Gazete nedir?
Fotoğraf: Evrensel
Napolyon Bonaparte gazeteyi şöyle tanımlamıştı: “Hükümetin kararlarını destekleyen, onun istediği şekilde hareket eden, onun yasakladığı konulara dokunmamakla vatani görevi yapan bir matbuadır.”
Büyük sermayenin egemen olduğu günümüzde gazetelere bu tanımın dışında başka ne eklenebilir. Şu söylenebilir, artık modern demokrasilerde hükümetlerin gazetelere bazı durumlar dışında doğrudan talimat vermesine gerek kalmadı, tekellerin egemenliği altına giren gazeteler bu işi gönüllü olarak ve çoğu durumda hükümetlerden daha iyi yapıyorlar. Düzen ve devlet koruyuculuğu mükemmel bir biçimde yerine getirilmektedir. Kağıda, depolara, matbaalara, dağıtıma egemendirler ve istedikleri gibi at koşturmaktadırlar.
Peki demokratik olamayan, bizim gibi tek adam yönetimi altındaki toplumlarda gazetelerin durumu nedir? Bugün devleti yönetenler kendilerine bağlı bir “matbuat” kurmuşlardır, o kadar ki pek çok durumda manşetler bile tek elden çıkmış gibi atılmaktadır. Anadolu Ajansı eski genel müdürü Erdoğan’ın basın danışmanı olduğunda kendisi talep etmeden bile bazı gazete yöneticilerinin manşetleri kendisine gönderip, “uygunluk izni” aldıklarını açıklamıştı. Açıkçası müdahale kaba ve açıktır. Muhalif basın ise matbaalarının basılıp yakılmasından, gazetecilerinin vurulmasından, yüzyıllara varan cezalara çarptırılmasından, resmi eşitlik gereği alınması gereken ilanların Evrensel ve BirGün örneğinde olduğu gibi kesilmesinden, doğrudan gazeteleri kapatmaya kadar vb. bir dizi saldırıya maruz kalır.
Ama hükümetin saldırılarına, ambargolarına maruz kalan her muhalif gazete sermayeden bağımsız değildir. Bunların önemli bir bölümü bir biçimde bir sermaye grubuna bağlıdır veya dışarıya doğru uzanan bağlantılara sahiptir. Bağımsızlığını korumaya çalışan az sayıdaki yerel ve ulusal gazete ise ağır ekonomik ve siyasi baskılar altındadır. Devleti yönetenler genellikle gazetelerin mali durumları hakkında geniş bilgiye sahiptirler. Bazı durumlarda demokrasi görüntüsünü bozmamak için doğrudan siyasi müdahale yerine ekonomik baskıyı devreye sokarlar ve işlerin ekonomide olup bittiği yalanının ardına saklanırlar.
Evrensel işçi ve emekçilerin kurduğu, sermayeden ve devletten bağımsız bir gazetedir. 25 yılı geride bırakmıştır. Evrensel’i, 25 yıl önceki işçi ve emekçi kuşağı kendi boğazından, aile bütçesinden, günlük ihtiyaçlarından fedakarlık ederek kurmuş, şimdiki işçi kuşağına emanet etmiştir. Bu fedakarlığa sadece ülkede yaşayan işçi kuşağı değil, yurt dışında yaşamaya, çalışmaya mahkum edilmiş işçi kuşağı da katılmıştır. Büyük emeklerle, her tuğlası olağanüstü çabalarla örülen, harcı emekçinin alın teri ile karılan Evrensel bugün tehlikededir. Şimdi bu gazete ekonomik ve siyasi baskılarla boğulmak isteniyor.
Evrensel’in yardıma çağıracağı bir sermaye grubu, sırtını yaslayabileceği bir devlet kurumu yoktur. Evrensel sırtını sadece yayın hayatı boyunca sesi olduğu işçi ve emekçi halka yaslayabilir. Bu nedenle Evrensel sadece bir gazete değildir. Evrensel gerçeği ve onun ardındaki etkenleri yazmakla yetinmez. Evrensel işçinin, emekçinin, gencin ve kadının mücadelelerini birleştirmeye, yaygınlaştırmaya, örgütlemeye hizmet eden güçlü bir araçtır. Evrensel direnme, mücadele ve sınıfsız, sömürüsüz bir dünyayı, geleceği kurma mücadelesinin etkili bir organıdır. Evrensel’i desteklemek, güçlendirmek, muktedirin ambargolarına rağmen yaşatmak işçi ve emekçilerin boynunun borcudur.
Evrensel’i yaşatmak ve desteklemek, işçi ve emekçinin kendisini desteklemesi, mücadelesini yaygınlaştırıp, güçlendirmesi demektir. Evrensel’i, desteklemek demek iş, ekmek ve özgürlük mücadelesini yükseltmek demektir. Evrensel’i desteklemek demek eski dünyaya meydan okumak, yeni bir dünya kurmak için mücadeleye atılmak demektir. Evrensel’i desteklemek demek sermayeden bağımsız basını desteklemek, gazeteciliğin namusunu kurtarmak demektir. Evrensel’i desteklemek demek eski, kokuşmuş, ayakta çürüyen dünyanın kaçınılmaz sonunu biraz daha yakınlaştırmak demektir. Bu nedenle Evrensel’i kuran ve yaşatan işçi ve emekçiler bugün yeniden tarihsel bir görevle karşı karşıyadırlar. Bu görevin başarılacağından hiç kuşku duymamak gerekiyor.
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 05:00
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05
- İktidara ve düzen partilerine güvensizlik 25 Ekim 2024 15:00
- Dışa karşı cephe, içe karşı cephedir 18 Ekim 2024 05:06
- Muhalefet sorunu 11 Ekim 2024 05:27
- ‘İç cephe’ kimlere karşı güçlendirilecek? 04 Ekim 2024 04:53
- Sorumluluk sizde 27 Eylül 2024 05:37
- Saldırıyı püskürtmek için 20 Eylül 2024 05:56
- Kılıcı asıl sallayanlar kimler? 13 Eylül 2024 05:13
- Yoksulluk bitmiş, haberiniz var mı? 30 Ağustos 2024 04:52
- Borç çok, kamçı var, yiğit kim? 23 Ağustos 2024 04:50
- Halkımız 16 Ağustos 2024 04:42