Adli Yıl açılışı
Fotoğraf: Envato
Bu köşede üç bin vuruşluk bir yazı yazmam gerekir. O nedenle yazacaklarımı detaylandıramıyorum.
Kısa kısa anlatırsak.
Pazartesi günü Saray’da yapılan Adli Yıl Açılış Töreni gibi bir tören hiçbir demokratik ülkede olmaz. Ancak faşist diktatörlüklerde olur.
Neden?
Çünkü, yürütmenin başı Cumhurbaşkanının adli yıl açılışı ile bir ilgisi yoktur. Hiç bulaşmaması gerekir.
Yargı dendiğinde iddia, savunma ve karar anlaşılır. İddia savcıdır. Ya da kamu avukatıdır. Savunma avukattır. Karar, hakim (yargıç) tır. Aslında halk jürisi olması gerekir.
Genç bir avukat iken, bir toplantıda, hakimler millet (ya da ulus ) adına karar veriyor, bu yetkiyi nereden alıyorlar? Millet adına, demokratik olarak seçilmiş milletin (ya da halkın) temsilcisi jüri karar vermeli deyince, bugünlerin popüler avukatı sorumu yadırgayıp, hakimlerin yetkilerini Anayasa’dan aldığını söylemişti. Oysa, o Anayasa 12 Eylül Faşist Cunta Anayasası idi.
Demokratik yargının en önemli unsuru savunmadır. Savunma, halkın hakkını temsil eder. Savunmanın örgütü avukatların bağımsız ve demokratik örgütü barolardır.
Demokratik bir hukuk sisteminde adli yıl adliyelerde barolar öncülüğünde açılır. Zaten demokratik bir hukuk sisteminde barolar birliği ve barolar birliği başkanı olmaz. Bırakın Barolar Birliği Başkanını, hiçbir avukat, faşist bir parti sözcüsü gibi “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır.” diyemez. Ciddi bir politik sorun varsa, iktidara teslim olmak yerine, bu sorunun müsebbibi (sebep olanı) iktidara karşı bayrak açar.
Barolar Birliği Başkanı, “Türkiye’de iç savaş çıkacaktı”, “Türkiye bölünecekti” diyor. Eğer öyle ise, en kısa zamanda buna zemin hazırlayan iktidarın görevden alınması ve yargılanması gerekmiyor mu?
Darbe teşebbüsünde bulunan örgütle, mevcut iktidar on sene birlikte yönettiğine ve darbecileri destekleyen emperyalist güçlerin mevcut iktidarı BOP Eş Başkanı ve iktidar yaptığına göre; Barolar Birliği Başkanı’nın iddiasında samimi ise en çok iktidara karşı muhalefet etmesi gerekmiyor mu?
Herkesi aptal mı sanıyorsunuz?
Hukuk bu iktidar döneminde, hiçbir iktidar döneminde olmadığı kadar ayaklar altına alınmıştır. İktidar Anayasa ve yasaları çiğnemeyi itiyat haline getirmiştir.
Bugün; hukuku, yasaları ve Anayasa’yı savunan herkes bu iktidarı karşı tavır almalı, mücadele etmelidir.
Gerisi, lafügüzaftır.
- Algı yaratmak mı, bilgilendirmek mi? 31 Aralık 2024 06:40
- Çetin günlere hazırlanmak gerek 24 Aralık 2024 04:41
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37