü Nurhan Nur’la paylaştığı 1960 yapımı Dolandırıcılar Şahı’nı Atıf Yılmaz yönetir. Filmin kurgusunu Ertem Göreç yapmıştır.  Filmde küçük bir rolü olan Yılmaz Güney filmin yönetmen yardımcısıdır ve afişte oyuncu kadrosu içinde de adı vardır.

1961 yapımı Allah Cezanı Versin Osman Bey’in de senaristi Vedat Türkali, yönetmeni Atıf Yılmaz’dır. Atıf Yılmaz ve Orhan Günşiray Yerli Film olarak Vedat Türkali dışında senaryosunu Kemal Tahir’in yazdığı üç filmin de yapımcılığını üstlenirler. Bunlar ‘Battı Balık’ (1962-Yönetmen Atıf Yılmaz), ‘Azrail’in Habercisi’ (1963- Yönetmen Atıf Yılmaz) ve 1963 yapımı, İlhan Engin’in eserinden Kemal Tahir’in senaryolaştırdığı ‘Yarın Bizimdir’ filmidir. Ulvi Uraz canlandırdığı Belediye Başkanı Naci Kahraman rolüyle 1. Antalya Film Şenliği’nde (1964) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü alır.

HALKTAN YANA OLMAZSAM

Belediye Başkanı Naci Kahraman kasabanın bütün ticaret hayatını elinde tutmaktadır; halkı kandırıp ellerindeki malları ucuza alıp yüksek kârlarla satar. Jenerikle birlikte Naci Kahraman’ın sahibi olduğu işletme adlarının yazılı olduğu tabelaların görüntüleri de akmaya başlar. Nakliyat şirketinden Turistik Aşevi’ne, Sinemadan züccaciye-hırdavat şirketine, pasta evinden çayevine, nakliyat ambarına, otele kadar bütün işletmeler ona aittir.

Belediye Reisi Naci Bey günümüz reislerini çağrıştıran cümleler kuruyor, bir koyup beş almaktan, belediyeyi kaybederlerse her şeyi kaybedeceklerinden, işin sonunda hapis olduğundan söz ediyordur.

Naci Kahraman kasabayı kalkındırma iddiasıyla turizme yatırımlar yapmaktadır. Arkadaşı olan gazeteci Adnan (Orhan Günşiray) ve çiftçi Kerim (Eşref Kolçak), yöre halkıyla beraber kooperatif kurmaya karar verir. Ancak Belediye Başkanı Naci Bey buna engel olmaya çalışır.

Kasabaya otel açılışına gelen bürokratları karşılamaya giden Naci Kahraman’ın adamları kasabalıyı toplayıp “Otel isteriz” diye bağırtırken Gazeteci Adnan’ın örgütlediği çocuklar da “Lüks otel istemez, kooperatif ister diye bağırırlar. Naci Bey kamyonları bağladığı için çiftçiler ürünlerini taşıyamaz durumdadır.

Bu arada kasaba yeni bir seçime hazırlanıyordur. Adnan ve Kerim Naci Bey konuklara nutuk çekerken konuşmak ve kamyon sorununu çözmek için yanlarına gider. Kooperatif girişimi dışında yeni bir sürpriz adıma yol açan şu diyalog yaşanır aralarında:

Adnan: Oturmaya gelmedik Naci Bey kamyonları almaya geldik.

Naci Bey: Hangi kamyonları?

Adnan: Şakşakçı doldurmuşsunuz üreticinin kamyonlarına, mallar bekliyor.

Naci Bey’in adamı: Parasını verdik tuttuk, zorbalık sökmez burada

Adnan: (Misafir bürokrata) Aldanmayacağınıza eminim ya beyefendi, benden bir kere söylemesi. Bu moteli lüks tuttular, kredi yetişmedi yarım kaldı. Belediye borca battı, bu yüzden günde 500 lira faiz ödüyorlar.

Bürokrat: Ne diyor?

