05 Ağustos 2019 23:23

Enflasyondaki düşüşe temmuz molası: Cebi yakan zamlar, maaşı da artırır mı?

Enflasyondaki düşüşe temmuz molası: Cebi yakan zamlar, maaşı da artırır mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Haziran ayında yüzde 15’lere inen yıllık enflasyon, aşağı yönlü seyrine temmuz ayında mola verdi.

Enflasyon aylık yüzde 1.36 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 16.65 oldu.

Temmuz ayındaki artış kimseye sürpriz olmayan, beklenen bir gelişmeydi.

Öyle ya...

Seçim dolayısıyla ertelenen zamlar peş peşe gelmişti.

Çayın, şekerin yanı sıra art arda bindirilen akaryakıt ve elektrik zamlarının enflasyonu tetikleyeceği aşikardı.

Beyaz eşya, otomotiv ve mobilyada uygulanan vergi indirimlerinin sonlandırılması bu kapsamdaki ürünlerin fiyatında artışa yol açması kaçınılmazdı.

Temmuzdaki enflasyon artışının yolu hükümetçe döşenmişti.

Yalnız altını çizmek gerekir ki zamların temmuz ayına biriktirilmesi sadece seçimlerle ilgili değildi. Zamlar yılın ikinci altı ayına bırakıldı ki, kamu çalışanları ve emekliler daha az enflasyon farkı alsın. Çok sınırlı da olsa daha fazla zam alabilecekleri zammı almasın.

Şimdi toplusözleşme döneminde olan kamu işçisi ve memurlara da düşük zam vermenin yolları aranıyor. Çaydan şekere, doğal gazdan sigaraya gelen zamlar cep yaksın ama ücret ve maaş artışları düşük kalsın isteniyor.

ZAM FURYASI SÜRERKEN EVLERE YAZ NASIL GELECEK?

Memlekete yaz gelse de, evlere güneşli günler doğmadı.

Gıda fiyatları geriliyor. Temmuz ayında gıda fiyatları yüzde 1.1 oranında düştü. Lakin hâlâ gıda enflasyonu yüzde 18’in üzerinde.

Buna can mı dayanır?

Ulaştırma grubunda fiyatlar uçmuş durumda. Geçen aya göre ulaştırma yüzde 4.46 daha pahalı. Aylık en yüksek artış burada.

Memlekete gitmek, tatile çıkmak el yakar olmuş! 

Köyde de çiftçiye gün yüzü yok! 

Temmuzda fiyatı en çok düşen 10 üründen 9’u tarım ürünü.

Ucuzlayanların listesi karpuz yüzde 28, patlıcan yüzde 26, salatalık yüzde 23, taze fasulye yüzde 16, kabak yüzde 14 diye uzayıp gidiyor. Ucuzlayanlar listesinin ilk 10’da gıdanın dışında araya girebilen sadece çocuk elbisesi var.

Ucuzlayanlar ilk on listesini gıdanın oluşturması çiftçinin üretim maliyetinin azaldığı zannına yol açmasın. 

Fiyat düşüşü nedeniyle çiftçi zarar ediyor!

Çiftçi zararına satış yapmasına rağmen mutfak hâlâ neden yanıyor?

Fiyat düşüşü nedeniyle üretici zarar ederken, bu düşüş tüketiciye neden yansımıyor?

Soruların cevapları, hükümetin tarım politikasından, nakliyeyi-oto yolu pahalı hale getiren ulaşım politikasına kadar bir dizi yanlışlık ve plansızlığa kadar uzanıyor.

***

Yaz sadece giyim ve ayakkabıda gelmiş. Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 3.2 ile giyim ve ayakkabı.

Lakin zam furyası sürerken avunmaya yeter mi?

Öyle ya! Elektriğe yüzde 15 zammın ardından ağustosta  doğal gaza ve sigaraya yapılan zamlar henüz enflasyon rakamlarına yansımadı.

Sigara fiyatları yüzde 20’nin üzerinde arttı. Artışın tüketici enflasyonunda 1 puan civarında yükseltici etkisi olması bekleniyor.

Elektriğe ve doğal gaza yapılan yaklaşık yüzde 15 civarındaki zamlar ev ekonomisini doğrudan sarsacak. Ayrıca tüketici fiyatlarının 1.2 puan yükselmesine yol açarak dolaylı yoldan da vuracak.

BU KOŞULLARDA YÜZDE 15 ZAM ASLA İYİ OLAMAZ

Hükümetin yüz binlerce kamu işçisi için zam teklifi yüzde 6+4.

İlk teklifi yüzde 5+4’tü. Hükümet teklifine tepki gelince 1 puanlık insafa geldi(!)

Kamu işçisi için dayatılan çok insafsızca!

Peki ya toplamda 5 milyonu aşkın memur ve memur emeklisini ilgilendiren kamu toplu sözleşme görüşmelerinde durum ne?

Yetkili sendikanın teklifi Memur-Sen’in, 2020 için hükümetten talebi yüzde 8+7.

Memurlar için kamu işçisine dayatılandan 5 puan daha çok istenmiş.

Peki bu durumda ‘iyi’ yorumu yapılabilir mi?

Bakalım.

***

Yukarıda hatırlattığımız son dönem yapılan zamlar sonrasında yaşayacağımız aylık enflasyon yüzde 2’nin üzerinde olacak.

Lakin önümüzdeki aylarda geçen yıla göre baz etkisi ile enflasyon düşmüş gözükecek.

Şöyle ki...

Örneğin geçen yıl eylül ayında aylık enflasyon yüzde 6.5 olmuştu. Bu yıl eylülde fiyatlar yüzde 1.5 artarsa enflasyon 5 puan düşmüş gibi gözükecek.

Oysa bu düşüş sadece kağıt üzerinde olan bir şey. Aylık fiyat ortalamalarına bakınca durumun tersi olduğu görülüyor.

Her ne kadar, yıllık enflasyon yüzde16.65 olarak duyurulsa da, TÜİK, on iki aylık enflasyon oranı ortalamasını yüzde 19.91 olarak açıkladı.

On iki aylık ortalamaların ayrıntılarına bakınca vatandaşın durumu daha net açığa çıkıyor:

  • Ev eşyasında artış oranı yüzde 28.74.
  • Gıdada artış oranı yüzde 26.18
  • Ulaştırmada artış oranı yüzde 18.46
  • Konutta artış oranı yüzde 18.42.
  • Sağlıkta artış oranı yüzde 16.88.

Bu rakamlar karşında yüzde 5, yüzde 10, yüzde 15’lik ücret ve maaş artışları ‘iyi’ olarak yorumlanabilir mi? Ancak ve ancak gelirleri düşüren bir hortum olarak tanımlanabilir.

KAĞIT ÜZERİNE BAKILIRSA SONUÇ HAZİN OLUR

Mevsimsel nedenlere ve dış etkenlere bağlı fiyatı sürekli değişen işlenmemiş gıda, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altını dışta tutarak hesaplanan...

‘Çekirdek enflasyon’ denen enflasyon bile yaklaşık yüzde 18.

Ortada kalıcı bir hayat pahalılığı var.

Önümüzdeki aylarda enflasyon yüzde 10’lara gerilemiş gözükse de...

Doğal gazdan sigaraya, akaryakıttan elektriğe zamlar azalmış olmayacak.

Kağıt üzerindeki enflasyon vatandaşın yaşadığını göstermeyecek. 

Toplu sözleşmelerde kağıt üzerindeki enflasyon dikkate alınarak yapılan maaş artışları

alım gücünü düşürür.

Borçlu vatandaşın hayatını zehreder.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa