12 Eylül 2019 19:56

Anneliğe kayyum olmaz!

Anneliğe kayyum olmaz!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugünlerde ülkenin gündeminde Diyarbakır’daki bazı annelerin eylemleri var. Çocuklarının PKK’ye katılmaya zorlandığını düşünen bazı anneler çocuklarını geri istiyorlar. Çocuklar söz konusu olduğunda -anneler için her yaştan oğulları ve kızları onların çocuklarıdır- ilk tepki veren kesimlerin anneler olması doğaldır ve bu ülke Cumartesi Anneleri’ni ve onların eylemlerine çok yakından tanık olmuştur.

Bu iktidarın temel özelliklerinden birisi her türlü talebi ve özlemi ustalıkla istismar etmesidir. Demokrasi ve özgürlük isteğini ve talebini istismar ederek kendi sivil darbesini yapabilir, Amerika’ya olan nefreti kullanarak Antiamerikancıları peşine takabilir, ama bu arada kapalı kapılar ardında ABD ile gizli pazarlıklar sürdürür, Kürt sorununu bazı önemsiz kırıntılarla “çözmeye” soyunup, Kürtleri politik rehinesi olarak kullanmaya kalkışır, “Sandık ve seçim kutsaldır” deyip seçim sonuçlarını iptal ettirebilir ve sonunda iyi bir tokat yer vb...

Şimdi kullanılan malzeme ise annelerin öfke ve acılarıdır. Bölgede binlerce genç öldürülmüş, halktan yüzlerce kişi kaybedilmiş, şehirler yerle bir edilmiştir. Bütün bunların nedeni demokratik ve eşit koşullarda çözmeye yanaşmadıkları Kürt sorunudur. Sorunun kaynağı var olduğu, devam ettiği sürece bu soruna bağlı çeşitli görünüm biçimlerinin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atayarak nasıl ki sorun çözülmüyorsa, barış, eşitlik, demokrasi isteyen annelerin yerine, aynı sorunun başka bir yüzünü dile getiren anneler atamakta bu sorunu çözmez, çözemez. Aksine sorunun ne kadar büyük olduğunu tüm toplumun önüne bir kez daha getirilmiş olur ve ters teper.

Kürtler onlarca yıllık mücadele deneyimleri ile politik olarak ülkenin en olgun kesimleridir. Bu olgunluğu son yerel seçimlerde, tekrarlanan İstanbul seçimlerinde anlamak isteyenlere münasip bir şekilde anlatarak, anlamak istemeyenin de gözüne sokarak uygun bir biçimde anlattılar. Tüm bu yaşananlar bir kez daha kanıtladı ki, ülkede demokrasi ve özgürlükler kazanılacaksa bu iş Kürtler göz ardı edilerek, onların talepleri görmezden gelinerek, onlara ısmarlama elbiseler giydirmeye çalışarak başarılamaz.

Bilinç düzeyleri hangi seviyede olursa olsun, politik ve ulusal duruşları nasıl olursa olsun özlemleri, talepleri, istekleri dile getiren annelerin yerine kayyum atar gibi anneler atanamayacağını, haklı ve meşru taleplerin yerini sorundan kaynaklanan yan unsurların ikame edilemeyeceğini yaşam bir kez daha gösterecek ve kanıtlayacaktır. Bugün topluma bir taraftan eylem yapan annelerin haklılığını anlatmaya çalışmakla, diğer tarafta dağda bayırda operasyonlar yaparak yeni annelerin ciğerine ateş düşürmekle, Suriye Kürtleri üzerine sefer düzenlemek için hazırlık yapmakla Kürt sorununun çözülemeyeceği sadece bir kez daha görülecektir.

Evet bu görülmelerin faturası oldukça ağır oluyor. Ama bu faturayı ülkenin önüne koyanlar, bu sorunda taşlaşmış kafaları ile önceki yaptıklarını sürekli tekrar edenler, yani bu ülkeyi yönetenlerdir. Her şeyi istismar ederek, her şeyi bozuşturarak, en haklı taleplerin bile içini boşaltarak, yönünü saptırarak bu ülkeyi daha fazla yönetemeyecekleri bir yere doğru hızla gidiyorlar. Toplum tüm bunları aşacak bir olgunluğa doğru gidiyor. Belki bugün ortalığı kaplamış tozdan ve dumandan bu gerçek tüm çıplaklığı ile görülemiyor olabilir. Ama üstü örtülmeye çalışılan her gerçek gibi bu da tüm ağırlığı ile ortaya çıkacaktır ve o gün geldiğinde artık bu toplum gerçek çözümleri tartışmaya başlayacaktır.     

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa