Dünya genelinde antimikrobiyal madde direnci artıyor!
Fotoğraf: Envato
Dünya genelinde antibiyotik direnci artıyor. Bunu daha çok kendi sağlığımız üzerinden deneyimliyoruz. Antibiyotiklerin, antimikrobiyal maddelerin (örneğin antibakteriyel jeller vb.) yaygın ve kontrolsüz kullanımının sonuçlarını yaşıyoruz. Yaşadığımız çevredeki hastalık yapıcı mikroorganizmaların bir kısmı hızla antibiyotiklere ve diğer antimikrobiyal maddelere karşı direnç kazanıyor. Bu süreç, onların evrimlerinin doğal bir sonucu ancak bu sürecin tetikleyicisi elbette yine insan.
Science dergisinde 20 Eylül’de yayımlanan yeni bir araştırma antimikrobiyal direncin biraz daha unutulan ve göz ardı edilen ama bir o kadar da tehlikeli bir alanına ışık tutuyor. Makale hayvanlarda görülen antimikrobiyal dirençteki artışı ele alıyor. Araştırmacılar, dünya çapında bugüne kadar yapılan bilimsel yayınları ve veteriner raporlarının bir analizini yaparak dünya üzerinde düşük ve orta gelir seviyesindeki ülkelerde yetiştirilen çiftlik hayvanlarında antimikrobiyal direncin arttığını göstermekte. Çalışmanın dünya çapındaki verileri resistancebank.org isimli bir internet veri tabanında herkese açık bir biçimde paylaşılmakta. Sonuçlar hem dünya, hem de ülkemiz için oldukça karamsar.
Araştırmacılar bu tür araştırmalarda yaygın olarak kullanan bazı patojen mikroorganizmalar (E. coli, Camylobacter spp., tifoid olmayan Salmonella spp., Staphylococcus aureus) için antimikrobiyal direnç raporlarını bir araya getirdiler. 2000-2018 yılları arasını ele alan çalışma, direnç oranı yüzde 50’den fazla olan antimikrobiyal maddelerin oranının 18 yılda tavuklarda 0,15’ten, 0,41’e, domuzlarda 0,13’ten 0,34’e büyükbaş hayvanlarda ise 0,13’ten 0,23’e arttığını ortaya çıkardı. Antimikrobiyal direncin en yüksek olduğu yerler ise, Hindistan’ın kuzeydoğusu, Çin’in kuzeydoğusu, Pakistan’ın kuzeyi, İran, Tükiye’nin doğusu, Brezilya’nın güney sahilleri, Mısır, Vietnam’da Kızıl Nehir Deltası, Mexico City ve Johannesburg’u çevreleyen bölgeler. Makalede direncin en yüksek olduğu bölge Türkiye’nin doğusu olarak ifade edilse de resistancemap.org sitesine baktığınızda Marmara ve Batı Karadeniz Bölgelerinin neredeyse tamamının koyu kırmızı renkte olduğu (Antimikrobiyal direnç yüzdesi yüzde 80 ve üstü anlamına geliyor) hemen farkediliyor.
Araştırmacılar en fazla direnç görülen antimikrobiyal maddelerin hayvan yetiştiriciliğinde de kullanılan tetrasiklinler, sülfonamidler ve penisilinler olduğunun altını çizmekte. Hayvan patojeni olan mikroorganizmalardaki antimikrobiyal direnç artışı nedeniyle, gıda için yetiştirilen hayvanlarda kullanılan antimikrobiyal maddelerin çeşitliliği hızla azalmakta. Araştırmacılar bu bölgelerde acil önlem alınmaz ise bu sürecin hem hayvan, hem de insan sağlığı açısından ciddi sonuçları olacağını söylüyor. Bu konuda daha da geç olmadan ülkemizde de ciddi önlemler alınmalı.
Van Boeckel et al. Global trends in antimicrobial resistance in animals in low- and middle-income countries. Science, 2019; 365 (6459): eaaw1944 DOI: 10.1126/science.aaw1944
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07