Tiyatro Pera'da Barakalar ve Saraylar
Fotoğraf: Envato
Tiyatro Pera, kuruluşundan bugüne (19. yıl) seçtiği oyunlarda görsel düzeyi, estetik niteliği ve toplumsal duyarlılığı ön planda tutarak yerli ve yabancı yazarlardan farklı üslup ve içeriklerde 25 oyun sahneledi. Oyuncu, Yazar ve Yönetmen Nesrin Kazankaya’nın yönetiminde çalışmalarını sürdüren topluluk, bu sezon iki farklı oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Oyunlardan ilki Ter, yazarı Politzer ödüllü Amerikalı Kadın Drama Yazarı Lynn Nottage. Oyunun çevirisini ve yönetmenliğini Tiyatro Pera’nın kuruluşundan beri toplulukta yer alan genç Yönetmen Adayı Oyuncu ve Tasarımcı Zeynep Özden.
Topluluğun bu sezon sahnelemeye başladığı ikinci oyun ise Deneyimli Yönetmen ve Tiyatro İnsanı Yücel Erten’in özgün bir yorumla kurguladığı Barakalar ve Saraylar.
Metni Yücel Erten, ulusal Alman tiyatrosunun kurucularından sayılan ve genç yaşta ölen George Büchner’in (1805-1837) Leonce ile Lena adlı oyununa, yazarın 1834 yılında Fransız Devriminden etkilenerek yazdığı Hessenli Köy Habercisi adlı politik bildiriyi yerleştirerek absürt bir aşk öyküsünden mizah ve ironi ile kurgulanmış politik bir gösteri ortaya koyuyor. Yücel Erten’in aynı zamanda çevirisini yaparak düzenlediği oyunun müzik tasarımı Nesrin Kazankaya’ya, kostüm yorumu Fatma Öztürk’e, dekor uygulama ise Pınar Demir’e ait.
En başta söylemeli Yücel Erten’in Barakalar ve Saraylar olarak adlandırdığı ve rejisini yaptığı oyun, biçim, içerik ve söylem olarak genç Büchner’in üslubunu ve yazarlık tavrını aratmıyor.
George Büchner, Leonce ile Lena’da hayali iki ülkenin prens ve prensesinin düş ile gerçek arasında gidip gelen aşk ilişkisine alaysı ve absürt bir yaklaşım içindeyken Yücel Erten kendi özgün kurgusunda dönem, mekan ve şahısların önceki hallerini koruyarak, aynı dönemde ortaya çıkmış olan politik bildiriyi orijinal metne serpiştirerek hem metni politikleştiriyor hem de gösteriyi olay örgüsü bakımından çeşitlendirerek, Büchner’de örtük ve cılız olan eleştirel söylemi daha keskinleştirerek sarih bir biçimde güncel bir anlatıma dönüştürüyor.
Barakalar ve Saraylar’da deneyimli Rejisör Erten, kurgudaki akıl dolu yaklaşımını, oyunun sahne yorumunda da aynı duyarlı bilinçle sürdürerek özenli ve titiz bir çalışmayla dil, düşünce, hareket ve ses bağlamında görselliği bütünlüklü bir seyirlik anlatıma dönüştürüyor…
Oyunda, absürt otoriterliğin alaysı yanı ile ortaya konulan komik ve trajik zavallılığına, ‘gerçekten’ delirmiş aklın, komik halleriyle cesurca dile getirdiği haklı politik söylemine tebessüm ederken, bugün içinde yaşadığımız toplumun ve muktedirlerin idare biçimine dokunarak tarihsel olan ile güncel olan bir araya getirilerek tartımlı ve dengeli bir açık üslupla görselleştiriliyor.
Erten’in, görsel anlatımına, minimal bir sahne tasarımı üzerinden büyük ölçüde oyuncuların performansı aracılık ediyor. Oyuncular bir bütün olarak abartısız ve ölçülü bir devinim ile sahneye konumlanıyor ve samimi enerjileri ile anlatıma odaklanıyorlar… Valerio yorumuyla izlediğimiz deneyimli Oyuncu Aydın Sigalı, deli ruhla, hınzır göndermelerin baş aktörü olarak, akıl dolu yorumu ile bilinçli bir oyunculuk örneği ortaya koyarak rejinin başat ögesi oluyor. Leonce’de izlediğimiz genç Oyuncu Alican Yılmaz zor bir rolü duygu, düşünce ve hareket bağlamında ölçülü bir biçimde yorumlayarak göz dolduruyor. Selin Sevdar içten ve samimi oyunculuğu ile göz doldurmaya devam ediyor. Kral Peter’in boş vermişliğine, zavallılığı ve otoriter hallerine ve genel ruhsal derinliklerine can veren Melih Düzenli kibar ve ekonomik oyunculuğu ile beğeni topluyor. Yücel Erten sahnede oyuncularına sanki; “Abartmadan anlatın, yalansız oynayın, sempatik olun, samimiyetle keyif alsın izleyenler” demiş. Sahnedeki bütün oyuncular bu düstur üzerine konumlanmışlar sahnede ve aynı bilinç ve ruh hali ile hareket eden bir topluluk kotarılmış. Yapımda ayrıca Gökçe Burcu Zümrüt, Nazmi Karaman, Nurşin Durmaz, Doruk Akçiçek, Vakur Pehlivan ve Ege Gritcu hepsi de enerji ve performanslarıyla seyirlik anlatımın önemli ögesi olarak yer alıyorlar.
Tiyatroda düşünsel derinliği, kişileri, dili, duygusu ve üslubu, akıllıca ortaya konulan özgün kurguların görsel anlatımı da güçlü ve keyifli oluyor belli ki…
Bu yanıyla Tiyatro Pera’nın Barakalar ve Saraylar oyunu, ülkemizde son yıllarda tiyatro ortamında kendi derinliğine bakmadan “anlatımda yenilik” ve “oyunculukta farklı arayış” yanlısı, kerameti kendinden menkul bir takım zevata yanıt niteliğinde bir oyun da olmuş aynı zamanda.
- Bir üslup, bir tavır: Ferhan Şensoy 02 Eylül 2021 00:09
- Osman Kavala 26 Temmuz 2020 00:06
- Sanatçıların işsizliği 18 Temmuz 2020 22:59
- Rıfat Ilgaz ile Asım Bezirci; iki koca çınar 04 Temmuz 2020 23:54
- Bir Güney Cihangir Hikayesi; Der Flamingo 20 Haziran 2020 23:33
- Karanlık Hikâye 07 Haziran 2020 00:05
- Kanayan coğrafyanın imgesi 10 Mayıs 2020 00:01
- Hayatı karşılayan şiirler 12 Nisan 2020 00:02
- Ferhan Şensoy’dan Gecedeste 29 Mart 2020 00:15
- Sağanak adımlarla düşlere, ütopyaya 14 Mart 2020 20:52
- Ağaçlar ayakta ölür 07 Mart 2020 22:00
- Muzaffer İlhan Erdost’a saygı 29 Şubat 2020 23:38