Naci Bey: Yalan söylüyor

Adnan: Turistler artık lüks istemiyor dedik, söz anlatamadık. Turistler temiz yatak, temiz yemek istiyor, ucuzluk istiyor. Tarihi eserlerin yanında Türk halkını da tanımak istiyor. Bunlar kendileri eğlenmek için burayı yaptırdılar. Belediyenin daha önemli vazifeleri var. Temin edeceği kredilerle bir üretim kooperatifi açması lazım. Bu Naci Bey’in işine gelmiyor. Çünkü üreticinin malını kışın ucuza kapatıp yazın pahalı satıyor. Niyeti belediyeyi turist işlerine bağlayıp kooperatif kredisini lüks işlere harcamak.

Adnan: Şu anda üreticinin malı tehlikede. Bunlar sizi karşılamak için kamyonlara şakşakçı doldurdular. Hepsi tehdit edilmiş, korkutulmuştur.

Naci Bey: Yoo, korkutma yoktur. Beni yediden yetmişe hem sever, hem sayar. Sevip saymasa bana bunca yıldır belediye reisliğini vermezdi, önümüzdeki seçimde tek aday tutmazdı.

Kerim: Yalan, artık tek aday değilsin Naci Bey.

Naci Bey: Kimmiş bakalım bu kasabada bizim karşımıza çıkacak yiğit?

Kerim: Gazeteci Adnan Bey. Hem senin karşına aday çıkacak hem de kazanacak. Bunu böyle bil Naci Kahraman. Bunu başkaları da böyle bilsin ki boşuna sana para kaptırmasın.

Kerim’in beklenmeyen bu sözlerine ve açıklamasına Naci Bey kadar Adnan da şaşırır. Çünkü önceden aralarında konuşulmuş, belirlenmiş böyle bir şey yoktur.

Seçim öncesinde iki tarafın çarpışması kızışırken Adnan Naci Bey’in kızı Ayşe ile (Nilüfer Aydan) beraberdir ve evlenip İstanbul’a gitmek istiyorlardır. Bundan Kerim’in bile haberi yoktur.  Ayşe ile Gül Öğretmen de iyi arkadaşlardır. Bu arada kasabalı arasında dostluk, dayanışma daha da gelişir. Naci Bey’in adamları Adnan’a ve onlara yardım eden kamyoncuya saldırır. Haberi alan Kerim ve kasabalılar desteğe koşar. Ayşe ile Adnan adaylık nedeniyle tartışırlar.

Adnan: Gördüğüm kötülüklere karşı çıkmazsam, halktan yana olmazsam aşağılık bir insan olurum. Aşağılık bir insanın sevgisini ister misin?

Ayşe: Ben de bu kasabanın insanıyım, kötülük olsa ben de görürdüm, ezilen olsa ben de onlardan yana çıkardım.

Adnan: Sen Naci Bey’in kızısın Ayşe. Sen gerçeklere babanın konağının penceresinden bakıyorsun.

Babasının da Adnan’la ilişkisine tepki göstermesine rağmen Ayşe babası yerine Adnan, Kerim, Gül ve kasabalıdan yana saf tutar, onlara yardım eder. Naci Bey, Kerim ve Gül öğretmen hakkında dedikodu çıkarıp yayar. Bunun üzerine Kerim, Gül’e evlenme teklifi yapar.

Ayşe de babasına Adnan’la evlenmek zorunda olduğunu söyler. Naci Bey bu durumdan da faydalanmaya çalışır. Baba kız bu evliliğe karşılık Adnan’ın adaylıktan çekilmesini istese de, Adnan bunu kabul etmez. Naci Bey Adnan’a kızının on yedi yaşında olduğunu ve belediye başkanlığı adaylığından çekilmediği takdirde iğfal suçundan Adnan’ı mahkûm ettireceğini söyler. Adnan çekilmeyi kabul eder. Bu sefer, Adnan ile durumu bilmeyen Kerim ve kasabalı arasında gerginlik yaşanır. Ayşe babasının konuştuğu meydanda on yedi yaşında olmadığını ve kendi rızasıyla Adnan’la evleneceğini söyler. Ayşe rolünde Nilüfer Aydan bütün güzelliğiyle yıldız gibi parlar film boyunca. Halk Naci Kahraman’ı protesto ederken dövüşmekte olan Adnan ve Kerim zaferlerini kutlarlar.