Cezasızlık

AKP iktidarında görev almaya devam edenin cezasızlığı söz konusu. İktidardan ayrıldığında ya da iktidarla çatışmaya başladığında daha önce gündeme gelmeyen kirli defterler açılıyor ve suçlamalar başlıyor.

Melih Gökçek, iktidarın gözünden düştüğünde birden Ankara’yı parsel parsel FETÖ’ye verdiği söylendi.
Bank Asya’ya para yatırdı diye yargılanan, hayatı kararan on binlerce insan bir tarafta iken, FETÖ’nün en önemli şahsiyetleri AKP iktidarına biat edince yargılanmaktan, mallarına el konmasından kurtuldu.
Şimdi de, Şehir Üniversitesi konusu gündeme geldi. AKP Genel Başkanı eski yol arkadaşları aleyhine ağır suçlamalar içeren sözler söyledi. Devlet arazisini bilabedel bir grubun üniversitesine peşkeş çekmek, bu peşkeş çekilen arazinin üzerine ipotek konularak Halk Bankası’ndan yüklü bir miktar kredi almak, arazinin peşkeş çekilme işlemi Danıştay tarafından iptal edilince üniversitenin menkul ve gayrimenkullerine haciz uygulayan Halk Bankası üzerinde siyasi nüfus kullanarak hacizleri kaldırmaya çalışmak vs. vs.

AKP Genel Başkanı’nın suçlamaları ciddi. Her biri ceza davasını (suçlanan kişilerin görevleri nedeniyle Yüce Divan) gerektirecek nitelikte. Fakat, burada yine bizden olan ve olmayan ayırımı var. Kayırılan ve aslanların önüne atılan var. Dün sabah basında açıklandı. Tekel arazisini Şehir Üniversitesi’ne bilabedel verme işleminin altında imzası olan dört kişinin adını AKP Genel Başkanı açıklıyor ve suçluyor, çünkü bunlar şu anda AKP’ye muhalif, fakat beşincinin adını açıklamıyor, onu suçlamıyor. Çünkü, o hala AKP’nin içinde. Yani, cezasızlık uygulamasından yararlanıyor.

İşin bir de diğer boyutu var. O günlerde hep birlikte AKP iktidarının yetkilileri Şehir Üniversitesine arazi vermiş ama, diğer taraftan aynı kişiler ya da AKP’nin çeşitli dönemlerindeki yöneticiler, yetkililer AKP yandaşlarının ya da bizzat AKP yöneticilerinin kurduğu beş, altı üniversiteye de ve özelleştirilen kamu binalarını tahsis etmişler. Kendi üniversitelerine devlet arazi ve binalarını vermenin cezai unsurları bir yana, iktidardan bu tür destekler alamayan özel üniversitelerin uğradığı haksız rekabet dahi bir iktidar için sorun yaratması gerekir.
AKP iktidarının cezasızlık uygulaması ilelebet sürmez elbette. İktidardan düştüklerinde bugün yargılanmayanlar tek tek yargılanacak. İktidardan düştükten sonra AKP’nin kalan yöneticileri bu duruma nasıl çözüm bulacak bilemiyoruz. Fakat, düşmüş AKP iktidarının yeni iktidarla bu konuyu anlaşarak çözmesi artık zor görünüyor.