CHP ve "İçimiz yana yana" politikası
Fotoğraf: Envato
CHP literatüre yeni kavram kazandırdı.
“İçimiz yana yana…”
Bu söylem, CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan Türkiye’ye ve dünyaya armağan.
Asker ölecek, içimiz yana yana… Kürt ölecek, içimiz yana yana…
Dokunulmazlık kalkacak içimiz yana yana… Hapisler vekil dolacak, içimiz yana yana… Tezkere onaylanacak içimiz yana… Bu politikalar kan şiddet, ölüm getirecek, hapis, zulüm baskı yaşanacak…
İçimiz yana yana…
CHP’nin muhalefeti, Erdoğan’a Allah’ın sunduğu başka bir lütuf olsa gerek!
Daha önce dokunulmazlıkların kaldırılmasında CHP’nin, o tarihe geçen tavrına tanık olmuştuk! “Anayasaya aykırı ama dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyeceğiz” demişti CHP lideri Kılıçdaroğlu. Anayasaya aykırı, yasalara teamüllere uymuyor, hayata, gerçeklere, olması gerekene aykırı… Olsun!
AKP’ye desteğin vahim sonuçlarını hala yaşıyoruz. O destek AKP’yi zücaciye dükkanına dalan fil haline getirdi, dağıttı her tarafı…
Konu Kürt sorunu olunca boynu kıldan ince Kılıçdaroğlu’nun; Erdoğan’ın bir dediğini iki etmiyor. Aslında Kılıçdaroğlu bile hedef halindedir yapılan o ‘düzenleme’ ile. Ancak her zamanki gibi en büyük darbe Kürt milletvekillerine vuruldu o ‘düzenleme’ ile. HDP’nin eski Genel Başkanları Demirtaş ile Yüksekdağ hala hapisteler. CHP’nin sunduğu destekle İktidar Ali kıran baş kesen kesildi. HDP’li milletvekilleri CHP’nin desteğiyle meclisten geçen düzenlemenin sonucu olarak hapse atıldılar, iktidara teslim olmuş yargıyla cezalara çarptırıldı.
O süreç CHP’yi de vurdu tabii. Enis Berberoğlu gibi CHP’li milletvekilleri de o tufandan nasibini aldı. Eren Erdem de CHP’nin o politikalarının mağdurlarından! Ancak, CHP o yanlış politikadan bir sonuç çıkarmadı/çıkaramadı.
Bir muhalefet partisinin temel sorumluluğu hükümetin yanlış politikalarına karşı tutum almakken, CHP lideri tam aksi bir tutum sergileyerek her kritik durumda, hükümetin her sıkıştığı dönemeçte ona destek sunmakla ünlenmiş oldu. AKP ve MHP’nin vatan millet Sakarya politikaları teslim oldu.
CHP, Suriye politikasında sıkışmış olan AKP’ye 9 Ekim’de bir kez daha destek sundu.
Kılıçdaroğlu; “Oradaki askerlerin burnu kanamasın diye tezkereye içimiz yana yana evet diyeceğiz” dedi.
İçimiz yana yana…
Sıkışmış olan Erdoğan’a adeta bir hayat öpücüğü sundu CHP. Parti içinde büyük sorunlar yaşayan, dirlik düzen sorunu yaşama aşamasına giren, Türkiye’yi her türlü batıran AKP’nin savaş politikalarına sarılarak estirmek istediği rüzgara önemli bir alan açtı CHP.
CHP, yerel seçimlerde ortaya çıkan tabloyu da yıkıp geçen bir tutum sergiledi bu tavrıyla. Ne yazık ki toparlanması oldukça zor bir süreci de başlattı. Zira yerel seçimlerde AKP’nin geriletilmesi amaçlı oluşan güçlü muhalefetin o dönem CHP’de toplanmış olması aynı zamanda önümüzdeki dönem için bir umut da vaat ediyordu. Türkiye halklarının demokratikleşme özlemini doğru okuyup, AKP karşısında tutarlı demokratik bir muhalefet yürüterek, yerel seçimlerde ortaya çıkan tabloyu daha da ileri taşıması mümkün olan CHP, dincilik ve milliyetçilik endeksli AKP-MHP politikalarına teslim oldu. Ne yazık ki bazı kazanımları heba etti.
Kılıçdaroğlu, o her hafta grup toplantılarında verip veriştirdiği AKP’yi sıkışmışlıktan kurtarırken kendi partisini de yüzde 25-28 bandına yeniden döndürmeyi gerçekleştirmiş oldu.
CHP lideri TSK’nın İdlib ve Efrîn’deki varlığını da kutsuyor. Kılıçdaroğlu, önceki askeri harekatları da destekleyerek, Erdoğan’ın çizgisine gelmiş olduğunu nedense görmüyor! 4 Kasım’da yaptığı bir açıklama ile Efrîn ve İdlip’teki vahim durumu, talanı, doğa ve çevre katliamını, demografik değişimi yok sayıyor. Zalimlikleri görmüyor, görememek bir yana güzellemeler yapıyor, AKP’nin politikalarına TSK üzerinden methiyeler düzerek AKP-MHP blokunun yanına düşüyor.
İnsan, “Kürtler ne yaptı da bu kadar kötülüğü hak etti” diye sormadan edemiyor.
CHP, özellikle Suriye politikasında ortada iflas etmiş AKP politikalarının üzerine gitmek yerine, onun “bölücülük” suçlamalarına hedef olmamanın hesabı içinde kavrulup durdu. Bunun sonucu olarak HDP’yi linç etme hesaplarının payandası haline getirildi. Kayyumlarla halk iradesinin gasbına yönelik cesarette de bu tutumun payı var.
Umarız ki CHP girdiği yoldan çıkar. İçindeki birçok milletvekiline, parti yöneticisine ve elbette yerel yönetimlerde bir araya gelen milyonlara kulak verir; demokratikleşme çabasında ısrar eden isimlerin söylediklerini ciddiye alır ve tez zamanda bu hatalarından vazgeçer!
- Emperyalizm, savaş ve yeni dönem 21 Ekim 2023 04:47
- Filistin ve TBMM'de gizli görüşme kararı 14 Ekim 2023 04:51
- Ankara saldırısı ve iktidarın yeni planı 07 Ekim 2023 04:50
- Yine Gezi, yine hukuksuzluk 30 Eylül 2023 04:53
- İktidarın politikalarına boyun eğen muhalefet yol alamaz 23 Eylül 2023 04:51
- CHP Tanrıkulu'yu AKP'nin önüne attı 16 Eylül 2023 05:32
- Karaburun Bilim Kongresi; kapitalizm ve yıkım 09 Eylül 2023 04:45
- 1 Eylül Dünya Barış Günü ve dinmeyen savaşlar 02 Eylül 2023 04:45
- Antep’teki işçi direnişleri ve gösterdikleri 26 Ağustos 2023 04:26
- Yargıtaydan hukuksuzluğa bir onay daha… 19 Ağustos 2023 04:57
- Yeni dönem ve dayatılan "yeni" yaşam tarzı 12 Ağustos 2023 04:40
- Diyanetten Kobanê davası fetvası 05 Ağustos 2023 05:05