Dört ayaklı minare

Diyarbakır’dayız.

Türk Mühendis ve Mimar Odalarının iki yılda bir düzenlediği enerji sempozyumunun 12’ncisi bu yıl Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası Şubesinin ev sahipliğinde Sur’da yapılıyor. Bugün başlayan sempozyum üç gün sürecek. On oturumda aralarında Fikret Başkaya, Faik Bulut gibi düşünür ve yazarların, milletvekillerinin, akademisyenlerin, yurt dışından katılımcıların da olduğu 40 konuşmacı dünyanın, bölgenin ve ülkemizin enerji politikalarını, enerji ve ekoloji dengelerini, ama özellikle zengin doğal enerji kaynaklarının üzerinde oturan halkların bunun bedelini çoluk çocuk kanlarıyla, canlarıyla ödüyor olmalarının acımasız nedenlerini ortaya koyacak ve enerji temelli soygunun, katliamın üstesinden gelebilmemizin yollarını konuşacaklar.

Sur’dayız. Demir Otelde. Sempozyum tarihinde ilk kez kamu alanı dışında bir yerde yapılıyor. Selçuk Mızraklı döneminde belediyeye ait konferans salonu sempozyum için alınmış ancak kayyum sonrası sempozyum düzenleyicileri sempozyumu otele almak zorunda kalmışlar. Bu kadar önemli ve halktan yana konuşmanın yapılacağı, enerji lobilerinin, halkın sağlığını düşünmeden bu işten büyük paralar kazanan sermaye gruplarının, bu politikalara destek olan ülke yöneticilerinin eleştirileceği ortama kayyum belediyesinin “izin” vermeyeceğini düşünmüşler.

Bölgede anahtar kelime “izin”. Sur’dayız. Otelin arka penceresinden görünen mahalle yıkılmış. Girmek yasak. Yani İstanbul’da Bakırköy’e, Ankara’da Çankaya’ya, İzmir’de Bornova’ya halkın girmesi yasak gibi bir şey. Tıpkı Kıbrıs’ın Magosa bölgesi gibi. Tahir Elçi’nin öldürülmesinin yıl dönümü haftası içerisindeyiz. Oturumlardan biri sempozyumun son günü olan cumartesi öğleden sonra “Tahir Elçi anısına” düzenleniyor.  Bu oturumda konuşmacılar sempozyumun ana temalarında biri olan toplumsal barışı, yıkılan kentleri, Halfeti, Hasankeyf gibi sular altında bırakılan 10 bin yıllık medeniyetleri konuşacaklar. Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Odaları Birliği üyesi binlerce mühendis, mimar şehir plancısında aldığı güç ve bilgi ile sempozyum ülkeyi yönetenlere, doğru ve halktan yana, ülke çıkarlarına uygun ve yararlı politikaları yazacak, çizecek, söyleyecek.

Dört Ayaklı Minare de gelecek kuşaklara fısıldamak üzere bizi dinleyecek.