04 Eylül 2019 20:10

Olağanüstü kongre çağrısı, ‘yandaş baro’ planına yanıttır

Olağanüstü kongre çağrısı, ‘yandaş baro’ planına yanıttır

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazartesi günü Saray’da yapılan “yeni adli yıl açılışı”nın artçı sarsıntıları devam ediyor.

52 baronunun, “Bağımsız yargının askıya alınması” nedeniyle töreni boykot etmesi karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Baro seçimleri temsili demokrasiye aykırıdır” diyerek seçimlere müdahale sinyali vermesi, emek ve meslek örgütleri tarafından yoğun tepkiyle karşılandı.

Çünkü Cumhurbaşkanı, sadece baroları değil TTB, TMMOB ...gibi diğer emek ve meslek örgütlerini de işaret etmiş oldu ve bu örgütlerin “Seçimlerine müdahale edileceğini” duyurdu.

TEK ADAM REJİMİNİN EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNE TAKINTISI

18 yıla dayanan iktidarı boyunca AKP’nin en başarısız olduğu alanlardan biri de TBB, TMMOB, TTB ... gibi yasayla kurulmuş emek ve meslek örgütlerini ele geçirememesi.

Bu örgütleri ele geçirmek ve “arka bahçe” haline getirmek için gündeme gelen AKP müdahaleleri başarılı olamadı. Bu örgütlerin kongrelerine, eldeki devlet olanaklarını da seferber ederek yapılan operasyonlar, her seferinde akamete uğradı.

Kuruluşundan beri kendi alanlarında hükümetlerin yanlış ve sermaye yanlısı uygulamalarına müdahale eden bu örgütler, AKP iktidarı döneminde de kamuoyunu aydınlatmaya devam ettiler. Yandaşların çıkarını tüm halkın çıkarı olarak gösteren, keyfiliğe, bilime aykırı ve rant esaslı hükümet politikalarına taş koydular. Bu eksende iktidar partisi her ne yaparsa yapsın;

TTB sermayenin çıkarını esas alan sağlık politikalarına halkçı bir cepheden karşı çıkmaya devam etti. Elbette bu girişimler sermaye ve hükümetlerini rahatsız etti. TTB’nin, Afrin operasyonu sırasında, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyerek yayımladığı bildiri üstünden TTB yöneticileri gözaltına alındı, yöneticileri hakkında davalar açıldı. TMMOB’nin, kentsel dönüşümünün rantsal dönüşüme evrilmesine karşı mücadelesi devam etti. İmardan, enerjiden çevreye, gıda güvenliğinden yerel yönetim uygulanmalarına, tarih ve kültür değerlerinin korunmasına kadar TMMOB yaşamın her alanına dair görüşlerini bildirdi, teknolojinin halkın lehine kullanılması için girişimlerde bulundu ve yandaşları zenginleştirme planlarına müdahale etti.  Barolar yargıdaki partizanlaşmaya karşı yargı bağımsızlığını savunmaya devam etti. Ve nihayet adli yıl açılış töreninin Saray’da yapılmasını “yargı bağımsızlığına bir darbe” olarak ilan etti. Eleştiriyi de aşarak, Yargıtay Başkanlığının adli yıl açılışını Saray’da yapmasına “isyan” etti. Bu isyanda avukatların yüzde 95’ini temsil eden baro sayısının (52 baro) çok yüksek düzeyde olması da ülkeyi “yat-kalk”la yönetmeye hazırlanan “tek adam yönetimi” için ağır bir darbe oldu.

ASIL AMAÇ ‘YANDAŞ MESLEK ÖRGÜTLERİ’ OLUŞTURMAK

“Tek adam yönetimi”nin, kendisinden talepte bulunan, politikalarına itiraz eden bir güç odağına -hele de emekçi ve ilerici karakterde ise- asla tahammülü yoktur. Tersine tek adam yönetimleri bu örgütleri parçalayıp etkisizleştirirken; tek güç odağının tek adamda olduğunu öne sürerler. Bunu bozan her güç odağını tasfiye etmek ise “tek adam yönetimleri”nin “ırası”nda vardır.

Nitekim TİS’lerde bile sendikaların, sözleşmeler tıkandığında işçilere, emekçilere gitmek yerine Cumhurbaşkanı’na gitmesi ve ondan medet umması bir rastlantı değildir.

Erdoğan ve Hükümetinin sendikalarda yürüttüğü operasyonlarla o alanı nasıl etkisizleştirdiğini, Türk-İş ve Memur Sen’in şahsında yapılan TİS süreçlerinde gördük. Şimdi AKP iktidarı, emek ve meslek örgütlerini parçalayarak, “yandaş meslek örgütleri” oluşturmayı amaçlıyor.

Buradaki amaç ise “seçimlerin demokratikleştirilmesi” gibi masum bir ifade arkasında ifade edilmektedir. Ama tek adam yönetiminin asıl amacı; bu örgütleri parçalayarak herkesin istediği baroya, hekim ya da mühendis örgütüne üye olmasını sağlamak; böylece yandaş baro, yandaş mühendis örgütleri, yandaş hekim örgütleri kurmaktır. Bu hamle aynı zamanda bütün emek ve meslek örgütlerinin parçalanmasını ve etkisizleştirmesini amaçlamaktadır.  

Tehdit bu derece büyüktür! Ve emek ve meslek örgütleri cephesi için bu tehdit karşısında birleşip ortak mücadele tek seçenektir.

BAROLAR FEYZİOĞLU’NA FATURA KESMEYE HAZIRLANIYOR

Bu açıdan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından yapılan ortak mücadele çağırısı önemlidir. Ama, bu birliğin güçlendirilmesi için somut girişimler yapılması daha da önemli olacaktır.

Öte yandan Saray’daki “tek adama biat” toplantısına katılmayanların seçimlerine müdahale edileceği açıklandı. TTB Başkanı Feyzioğlu’nun törene katılması üzerine, İstanbul Barosu delegelerini toplantıya çağırdı ve TBB’yi olağanüstü kongreye götürmek içen düğmeye bastı.  Antalya Barosu da İstanbul Barosunun çağrısını destekleyerek kendi delegelerini toplantıya çağırdı. Ankara ve İzmir barolarından gelen işaretler de benzer doğrultuda.

Bu koşullarda toplanacak bir “olağanüstü kongre”nin, “yargı bağımsızlığı kongresi” olarak gerçekleşeceğini ve “bağımsız yargı” mücadelesine güçlü bir dayanak sağlayacağını söylemek yanlış olmaz.

Öyle görünmektedir ki, eğer olağanüstü kongreye gidilirse, Feyzioğlu için artık yapılacak tek şey, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğidir!

Tabii, Erdoğan gerekli vefayı gösterir ve çok sayıdaki eski AKP ağır toplarından sıra Feyzioğlu’na gelirse!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa