'Tamamlayıcı emeklilik' tuzağı

Türkiye’de mevcut sosyal güvenlik sistemi içinde önemli bir yeri olan kamusal emeklilik sistemi, uzun süredir iktidar tarafından ‘açık hedef’ haline getirildi. Ekonomiye kaynak yaratmak için kurulan fonlar içinde yer alan bireysel emeklilik fonları üzerinden kamusal emeklilik sistemi adım adım tasfiye edilmeye başlandı.

Dünya çapında yaygın olarak kullanılan üç farklı emeklilik sistemi var. Bunlardan ilki ve en büyüğünü kamusal emeklilik sistemi oluşturuyor. İkinci sırada isteğe bağlı (gönüllü) emeklilik sistemi yer alırken, üçüncü sırada sınırlı olarak uygulanan işyeri temelli emeklilik sistemi yer alıyor.  Türkiye’de ağırlıklı olarak kamu emeklilik sistemi ve 2001 yılından itibaren bireysel emeklilik sistemi (BES) uygulanıyor. 2017’de başlatılan zorunlu BES uygulaması ise işyeri temelli emeklilik uygulamasına örnek verilebilir. 

Kamusal emeklilik sistemine alternatif olarak uygulanan BES, herkesin bildiği anlamda bir ‘emeklilik sistemi’ olmaktan çok, bireysel tasarruf amaçlı, piyasa için sıcak para yaratmayı amaçlayan bir ‘fon işletim sistemi’ aslında. Dolayısıyla BES’i ‘ikinci emeklilik’ olarak görmek ya da değerlendirmek mümkün değil.

Ekonomideki kırılganlık başta olmak üzere, iktidarın iç ve dış politikada uyguladığı politikalar nedeniyle ülke ekonomisinin ihtiyacı olan sıcak parayı ‘içeriden’ sağlamak için, yeni bir ‘zorunlu tasarruf’ uygulaması gündeme getirildi. İlk kez yeni ekonomik programda (YEP) yer alan ve ‘tamamlayıcı emeklilik sistemi’ (TES) olarak pazarlanan yeni uygulama milyonlarca emekçiyi yakından ilgilendiriyor.

Türkiye’de gelir ve kazançların uzun yıllardır düşük seviyede olduğundan, başta emekçiler olmak üzere, halkın büyük bölümü tasarruf yapamıyor. Tasarruf yapmak amacıyla gündeme getirilen ve uzun süredir uygulanan bireysel emeklilik sistemi yerine 2020 yılından itibaren TES’e geçileceği açıklandı. 2017’de başlayan ve 18-45 yaş aralığında olanları kapsayan zorunlu BES uygulaması katılımcıların yüzde 60’ı cayma hakkını kullandığı için işe yaramamıştı. Gerek YEP, gerekse Cumhurbaşkanlığı yıllık programında bireysel emeklilikteki otomatik katılım sisteminin, sistemde kalış süresi ve fon tutarını arttıracak adımlar atılarak tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüştürülmesi hedefi somut olarak yer alıyor.

Tamamlayıcı emeklilik sisteminde, BES’ten farklı olarak, emeklilik yaşına gelene kadar sistemden çıkmak mümkün görünmüyor. Evlilik, konut satın alma vb. durumlarda birikimlerin bir kısmının ödenmesi hakkı tanınabilir. 18-45 yaş arasında olan ve aktif olarak çalışan herkes, fiilen ‘zorunlu tasarruf fonu’ olarak işleyecek olan TES’e katılmak zorunda kalacak. Herkesten aldığı ücrete/maaşa göre (muhtemelen prime esas kazancın yüzde 3’ü oranında) kesinti yapılırken, ücret/maaş miktarı arttıkça kesinti miktarı da artacak.

TES’in işçi/memur, işveren ve devlet katkısıyla oluşturulacağından bahsedilse de, işverenden kesinti yapmak yerine, patronların yapının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması ihtimali oldukça yüksek. İşsizler için kullanılması gereken fon kaynakları bir kez daha patronlar için kullanılacak. Eylül 2019 itibariyle bireysel emeklilik fonlarında toplam katılımcı sayısı 12.5 milyona ulaşırken, toplam fon büyüklüğü ise 115 milyar TL’yi aşmış durumda.

İktidarın hedefi, emeklilik fonları üzerinden yapılacak ‘zorunlu tasarruf’ uygulaması ile emeklilik fonlarında birikecek milyarlarca TL’lik kaynağı, hazinenin ve patronların sıcak para ihtiyacını karşılamak için kullanmak. Emeklilik ile uzaktan yakından ilgili olmayan, milyonlarca emekçinin ücretinden kendi istekleri dışında zorla kesilerek oluşturulacak ‘tamamlayıcı emeklilik’ tuzağı konusunda emekçiler ve sendikalar başta olmak üzere, herkesin uyanık olması gerekiyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et