Çekirge

6.5 yaşındaki kızımla her sabah dışarı çıktığımızda uydurduğumuz bir şarkı var. Genellikle ben başlarım “Günaydın gökyüzü” diyerek. Kızım devam eder “Günaydın bulutlar”. Ben, “Günaydın ağaçlar, kızım “Günaydın kediler”. Bu böyle uzunca devam eder, sonra kızım beni susturmak için “Günaydın bütün evren” diyerek son noktayı koyar.

TSF yöneticilerinin, yönetimlerinin yedinci yılında apar topar düzenledikleri Satranç Kulüpleri Çalıştayının, Feridun Öney’in Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) başkanlığına adaylığını açıklamasından sonra yapılması oldukça manidar. Tabii her zaman olduğu gibi bu Çalıştay da dün garipliklerle başladı. Davet edilen kulüplerin hangi kriterlerle davet edildiği bilinmiyor. Delege hakkı olmayan bazı kulüpler davet edilirken bazı kulüpler dışarıda bırakıldı.  Ülkedeki birçok satranç kulübüne üvey evlat muamelesi yapılıyor. Çünkü bazı kulüp sözcülerinin kürsüde gerçekleri dile getirmesini istemiyorlar. Kontrol altında tutabilecekleri, ikna edebilecekleri kulüp yöneticilerine markaj uygulayacakları bir alan istiyorlar.

Federasyonun Çalıştayda gündeme aldığı bazı konular şöyle;

Kulüplerin turnuvalara katılma katılmama kararlarını etkileyen faktörler nelerdir? Turnuvalara kayıt yaptırıp katılmayan ve/veya turnuvayı yarım bırakan sporcular ile ilgili düşünceleriniz ve bu gibi durumların önlenmesi için önerileriniz nelerdir? Liglerin yapısı hakkında görüşleriniz nelerdir? Liglerin sayısı ve içerikleri hakkında görüşleriniz nelerdir? Oyuncu transferi ve lisans işlemleri hakkında görüşleriz nelerdir?

İyi de, yedi yıldır bu camianın canhıraş feryatlarını duymadınız da seçime 10 ay kala mı aklınıza geldi bunlar. Gökten zembille indiğiniz Federasyon yönetimini 2’nci dönemde antidemokratik seçim kurallarınızla rakipsiz olduğunuz için kazandınız ama çekirge üçüncü defa zıplamaz. 7 yıldır unuttuğunuz bu camia da umarım yaptıklarınızı seçimde unutmaz!.. Son sözümü başta söyledim zaten, günaydın TSF Yönetimi.

HATALARIM

Aslında bu yazımı tamamen kendi oyunlarımdaki hatalara ayırmayı düşünüyordum ancak yukarıdaki satırları yazmaktan kendimi alıkoyamadım. Amatör bir oyuncu olarak çok iyi oynadığım oyunlar olduğu gibi berbat hatalar yaptığım oyunlar da oldu. Satrancın bana kazandırdığı en önemli şeyin öz eleştiri olduğunu söyleyebilirim. Kendimle dalga geçemeyeceksem, palyaço kılığında yağmurda dans edemeyeceksem yaşamış saymam kendimi. 30 yıllık satranç hayatımda öyle oyuncular gördüm ki, kaybettiğinde kurallar gereği elinizi sıkıp tebrik etse de, sizden onu yendiğiniz için nefret eder.

Oysa bir satranç oyuncusu yaptığı hatalardan ya da kaybettiği oyunlardan utanmamalı, onlarla hiçbir şartta yüzleşmekten çekinmemeli.

Aşağıdaki diyagram kaybettiğimiz değerli Oyuncu Cengiz Şengül’le 2012 Türkiye Kupasında oynadığım oyuna ait. Bu vesileyle kendisini saygıyla anıyorum. Cengiz 38’nci hamlede Şg2 oynamış, siyahlarla oynayan bense bu kötü durumu nasıl kurtarabilirim diye düşünüyorum, aslında düşünmüyor tembellik ediyorum. Oysa çok ilginç bir oyun sonu var önümde. 

38...Şe5 oynamayı düşündüğüm ilk hamleydi ne var ki 39.Fd5 ten sonra gelecek olan f4 hamlesi gözümü korkutmuştu. Oysa 39…Kxd5! 40.exd5 b3! 41.d6 (41.axb3?? Şxd5 42.Şf3 Şc5 siyah kazanır) 41...b2 42.Kxd4! (42.Kd1?? Şxd6! 43.Şf3 Şe6 44.Şe2 Fxf2! 45.Şxf2 b5! siyah kazanır) 42...b1V 43.d7 Şxd4 44.d8V+ Şc3 ve zor olmakla birlikte oyun eşittir. Bense pratik olarak iki piyon geri olduğum ters renkli fil finalini berabere yapabileceğimi düşünerek bir amatöre yakışacak şekilde oynadım.

38… Fe5?? 39.Kxd6+ Fxd6 40.f4 Fc5 41.e5+ Se7 42.Sf3 Fg1 43.g4 hxg4+ 44.hxg4 Fd4 45.Se4 Fc3 46.Sd5 Fd2 47.f5 gxf5 48.gxf5 b5 49.Se4 Fc3 50.f6+ Sf8 51.Sf5 Fd4 52.e6 Fc5 53.Se5 Se8 54.Sd5 Ff2 55.Fd1 b3 56.Fh5+ 1–0

Bu belki de en kabul edilebilir kayıplarımdan biri zaten beraberlik ya da kazanç fikirlerini bulabilseydim amatör olmazdım. Haftaya korkunç hatalarımla hep birlikte eğleneceğiz.