Dünyaya ait olmak
Fotoğraf: Envato
İnsanlık tarihi boyunca süre giden çatışmanın soluk kesici kazanımlarla umut verdiği bir tatilden döndüm nihayet. Engizisyonun zindanlarından Rönesans’a uzanan insanlık bilim ve sanatla kendisini güzelliklere, daha iyi olana doğru dönüştürürken bize sunduklarıyla bir armağan oldu umut adına. Bunca güzelliğin üreticisi insan daha çok güzellik üretebilir, üretecektir.
Tatilin orta yerinde, Toskana vadisinin bir köyünde geldi Anayasa Mahkemesi kararının haberi. Boğucu sıcakların ardından gelen dolu ve yağmurla vadi serinlerken, içimiz de serinledi. Karar, 8'e karşı 8 oyla alınmış, Anayasa Mahkemesi Başkanı ihlal yönünde oy kullandığı için yüksek mahkemeden ihlal kararı çıkmış, çünkü eşitlik durumunda başkanın oyu iki sayılıyormuş. İfade özgürlüğünün çok açık ihlali olan bir başvuruda bile ihlal kararının ne kadar zor çıktığını görmek, sonrasında lağım medyasında çıkan ısmarlama haberler ve rektörlüklerden ardı ardına gelen ısmarlama açıklamalar ile karşılaşmak üzücü elbette. Engizisyonu mümkün kılan karanlığı hissettiğimiz üç yıllık Çağlayan Tesisleri konaklamamızda da benzer bir iradeyi dayatmaya çalıştılar her gün. Dayandık, dayanıştık ve mücadele ettik durmaksızın. KHK’lerle işinden, aşından ettikleri insanlar ses olmaya çalıştı birbirine, sesleri olmaya çalıştık gücümüz yettiğince birlikte. Gücümüzün yetmediği, elimizden kayıp gidenlerin acısını taşıyoruz bağrımızda.
Tüm bu olumsuzluklara, karanlığı yaymaya çalışanlara inat, üniversitelerden başka sesler duyuldu ardından. Dayanışma büyüdü böylece.
Sürece baktığımızda, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği bir başka karar var. Akademisyenlerin diğer memurlardan farklı olduğu, akademik mesleğin gereği olarak ifade hürriyetlerinin kapsamının daha geniş tanımlandığı yönünde bir gerekçeli karar oluşturmuştu 10.4.2019 tarihinde. Bu nedenle de Devlet Memurları Kanunu’ndaki disiplin hükümlerinin Yükseköğretim Personeli için de geçerli olacağına ilişkin kanun maddesini iptal etmişti. Mahkeme 26.7.2019 tarihli Barış İçin Akademisyenler bildirisini incelediği kararında da bir önceki kararını takip ederek akademik özgürlüklerin, akademisyenlerin bilimsel disiplinlerinden bağımsız olarak kamusal konularda geniş bir tartışma alanı sağlaması gereğini vurgulamış. Bu insanlık adına önemli bir kazanım olarak görülmeli. Üniversitelerde yaygınlaştırılmaya çalışılan sessizliği kıracak bu gerekçeleri oluşturanlara insanlık adına teşekkür borçluyuz.
İnsanlık tarihi bu çatışmalarla dolu, çatışmalardan insanlık adına kazanımlarla çıkmak da bitimsiz bir mücadeleyi gerektiriyor. Yılmadan, bıkmadan... Ait olduğumuz bu dünyaya, dünyanın tüm canlılarına zarar gelmesin diye, yaşanabilir bir dünyanın ayrılmaz parçaları olarak geleceğe daha iyi bir dünya bırakabilmek için inatla mücadele etmek gerekir.
Dağına, taşına, ormanına, gölüne, denizine yürek veren, nöbetini emeğini esirgemeyenlere, dünyaya ait olanlara Toni Morrison’dan selam olsun. Mücadelemiz hiç bitmesin!
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26