28 Kasım 2019 00:07

8 Aralık’ta, emekçi yığınları alanlara çekmek için mücadeleye!

İstanbul İşçi Sendikaları platformundan işçiler pankart ve dövizler taşıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

8 Aralık Günü İstanbul’da, içinde, İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformunun, KESK’e bağlı sendikaların şubelerinin, emek ve meslek örgütleri ve çeşitli yöre dernekleri ile emekten yana siyasi partilerin yer aldığı Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, bir mitinge hazırlanıyor.

Evet, İstanbul’da ve başka illerde de, zaman zaman sendikalar, emek örgütleri, çeşitli kitle örgütleri... gibi çok sayıda örgüt ve partinin bir araya gelerek yaptıkları mitingler olmuştur. Ama, içinden geçtiğimiz dönem, o mitinglerin yapıldığı dönemlerden birisi değildir.

Tersine bu dönem;

- Krizin etkilerinin derinleşmeye devam ettiği ve krizin yükünün işçilerin ve halkın sırtına yıkılmasında patronlar ve hükümetlerinin önemli adımlar attığı, bu amaçla yeni vergilerin ve zamların yağdırıldığı,

- Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in yıllardan sonra ilk kez bir araya gelerek asgari ücretin vergi dışı tutulmasını isteyip yeni zam ve vergilere karşı çıkmak zorunda kaldığı,

- Çeşitli illerde sendika şubeler platformlarının asgari ücretin vergi dışı tutulması ve zamlar, vergiler emekçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için talepler öne sürdükleri,

- 2020 için asgari ücreti belirlemek için Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanacağı, “Asgari ücretin vergi dışı bırakılması”nın ve “Asgari ücretin insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılması” konusunun geniş işçi yığınları tarafından tartışılacağı,

- Vergiler ve zamlarla ilgili taleplerin, sadece işçileri değil bütün emekçileri, bütün halkı doğrudan ilgilendirdiği,

- TİS’lerin beklenen enflasyona bağlandığı,

- Irak, İran, Lübnan, Şili gibi ülkelerde halkın “Yeni vergilere ve zamlara hayır” diyerek sokaklara döküldüğü, Fransa’dan ABD’ye, Almanya’dan İngiltere’ye pek çok ülkede işçilerin, emekçilerin daha iyi çalışma koşulları için birleşip mücadele için girişimler yaptığı... bir dönemden geçiyoruz.

O zaman 8 Aralık mitingi de önceki mitingler gibi; pek çok örgütün en yakın çevresini katarak, “Biz şunlardan çoktuk bunlardan azdık” gibi muhasebeler yaptıkları bir miting değil, taleplerin sahibi olan en geniş emekçi kesimlerin mitinge katılması için gereken çalışmanın yapıldığı bir miting olmalıdır.

Yani bu miting, işçilerin emekçilerin taleplerini en gür sesleriyle haykırdığı, eğer patronlar ve iktidarı bu talepleri dikkate alamazsa emekçilerin de ellerindeki her aracı kullanmaktan çekinmeyeceklerinin ciddi işaretlerini verdikleri bir miting olmalıdır.

Bunun ön koşulu ise; miting için yapılacak çağrıları, mitingin örgütlenmesinin en yakın çevrenin dışına taşıyarak vergilerden, zamlardan hoşnutsuz olan, asgari ücretin insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılmasını isteyen herkesi, işyerlerinde, emekçi semtlerinde, kitlelerin olduğu her alanda bu tartışmanın içine çekilmesinin, bu amaçla harekete geçmelerini örgütlemenin gözden kaçırılmamasıdır.

Dahası geniş emekçi yığınlara yapılan çağırılara yanıt veren emekçilerin örgütlenerek alanlara taşınmasına kadar bir çalışmanın organize edilmesi dönemin ertelenemez görevi olmuştur.

Mitinge henüz 10 gün vardır ve mitinge katılacak sendikaların, çeşitli kitle örgütlerinin ve siyasi parti ve çevrelerinin ellerindeki araçları ile aktif çevresinin azımsanmayacak imkanları dikkate alındığında, böyle bir örgütlenmenin yapılabileceği de besbellidir.

Aksi halde 8 Aralık mitinginin sıradan bir gösteri olması, mücadeleye yarardan çok zarar verecektir. Çünkü bu mitingi sadece emekçiler izlemeyecek aynı zamanda zamlar ve vergileri devreye sokmak için fırsat kollayan patronlar ve hükümetleri de izleyecektir. Eğer miting onları kararından caydıracak kadar kitlesel ve coşkulu olmazsa bilinmelidir ki, zamlar, vergiler başta olmak üzere krizin yükünü halka fatura edecek önlemler hızla devreye sokulacaktır.

Bu nedenlerle bu mitingin, dönemin ihtiyaçlarına uygun bir miting olmasını isteyenlerin, bugünden başlayarak harekete geçmesi, bunun için mitingin taleplerinin yaygınlaştırılması ve bu taleplerin kendi talepleri olduğunu fark eden her işçinin, her emekçinin miting alanına akmasını sağlayacak bir çalışmanın yapılması için harekete geçmesi gerekir.

Öyleyse;

- Mitingin taleplerinin yaygınlaştırılması için,

- Mitinge katılacak her emekçinin mitinge katılımını örgütlemek için,

- Mitingi patronlar ve hükümetlerinin halkı ezen politikalarına “hayır” demenin bir dayanağı olmasını başarmak için,

Haydi mücadeleye!

Haydi mitinge!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa