Yapı yapmak -3
Fotoğraf: Envato
Bundan önceki iki yazımda elimden geldiğince kısa tutarak yapı işlerinde ne denli geri durumda olduğumuzu bir iki örnekle açıklamağa çalıştım.
Gerçekte yarım yüzyıl önce daha iyi durumdaydık. Şimdi yasalar yeterli değil. Yasalarımızı düzenlemek, doğru uygulamak, daha az paragöz olmak, azıcık da tembellikten çıkmakla iyi sonuçlar alabilecek durumdayız.
Yurt dışında tüm kurallara uyup, ülkemize arabayla gelenler hiçbir kural, düzenleme dinlemezler ya hani, yapı işlerinde de böyle… Yurt dışında başarılar kazanmış üstencilerimiz yok mu? Onlarla onur duymuyor muyuz? Düşünüyorum da belki oradaki düzen bunun nedeni… Oysa önceki yazımda belirttiğim gibi yurt içinde, bizim düzenimizde yapı bilgisi olmayan kişiler bile üstenci olabiliyorlar.
“Olsunlar!” Diyebiliriz, ama onları doğru dürüst denetleyecek düzenlerden de yoksunuz.
Örneğin Almanya’da bir mimarın imar müdürü olabilmesi için mimarlık eğitimi üzerine bir yıl daha eğitim alması zorunluydu ben oradayken. Şimdi nasıldır bilmiyorum. Koşulların daha ağırlaşmış olması olası.
Bir yapı uygulaması (özellikle kamu yapıları) için eksiltme yapılır ya… (Bir yapımda öyle oldu.) Bu durumda mimara hiç sorulmadan eksiltme işlemi yürütülmektedir. Katılan iki üç kuruluştan ya da üç firmadan üçü de yetersiz bulundu. İkinci bir eksiltmeye çıkıldı. Bu kez ötekilerle anlaşmış bulunan üç kuruluştan biri tek başına işi aldı.
Ona beton dökmeyi öğrettik. Titreşim yapmanın gerekliliğini bildirdiğimizde piyasada titreşim aygıtını bulamadığını söyledi. Biz denetleyici olarak böyle bir aygıtı yaptırıp, ona sağladık, gene de sonuç alamadık. Çünkü aygıtı kullanmasını bilmiyorlardı. Bunu en kabasından örnek olarak yazdım. Hepsini yazsam bir betik olur inanın.
Hangi birine yetişeceksiniz. Mimar Sinan seksenindeyken, yapmakta olduğu kubbenin çevresinde, elinde asası ile fır dönüyormuş. Ben seksen altı yaşındayım çatıya çıkamıyorum bile; genç mimarların çoğu da metal kaplama işlerini bilmiyorlar.
Üstenci işleri en ucuza yapana veriyor. 0 da yalan yanlış bilgisiyle çalışıyor. Hiçbir şey bilmemesine karşın…
Ne aydınlatma, ne akustik raporlarını, ne de mimarlık ayrıntı çizimlerini bile okuyamıyor.
Gelin de çıkın işin içinden.
(sürecek)
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08