Deniz bitti, su nereden gelecek?
Fotoğraf: Envato
Kamu harcamalarında artış dizginlenemezken, ekonomik durgunluğun etkisiyle vergi gelirleri yerinde sayıyor. Kriz tüketimi vurdu tüketim azalınca da vergi gelirleri de azaldı. Devlet vergi toplayamıyor.
Aradaki açık, Merkez Bankasının yedek akçesine, kârına el konulmasına rağmen, bir türlü yamanamıyor.
Seneye bir defalık gelirler (Bedelli askerlikten, imar affından gelen paralar gibi) de artık olmayacak.
Üstüne üstlük, otoyollar, köprüler, şehir hastaneleri, havalimanı gibi özel sektöre yaptırılan işler için bütçeden ayrılması gereken rakam daha da artacak.
Üstelik artan askeri harcamaların yüksek maliyeti bütçeyi daha da zorlayacak.
Özetle: Deniz bitti, acil su lazım!
Peki bu su nereden gelecek?
Vatandaşın attığı her adımda alınan ÖTV, KDV gibi dolaylı vergileri artırarak mı? Dünyanın en çok dolaylı vergi toplayan ülkesinde dolaylı vergiler daha ne kadar artırılabilir?
Gelir vergisinin çoğunu zaten gariban bordro mahkumu emekçiler ödüyor.
Geriye üst gelir grupları kalıyor.
Hükümet de, hazırladığı vergi taslağı ile gözünü oraya dikmiş gibi gözüküyor; üst vergi dilimini yüksek vergilendirmek, değerli konut ve rant vergisi gibi yeni vergiler devreye sokmak gibi...
Acaba öyle mi?
Değeri 5 milyon TL’yi aşan konutlara yüzde 1 oranında ek emlak vergisi getiriliyor. Ve yerel yönetimlere değil merkezi bütçeye (belediyeye değil hükümetin kasasına) gelir olarak aktarılması öngörülüyor.
Merkeze direk aktarma acaba geçici mi duygusu yaratıyor.
Çok paydaşlı konutlarda verginin nasıl alınacağı belirsiz.
Buradan öyle yüksek bir meblağ çıkmaz.
Şirketlere getirilen istisna kısıtlamaları kurumlar vergisindeki indirimi dahi karşılamaktan uzak.
Gelir vergisindeki düzenlemelere gelince...
Gelir vergisinin...
Asgari ücretlinin 9. ayda yüzde 20’den, memurun 6. ayda yüzde 25’ten yani bir üst vergi dilimden vergi ödemek zorunda kaldığı...
Ücretli kesimleri vergilendirmek dışında pek bir işlevi gözükmeyen...
Yüksek vergi diliminde dahi yüksek geliri olan sermayedarın, serbest meslek sahiplerinin değil yüksek ücretli yöneticilerin vergi ödediği...
Hali değişmeyecek!
Şimdi yeni getirilen 500 bin TL’lik çok üst rakamdan da ne kadar vergi alınabileceği fazlasıyla meçhul.
Şirketlerin teşvik üstüne teşvik istediği...
Sürekli vergi ve sigorta istisnası talep ettiği...
Kriz koşullarında...
Sermayeyi ‘kızdıracak’ boyutta bir vergi alınması hiç inandırıcı değil üstelik.
Yandaşları başta olmak üzere sermayeyi kollamak konusunda kararlı AKP hükümetinin sermayeyi ‘acıtacak’ oranda vergilendirmesi söz konusu değil!
Tahakkuk ettirilen ama ödenmeyen vergiler, sigorta primleri arşa vardı.
Sadece kendi istedikleri kadar vergi ödeyen milyonlarca beyannameli mükellefe dokunmak programda zaten yok. Tersine beyannameli mükelleflerin vergi kaçırma eylemleri teşvik ediliyor.
Bu iş yine emekçi vatandaşa patlar. Yok ‘Evin metroya yakın’, ‘Kamu binasına yakın’ denilip rant vergisi vatandaşa bindirilir.
Vatandaş kolla cebini.
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00