Yaşamak

Fotoğraf: Pixabay

DİĞER YAZILARI
Balon 12 Nisan 2025
Yarınlar bizim 5 Nisan 2025
Su durmaz akar 28 Mart 2025
Hep beraber 21 Mart 2025
Belirti 14 Mart 2025
Kara bulutlar 7 Mart 2025
Kış geldi 28 Şubat 2025
Kesik 21 Şubat 2025
Hakkâri’de Bir Mevsim 1 Şubat 2025
Tek gerçek 25 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

IŞIĞIN KARANLIĞI

Güneş ne kadar keskinleşirse gölgeler onca kararır. Işığın karanlık yüzünde. Göz kamaştırıcı bir karanlıkta. Füzelerin art arda uçurulduğu gökyüzünde…

KARGALAR YERE İNDİ

Kargalar, eskiden damlara konar, ağaçlara tünerdi. Damları çanak antenlerle baz istasyonlarının demirden blokları kaplayınca çıkan sinyallerden havayı sürekli titreten vınlamalardan olmalı, kargaların gaklamaları kesildi. Onlar da peş peşe birerli, ikişerli ya da topluca yollara, bahçe içlerine, ev aralarına indiler. Kanat çırpmadan kedi, köpek gibi dolanıp durmaya. Kedi, köpek için ara sokaklara konan kuru mamalarla sulara el koymaya. Şimdi gaklayarak kedi köpek mamalarının başına çöküyorlar. Kedilerle köpekler mamalarına pek yaklaşamıyor artık. Kargalar yere indiğinden…

SIRADAN

Sıradan bir gün, her gün. Beton blokların sıkıştırdığı kentte. Ağaçsız, yapraksız, topraksız beton yollar arasında. Çelik köprüler üstünde. Denizden de, gökyüzünden de uzaklaştırılmış sıradan bir adam. Ezen kalabalığın ortasında. Yalıtılmış. Tek başına kalan.

BOĞUNTU

Kentin kalabalığın otobüsleri, metrobüsleri, metroları, trenleri, minibüsleri, taksileri, otomobilleriyle, yerin üstünden, yerin altından yolların, köprülerin iki yanından, tünellerin karanlığında bir o yana bir bu yana akıp duruyor. Birbirini itip kakarak, cepten cebe konuşarak, bağırıp çağırarak, kavga ederek, dövüşerek: taciz, tecavüz, cinayet evlerine ulaşmaya çalışıyor. Denize ulaşamadan kızgın güneş altında kuruyan ırmak örneği. Kendi içinde boğularak.

MIRILTI

Konuşmuyoruz deniyor ya, aslında konuşamıyoruz/konuşturmuyorlar. Konuşmaya kalkanları apar topar toplantılarda susturulan telefonlar gibi sessize alıyorlar. Toplantı sürerken konuşma da sürüyor içten içe. Bir mırıltıdır sürüp gidiyor sessizlikte, bütün telefonların birlikte çalacağı güne.

HEPSİ SENİN

Hepsi senin için. Gökyüzü, deniz, toprak. Toprağın altındakiler, üstündekiler. Hepsi senin. Paylaşabildiğimiz sürece.

YAŞAMAK

Güneşe bırakalım gökyüzünü, aya, yıldızlara. Kuşların kanat çırparak uçuşuna sabah akşam. Ne yerden, ne gökten ateş saçmadan. Ortalığı kana bulamadan. Suları bulandırmadan. Uçsuz bir denize açılırcasına yelken açarak. Rüzgarla yarışırcasına yaşamak.

GÖLGE ORDUSU

Gölgeler basmış her yanı. Aralarında ışıktan adacıklar. Gölgeye bastığında sen de kayboluyorsun. Sen de gölgesin aslında. Işıktan adacıklar olmasa hepten yok olacaksın/yok olacağız…

SEVGİ

“Seni seviyorum” demekten başka söz gelmiyor aklıma. Mutlu olmak için. Mutlu etmek için dünyayı, sevgiden başka söz yok.

Not: Sevgi ateştir; yakmayan, ısıtan. Sağaltıp dirilten.

Evrensel'i Takip Et